Ankara merkezli paralel devlet yapılanmasını soruşturan emniyet birimlerine ihbar yağıyor. Paralel örgütün Adalet Bakanlığına nasıl sızdığını ortaya koyan şemayı soruşturma makamlarına ulaştıran X kodlu ihbarcı yapılanmaya ilişkin şok ifşaatlarını devam ettirdi.
17 -25 Aralık darbe operasyonları sonrası yapılanmadan tamamen koptuğunu vurgulayan eski cemaat abisi, TSK’nın en alt kadrosu olan uzman çavuşların nasıl ve hangi yöntemlerle örgüte bağlandığını anlattı. Örgüte alınacak kişilerin takibini yapan ‘Gözcü’ ve ‘doktor’ kodlu birimin tuzağa düştüğünü fark edip çeteden kurtulmak için çırpınan bir uzman jandarmayı ikna etmek için köyüne kadar gittiğini anlatan cemaat abisi, örgüte alınacak kişilerin takibini yapan ‘arıza’ olarak kodlanan uzman çavuşun babasının peşlerini bırakmaları için yapılanmaya para teklif edip yalvardığını söyledi. X kodlu ‘ihbarcı’ fişleme, himmet toplama, ihanet, sahte imza atma gibi bir çok ‘hizmet(!)e imza atan yapılanmanın tepeden tırnağa harama bulaştığını söyledi.
TAKİBİ GÖZCÜ VE DOKTOR KODLU ŞAHISLAR YAPIYOR
“Tek gayem binlerce kişiyi aldatan, ihanet eden cemaatle mücadele etmektir” şeklinde konuşan x kodlu eski abinin soruşturma birimlerine gönderdiği mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Her bölgenin doktoru vardır. Doktorun görevi kazanan öğrencilerin gözcülüğünü yapan kişilerle görüşmek maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve durum değerlendirmesi yapmaktır. Doktor, TSK ve Polis Akademisinde okuyan öğrencilerin takibini gözcü abileriyle yapar. Öğrenci kazandıktan sonra, kendisini hazırlayan abisi ya da başka bir abi belirlenerek takip edilir. TSK ya da Polis Akademisinde okuyan öğrenciyle her hafta görüşülür.
ÖNCELİK SİCİLİ TEMİZ ÇIKAN BEŞLİKLERDE
Kurumlara hazırlanan onlarca öğrencim vardı. Bütün öğrencilerin ayrı ayrı dereceleri vardı. Kurumlara yerleşebilmek için tek şart cemaat şakirdi olmaktı. Öncelik beşliklere veriliyordu ve önemli olan beşlik olabilmekti. Ayrıca beşlik olarak sınav kazanabilmenin diğer şartı da T.C. Kimlik numarasıyla yapılan istihbarat sorgulamasında sicilin temiz olmasıydı. Beşlik öğrencinin vazife yapmış olması gerekiyordu, namaz kılması, hocaefendi okuması, dinlemesi, risale okuması, cemaate körü körüne itaat edecek biri olması gerekiyordu.
AYRILMAK İSTEYENLER ‘ARIZA’ OLARAK KODLANIYOR
TSK içerisinde en alt kadro olan Uzman Jandarmaya verilen önemi gösterir bir anımı paylaşacağım. Abdullah diye bir öğrencim vardı. Sınavı kazanıp okula başladıktan sonra irtibatı kesti ve görüşmek istemedi. Binbir türlü zorlukla kendisine ulaşabildiğimde sorunun ben olduğunu, beni abi olarak kabul etmediğini söylemişti. Başka bir abin gelsin, ev abin senin gözcün olsun demiştim, bu söylediğime de yanaşmamıştı. Konuşurken birden bire hiddetlendi ve siz benden, benim gibilerden ne istiyorsunuz, amacınız nedir, bizi ömür boyu kullanmak mı istiyorsunuz demişti. Neden hocaefendi hala ABD’de dediğinde Abdullah’ın bir kahraman olduğunu ve asker olmanın aslında Abdullah olabilmek anlamına geldiğini kavramıştım. Bildiklerimi sır olarak sakladım, Abdullah’ın arıza olduğunu, görüşmek istemediğini, beni sevmediğini vs. anlattım.
‘ARIZA’ UZMANIN PEŞİNE DÜŞTÜLER
Abdullah’ın okulu bitmişti ve tayin yeri belli olmuştu. Abdullah artık bir uzman jandarmaydı. Bir doktor (doktor kod isim: Stratejik önem arz eden kurumlardaki öğrencileri takip eden, ettiren kişi) bölgeler için mahremiyet ve her şey demektir. Bir bayram sabahı, ben, iki doktor ve onların üst konumunda bulunan abiyle Abdullah’ın memleketine gittik (daha evvel birkaç kez Abdullah’ın arıza olmasına son vermek için gidilmişti ve ben de birkaç defa gitmiştim) Abdullah sorun olarak beni görüyor diye ben köyün girişinde bekledim, doktorlarla beraber gitmedim. Abdullah’ın evinde kahvaltı yapmışlar, babası bizden ne istiyorsunuz, ne kadar para istiyorsanız vereyim artık oğlumu rahat bırakın demiş ve kovmuş bunları. Aracın içerisinde uzun süre konuşmadan geri döndük. Üzülmüş gibi görünsem de içten içe sevindim. Bir uzman jandarma için bile her şeyini seferber eden cemaat üst konumdaki askerler için, emniyet mensupları için neler yapmazdı? Gördük, onlarca, yüzlerce kez gördük neler yaptıklarını.”
TEPEDEN TIRNAĞA HARAMLAŞTIRIYORLAR
Yapılanmanın dini araç olarak kullandığını ifade eden cemaat abisinin soruşturma makamlarına gönderdiği mektubunda “İman hizmeti diye koşan terleyen bu adamlar, sadece devlet kurumlarında çalışan kişilere iman hizmeti yapar oldular. Sokaktaki adamın iman hizmetine ihtiyacı yoktu, çünkü sokaktaki adamın cemaate bir faydası yoktu. Parası olmayan esnafın ne işi olur cemaatle, cemaat esareti altına sokacağı bir oğlu, kızı varsa o ayrı mesele. Öğrenci zihnini cemaate teslim edip itaat etmeyecekse ne ihtiyacı var o öğrencinin iman hizmetine. İman hizmeti cemaate körü körüne bağlı olmaktır, teslim olmaktır iman hizmeti almak ve iman hizmeti vermek. Iman hizmeti; aylık maaşının yüzde beşini-onunu cemaate vermektir, soruların geleceğini bilerek meslek sahibi olabilmektir, abi ne derse doğrudur demektir iman hizmeti. Tepeden tırnağa haramlaşmaktır iman hizmeti. Arkadaşını fişlemektir iman hizmeti, sahte ihbarlara imza atmaktır iman hizmeti, adam satmaktır, ihanet etmektir iman hizmeti.” ifadelerini kullanıyor.
BENİM DE PEŞİMİ BIRAKMADILAR
Son üç yılda cemaate ait olmadığını anlayan ve kopmak için fırsat kollayan eski abi “kaçmanın yollarını aramaya başladım. Vazifelerim vardı, hiçbirini yapmıyordum artık, bana ulaşmaları mümkün olmasın diye telefonumu da kapatıyordum. Her defasında bana ulaşmayı başarıyorlardı. Farklı bir şekilde kopmalıydım, çünkü çok şey biliyordum ve beni bırakmayacaklarını düşünüyordum. Hasılı kelam onlarca bahana üreterek hep uzak durdum, uzak durmaya çalıştım. Şüphelerimle ve korkularımla yaşamaya devam ederken 17 Aralık darbe girişimiyle bütün şüphelerimden ve korkularımdan arınmış oldum.” dedi. (AKİT)