Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen TÜBİTAK ödül töreninde konuştu. Erdoğan, terör örgütlerine gönderilen silahlarla ilgili Batılı ülkelere seslenerek “Biz mühimmat gönderiyoruz yalanını yutmayız, bizim de onurumuz var, neyin mühimmat neyin silah oduğunu çok iyi biliyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ödül töreninde yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle;
“1966’dan beri devam eden geleneğin süreceğine inanıyorum. 3 bilim ödülü, 1 özel ödül ve 4 teşvik ödülü verildi. Kıymetli hocalarımıza çalışmalarında başarılar diliyorum. Türkiye’nin sınırları içinde ve bölgesinde pek çok sorunla mücadele ettiği dönemde dün Kültür ve Sanat ve bugün Bilim Ödülleri’ni vermemizi sevinçle karşılıyorum.”
“OECD 2017 raporunda ülkemizi yüksek ve sürdürülebilir kalkınma grubunda göstemesi çok önemli. Bununla da kalmıyor kalkınma hızımızı sürdürmemiz halinde 2030’a kadar yüksek gelirli ülkeler sınıfına çıkacağımızı ifada ediyor. Türkiye adım adım sınıf atlıyor. Şu 14 yılda biz bir sıçrama yaptık.”
“BİZ BU YALANI YUTMAYIZ!”
“Türkiye olarak uzun süredir Batılı ülkelere, ‘terör örgütleri arasında ayrım yapmamaları, bu konuda ilkeli tutarlı davranmaları’ çağrısında bulunuyoruz. Buna karşılık Amerika başta olmak üzere kimi ülkeler kendilerince çeşitli bahaneler ileri sürüp harf oyunlarıyla göz boyayarak bölgemizde masumları katleden örgütlere aleni destek verme yoluna gidiyor. Bunları da dile getirdiğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor.”
Batılı ülkelerin terör örgütlerine yaptığı yardımlara sert tepki gösteren Erdoğan şu ifadelere yer verdi.
“Sizler terör örgütlerine kalkar bu bölgede her türlü silah yardımını yaparsanız, ondan sonra bunu bir kılıfa koyarak ‘Hayır biz silah göndermiyoruz, mühimmat gönderiyoruz’ derseniz, kusura bakmayın biz bunu yutmayız.”
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz NATO’da sizinle beraberiz, NATO’da sizlerle beraber olduğumuz halde siz bu destekleri bize değil, bölücü terör örgütlerine veriyorsunuz. Yoksa NATO’daki ortağınız sizin bu bölücü terör örgütleri midir? Nasıl oluyor da siz, bu bölücü terör örgütleri olarak kabul ettiğiniz bu örgütlere bu tür destekleri veriyorsunuz? Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bunu yutmamız mümkün değil. Eğer biz NATO ittifakı içinde berabersek, eğer biz stratejik, model ortaksak, o zaman siz bizim yanımızda yer alacaksınız. Bölücü terör örgütünün yanında yer almayacaksınız.”
“ÖSO TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR”
“Sözüm ona DEAŞ’a karşı mücadele için kurulan koalisyon, bugün DEAŞ’a en büyük zayiatı verdiren örgütün belini kıran El Bab harekatına hiçbir katkı sunmuyor. Üstelik, yalan üstüne yalan. Ne diyorlar? ‘Türkiye DEAŞ’a destek veriyor.’ El insaf. DEAŞ’a karşı en büyük mücadeleyi veren biziz. Bu noktada zayiatı veren biziz ve gerçekten başından itibaren Özgür Suriye Ordusu’nun verdiği çok ciddi zayiat var. DEAŞ’e karşı en büyük mücadeleyi veren biziz! Bizim içimizde bazı mahfiller bile terör örgütü ilan ediyor. ÖSO terör örgütü değildir. Ilımlı muhaliflerden oluşan bir direniş örgütüdür.”
“YILANLA YATAĞA GİREN…”
“Terör örgütleri eninde sonunda, mutlaka kendilerini besleyen ülkelere de saldıracaklardır. Nitekim bunun emareleri zaman zaman ortaya çıkıyor. Yılanla yatağa giren, ısırılıp zehirlenmeyi göze almalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanlar da kana ve gözyaşına boğulmaya hazır olmalıdır. Türkiye’de patlayan bombaları film sahnesi gibi seyredip, bunların müsebbibi olan örgütlere kol kanat germeyi sürdürenleri, yarın aynı akıbetin beklediğini anlamak için müneccim olmaya gerek yok”
“DÜNYANIN EN ÜST LİGİ BİZİ BEKLİYOR”
“Dünyanın en üst ligi bizi bekliyor. Kendi projelerimizi hayata geçiriyoruz. Ekonomide yaptık. Küresel krizler dünyayı derinden sarsarken biz büyümemizi gerçekleştirdik ve ilk sıralarda yerimizi aldık. Savunma Sanayii’nde aynı şekilde. Dışa bağımlılığımızı yarı yarıya indirdik. Dış politikada aynı başarıyı elde ettik.”
