Anasayfa / GENEL / Ethem Sancak’tan Aydın Doğan bombası
ethem-dogan

Ethem Sancak’tan Aydın Doğan bombası

ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, 24 TV yayınında Aydın Doğan’la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.


24 TV’de Ersoy Dede’ye konuk olan ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, kendisini hedef alan Aydın Doğan’la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sancak, Aydın Doğan’la eskiden dost olduklarını, ailece görüştüklerini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında saf tutmaya başlamasından itibaren Doğan’ın saldırılarına hedef olduğunu açıkladı.

Zaman zaman Doğan’ın kendisine “beraber iş yapabilir miyiz” şeklinde ortaklık teklifleri olduğunu vurgulayan Ethem Sancak, bazen de Aydın Doğan’ın siyasi iktidarlarla aralarındaki çatışmalar nedeniyle kendisinden aracılık talebinde bulunduğunu söyledi.

Ethem Sancak konuyla ilgili şunları söyledi:

Ben girişim dünyasında yeni biri değilim. 30 yıldır girişim dünyasındayım ve bu girişim dünyasındaki faaliyetim esnasında sosyal sorumluluk duygusu taşıyan bir girişimci olarak da yakın zamana kadar bu grubun ve temsil ettiği beyazların içindeydik. Hatta en tepe noktalarındaki organizasyonlarına başkan adayı olduk, yönetici olduk, çeşitli vakıflarda ve derneklerde dirsek çürütüp zaman geçiriyorduk. Hayli büyük bir organizasyonun sahibiydim ben. Ciroda Türkiye’de 17’nci, vergide 12’nci olacak kadar sağlık kolunda büyük işletmelere sahiptim. Ve iş dünyasının çok önemli bir parçasıydık biz.

AYDIN BEY’LE DOSTLUĞUMUZ VARDI, ZAMAN ZAMAN BANA ORTAKLIK TEKLİFLERİ OLMUŞTU

Doğası gereği de, Anadolu’dan gelmiş iki girişimci olarak da Aydın Bey’le bir dostluğumuz vardı, bir muhabbetimiz vardı. Görüşürdük. Çoğu zaman da, ortak olabilir miyiz gibi yaklaşımları oldu bana. Aydın Bey’in kendisinin zaman zaman çeşitli iş kollarında “beraber iş yapabilir miyiz” gibi davetleri ve istekleri oldu. Öyle bir iç içeliğimiz vardı. İyi dostluğumuz da vardı.

SİYASİ İKTİDARLARLA ARASINDA OLAN ÇATIŞMALARDA ZAMAN ZAMAN BENDEN ARACILIK ETMEMİ İSTEDİ

Hatta zaman zaman siyasal iktidarlarla girdiği çelişme ve çatışmalarda aracılık edeyim diye benden bazı görevler istedi, ben de bunları memleket yararı için, önemli bir medya kuruluşu ve önemli girişimci olduğu için de aracılık etme görevlerini de kabul ettim. Gittim, geldim. Öyle bir ilişki içerisindeydik biz. Ailece görüşürdük, ailece bir dostluğumuz vardı.

Fakat her ne hikmetse, Türkiye’de keskinleşen siyasi çatışma ve farklılaşma, gerek uluslararası düzeyde Türkiye’nin aldığı pozisyon, gerek milli-gayri milli kavgasında Cumhurbaşkanımız’ın temsil ettiği fikriyata ben yanaştıkça ve onun bir parçası oldukça, adım adım bu saldırılar şu veya bu şekilde uç verdi.

Böyle düşünüyorum, çünkü kendisiyle (Aydın Doğan) hiçbir yerde iş rekabeti içerisinde olmadık. Hiçbir ihale zıtlaşmamız olmadı, karşılıklı bir sektör paylaşımı içerisinde olmadık. Doğası gereği, diğer medya kuruluşlarının patronlarıyla Aydın Bey’in geçmişte çeşitli kişisel husumetleri olmuştur, çeşitli çatışmalar olmuştur. Ama işten kaynaklanan bizim aramızda hiçbir zaman böyle bir çelişme ve çatışma olmadı. Bu çatışmanın, bu hedef gösterilmenin altında tek bir neden var, benim siyasi saflaşmada aldığım konum ve tuttuğum yer. Başka hiçbir şey yok.

AYDIN DOĞAN’A HODRİ MEYDAN

ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, 24 TV yayınında Ersoy Dede’nin sorularını yanıtladı. Sancak, Ertuğrul Özkök, Mehmet Yakup Yılmaz ve Ahmet Hakan üzerinden Aydın Doğan’ın kendisine yönelttiği suçlamalara cevaben, “tarafsız bir kanalda Aydın Doğan’la bir araya gelelim, oturalım anlatalım servetlerimizin kaynağını” dedi.

Doğan’la eskiden dost olduklarını hatırlatan Sancak, “ben Aydın Doğan’ı tanırım, o da beni tanır” diyerek Aydın Doğan’a, Habertürk TV’de ya da NTV’de açık oturum yapmayı teklif etti, “yani Aydın Bey beni biliyor, ben de az çok kendisini biliyorum. Kalemşörleri üzerinden bana kara çalıp beni itibarsızlaştırmayı bir tarafa bıraksın. Bunlar Anadolu mertliğine sığan yaklaşımlar değil” ifadelerini kullandı.

Ethem Sancak çağrısında şunları söyledi:

Patronları onların (Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan) üzerinden, benim medyada yaptığım harcamaların kaynağını sorguluyor. “Bu para nereden, bu dipsiz kuyunun suyu nereden akıyor” diyor. Yani bu tür aptalca çamur atmalarla beni karalamaya çalışıyorlar.

Bir kere şunu söyleyeyim. İş hayatına atıldığımdan bu yana Türkiye’nin en şeffaf girişimcisiyim ben. Hiç öyle borsa şirketim olmadı. Ama en değme borsa şirketinden çok daha şeffaftım ben. Çünkü şeffaflığı seven biriyim ben. Yaşamımın 1 saniyesini dahi bu milletten gizlemedim, kapalı tutmadım. İşimin de hiçbir kuruşunu bu milletten gizli tutmadım.

Kaldı ki girişimcilik dönemimin son 10 yılı çok uluslu şirketlerle ortaklıkla geçti. Onlar zaten her 3 ayda bir uluslararası denetimden geçiyordu. Açık her şeyim benim. ,

Medyaya harcadığım paraların da kaynağı belli. Ben toplam değeri 2 milyar doları bulan bir şirketi satın alarak, oradan edindiğim nemayı ülkem için medyaya ve savunma sanayisine harcıyorum. Açık ve net her şey. Kuruş kuruş hesabı verilebilir. “Havuz” diyerek, şöyle diyerek, böyle diyerek ben ve benim üzerimden Türkiye’nin saygın yöneticilerini karalamaya çalışıyorlar.

AYDIN DOĞAN’LA TARAFSIZ BİR KANALA ÇIKALIM, HERKES SERVETİNİN KAYNAĞINI AÇIKLASIN

Buradan söyleyeyim. Aydın Doğan gelsin, hadi 24’e gelmez. Ben de CNN’e gitmem. Ama Habertürk’te Fatih Altaylı var. Saygın bir gazetecidir. Onun programına çıkalım. Fatih moderatörlük yapsın. Ben servetimin kaynağını açıklayayım. Ama Aydın Doğan da servetinin kaynağını açıklasın.

İstiyorsa Oğuz Haksever’e gidelim. NTV’ye gidelim. Hani tarafsız sahaya gidelim. Karşılıklı oturalım, o kalemşörleri üzerinden bana yönelttiği soruların hepsini sorsun. Ben de bazı şeyler sorayım. Bu millet görsün. Türkiye’nin hangi medya patronu nereden nereye gelmiş? Hangi varidatı harcıyor ve medyayı kullanarak hangi servetleri yapmış?

Buraya gelmez Aydın Bey. Haklı da. Ben de mesela Ahmet Hakan’ın yönettiği veya Şirin Payzın’ın yönettiği bir programa gitmem. Patron güdümlülerin yanında özgür bir tartışma alanı olmaz. Ama Habertürk – Fatih Altaylı. Ona çıkalım.

Ha şunu diyebilir “ya Fatih Altaylı eskiden benimle çalışmıştı, bana bir husumeti var, çok objektif olamaz”. E o zaman Oğuz Haksever’e çıkalım. Oğuz saygın bir gazetecidir. Oğuz dilediğini sorsun, biz de birbirimize soralım.

Ben ona sorayım:

Milliyet nasıl el değiştirdi? Neyin pahasına el değiştirdi? Hürriyet neyin pahasına el değiştirdi?

O da sorsun: Türk Medya’yı nasıl aldıın?

Çağırayım ben Çukurova’yı temsilen Osman Berkmen’i anlatsın. Hangi paralarla aldım? Neyi üstlenerek aldım? Aldığım kişi işte.

Aydın Bey de istiyorsa, Erol Simavi’yi çağırsın. Veya Karacan ailesini çağırsın. Bu medya kuruluşları nasıl el değiştirdi?

Ben çağırayım Fettah’ı. İşi devrettiğim ve sonradan geri aldığım arkadaşımı.

Çağıralım, Star Gazetesi’ni o gün aldığımız TMSF yöneticilerini. Otursunlar.

Bu sürede bu medyaya ne harcadım? Ve bunun kaynakları neydi? Bunları ortaya dökelim.

Hatta önceden bir hazırlık yapalım. Hani denetim kuruluşları var ya, çok uluslu denetim kuruluşları. Onlardan bağımsız denetçiler davet edelim. Hepimizin geçmişine baksın. Ne kadar para harcadım ben medyaya ve nereden geldi bunlar? O ne kadar harcadı ve nereden geldi?

Bunları oturalım konuşalım. Aydın Bey de benim nereden geldiğimi bilir, ben de Aydın Bey’in nereden geldiğini biliyorum. Hani hep siyasetçilere çağrı yapıyorlar ya, gelin stüdyomuzda birbirinizi anlatın diyorlar. Basın patronları da gelsin. Biz de bir kamu görevi yapıyoruz siyasetçiler gibi. Basın bir kamu görevidir. “Dördüncü kuvvet” mi diyorlar basına, “beşinci kuvvet” mi? Halkın haber alma hakkını girişime çevirerek oradan para kazanmaya çalışıyoruz. O zaman bizim de şeffaf olmamız lazım.

OTURDUĞUM EVİ AYDIN DOĞAN’DAN SATIN ALDIM

Oturalım, neyimiz var, nasıl edindik bunları? Mesela benim oturduğum bir evim var ben evi Aydın Doğan’dan satın aldım. Beni o evi kaça aldığımı biliyor. Kendisinden aldım. Yani hukukumuz o kadar iç içeydi. O gün de gerekli kolaylığı yaptı bana, indirim yaptı. İlişkimiz öyleydi, birbirimizi çok severdik. O da bunu söylerdi.

AYDIN DOĞAN’A ZAMAN ZAMAN DERDİM Kİ…

Anadolu’dan gelmiş, otomotiv piyasasına girmiş, orada bir takım sıkıntılar çekmiş, oradan da buralar gelmiş bir Anadolu girişimcisi olarak saygı duyardım. Zaman zaman da söylerdim.”Kendini koru, başka rüzgarlara ne olur alet olma. Büyük bir girişimcisin, belli bir yere geldin” derdim. Yani affına sığınarak ve o günkü ilişkilerimize binaen.

BU YAYINLAR PKK’YI AKLAMA GİRİŞİMLERİ

Yani Aydın Bey beni biliyor, ben de az çok kendisini biliyorum. Kalemşörleri üzerinden bana kara çalıp beni itibarsızlaştırmayı bir tarafa bıraksın. Bunlar Anadolu mertliğine sığan yaklaşımlar değil. Çamur at izi kalsın, itibarsızlaştırma, işte “kendi kendine suikast yapmış, kendi kendini vurdurmuş, yok polisle bir olmuş mizansen yapmış…”

Bunların amacı ne? Bunlar PKK’yı aklama girişimleri. Buradan söylüyorum. Murat Sancak’ın kurşunlanmasından neredeyse 3 hafta önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin istihbaratı beni uyardı. Dedi ki “KCK halk ayaklanması çağrısıyla beraber, kendilerine engel gördüğü Ethem Sancak’ı da hedefe koymuş, kendine dikkat et” dedi. Açık. Sonradan suikast gerçekleşti.

MLKP STAR’A KONULAN BOMBAYI ÜSTLENMİŞTİ

Ha bu suikastı kim yaptı, çıkacak o. Yapılış tarzından, kullanılan silahın cinsinden, kullanılan mermiden çıkar. Ama “kendi kendine yapmıştır, bu adi sıradan bir olaydır” söylemi Doğan Grubu’ndan dillendirildiği zaman bu kimin suçunu örter? Belli. Bir ay önce MLKP bombayı üstlenmiş. Onu da mı biz kendi kendimize koyduk? Onu da öyle söylediler.

 

MEDYAGUNDEM

murat

Aydın Doğan’dan KK’nın FETÖ yürüyüşüne “yazar” hizmeti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasına PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerini alarak FETÖ için yaptığı …

arman6

Ayşe Arman’ı da kov Aydın Doğan!

İrfan Değirmenci’yi siyasi pozisyon aldığı için kovan Aydın Doğan aynı kural ihlali yapan Ayşe Arman’ı …

chp1

Aydın Doğan ve tetikçileri bu habere itibar etmedi!

Star gazetesinde Ahmet Kekeç’in “FETÖ’nün CHP imamı Enis olamaz” başlıklı yazısı şöyle… Şimdi neden sustuğunu …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir