MEDYAGÜNDEM- Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ne yapılan canlı bombalı saldırının DHKP-C örgütüne üye Ecevit Şanlı tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı. 40 yaşındaki saldırganın daha önce cezaevinde yattığı da tespit edildi.
Ecevit Şanlı, 1997’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Harbiye Orduevi’ne lav silahıyla saldırı gerçekleştirdiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Şanlı’nın daha önce ölüm orucunda da yer aldığı ortaya çıktı.
Şanlı, 2000 yılında F Tipi cezaevlerine karşı pek çok cezaevinde başlatılan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına katıldı. Ölüm oruçları başladığında Ümraniye Cezaevi’ndeydi. 19 Aralık Hayata Dönüş Operasyonu’nun ardından Kandıra F Tipi Cezaevi’ne kondu.
Ölüm orucu eylemcilerinin ilk grubunda yer alan Şanlı, 2002 yılında Wernicke Korsakoff hastalığı tanısıyla cezaevinden şartlı olarak tahliye edildi.
Bu gelişme de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sahip çıktığı DHKP-C’nin, medyadaki şer ittifakının aslında terör ve şiddete destek olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
“Gazetecilere özgürlük”, “avukatlara özgürlük” diyerek ortalıkta yaygara koparanların da maskesi indi.
Başbakan Erdoğan bir kez daha haklı çıktı. Daha 2 gün önce Başbakan Erdoğan, Ak Parti grup konuşmasında, DHKP-C örgütüyle ilgili operasyonu eleştiren Kılıçdaroğlu için,“’Nerede şu Ergenokon gidip üye olacağım’ diyordu. Hatırlayın, daha uzak değil. Şimdi de inanın çıkar kısa bir süre sonra, ‘Nerede bu DHKP-C gidip üye olacağım’ der mi, der. der…//…”Avukat, hakkı hukuku savunacak. Terörü değil. Eğer teröre yataklık yapıyorsa bal gibi de müdahale edilir.” demişti.
Bakalım bu son DHKP-C’li canlı bombayla teröre omuz atan gazeteciler, avukatlar ve Kılıçdaroğlu ne yapacak?
medyagundem.com
