FAKE
“Fake”, ingilizce bir kelime ama halk arasında kullana kullana Türkçe gibi olmuş, “fake”in sözlük anlamına bakacak olursak; sahtesini yapmak, taklit etmek, numara yapmak, olduğundan iyi gibi göstermek, aldatmak, sağ gösterip sol vurmak, uydurma, hile, numaracı, sahtekâr, şarlatan, dolandıran, vs. şeklinde uzayıp giden, pek çok kötü anlam içeriyor. Özetle “fake” dediğiniz zaman sahte, “fake yapan” dediğiniz zaman da “sahtekarlık yapan” anlamına geldiğini herkes biliyor.
Sosyal medyada son bir yıldır Twitter oldukça moda, insanlar anlık düşüncelerini yazıp sanal tartışmalara taraf olabiliyor, hiç bilmedikleri konular, yerler, kişiler hakkında ciddi yorumlar yapıp sert tartışmalara giriyorlar, en ağırbaşlı görünen entelektüel kişiler, siyasetçiler, sanatçılar bu yorum çılgınlığından kendini alıkoyamıyor.
Sosyal medya bataklığı olan Twitter’da 140 harf kullanarak sanal yorumlar yapmanın dışında en önemli olay dikkate alınmak; öyle ya ünlü bir sanatçı, siyasetçi, yazar, çizer olabilirsiniz ama işsiz güçsüz hayatı başkalarının sırtından geçmiş vasat bir zekaya sahip vatandaşın biri, binlerce kişi tarafından takip edilip, yoğun emek harcanmış bir şey hakkında “tü kaka” derse olay tartışmaya açılabilir.
Türkçe, cıvıldama anlamına gelen İşte böyle garip bir olgu Twitter… Amerikalı genç yazılımcı Jack Dorsey, 2006 yılında Twitter programını yazdığında amacı sadece Facebook’un yerine geçecek bir program yapmak ve çok para kazanmakmış. Yani amaç para kazanmak ülke politikalarına yön vermek, herşeye burnunu sokmak, tehdit, şantaj, sahtekarlık değil sadece para kazanmak… Gerçekten mucidine çok para kazandırmış bir de reklam sektörüne, örneğin 7 milyondan fazla takipçisi olan Amerikalı ünlü TV yıldızı Kim Kardashian, markalarla anlaşmalı olarak attığı her twit başına 8 bin dolar almaktadır.
Bizdeki durum nedir bir bakalım; her konuya yorum yapıp ağızlarından köpükler saçan “top sakal çetesi”nin dışında herhalde sadece Türkiye’ye mahsus garip de bir durum var. Türkiye’de en çok Twitter takipçisi olan kişi bir komedyen olan Cem Yılmaz ama o da enteresan hiç twit atmıyor, yani asıl mevzu milyonlarca kişi Twitter’ı dikkate bile almayan bir kişiyi takip ediyor.
Bu konuda asıl bomba haberi ise dün öğrendik, Twitter’da “fake” yani sahte takipçisi olanlar için bir program yapılmış ve Cem Yılmaz’ın takipçilerinin yarısı sahteymiş yani yokmuş böyle adamlar, gerçek komedi!
Ben de, internetten bizim “top sakal çetesi”nin durumuna bakayım dedim, ne göreyim durum facia, “fake” oranı % 30-% 50 aralığında, gerçek olup hiç Twitter’a girmeyenler de hayli fazla, özetle takipçilerinin yarısı patlak! Derken bir gün sonra “fake programı”nı tekrar kullanayım, duruma tekrar bakayım dedim ne göreyim % 50’ye varan “fake” rakamları bir günde % 12-13-14’e düşmüş, pes dedim kendi kendime, sonra bunların “organize çete” olduğu aklıma geldi, aslında çok normal değil mi adamın ruhuna işledikten sonra, ha uzun bir kuyruğa kaynak yapmış, ha devlete çamur atmış, ha Twitter’da “FAKE” hesap açtırmış…
Bu esnada internette bir site buldum, “100 TL’ye 20.000 bin takipçi ayarlıyorum” diyor, top sakallara duyurulur…
ERDEM YAVUZ
