Ertuğrul Özkök hakkında, ‘‘Cumhurbaşkanı’na basın yoluyla hakaret etmek’‘ suçundan 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hakkında, köşe yazısında yer alan ifadeleri nedeniyle ”Cumhurbaşkanı’na basın yoluyla hakaret etmek” suçundan 1 yıl 4 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kadir Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Özkök’ün, 3 Eylül 2015’te Hürriyet gazetesinde yer alan köşe yazısında kullandığı ifadelerden dolayı soruşturma başlatıldığı belirtildi.
ŞÜPHELİ ÖZKÖK GELMEDİ
İddianamede, Özkök’ün avukatına davetiye gönderildiği ancak şüphelinin savcılığa gelmediği, savunmasını yapmadığı ve delillerini sunmadığı kaydedildi.
TCK’nın 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun, birden çok hukuki varlığı ve değeri koruduğu, doktrinde çok ihlalli suçun çarpıcı bir örneği olarak gösterildiği ifade edilen iddianamede, şöyle denildi:
SUÇ ORTAYA KONDU
“Maddi konusu Cumhurbaşkanı olan ve mağdur açısından özgü suç niteliği taşıyan bir suçtur. Suçun bu yapısal özelliğinden dolayı mağduru aynı zamanda devlettir. Ancak kişiye de saldırı olduğundan, suçun ikinci pasif süjesi kişi olarak Cumhurbaşkanı’dır. Dolayısıyla soruşturma için Cumhurbaşkanı’nın bizzat veya vekili marifetiyle şikayetçi olmasına gerek yoktur. Suçun maddi unsuru ise Cumhurbaşkanı’na hakaret edilmesiyle oluşmaktadır. TCK’nın 299. maddesi, Cumhurbaşkanlığı fonksiyonlarını korumayıp Cumhurbaşkanı’nın şahsını korumaktadır. Bu nedenle suçun görevle ilgili veya görev nedeniyle işlenmesi zorunlu değildir. Hakaret içeren sözlerin Cumhurbaşkanı’na karşı söylenmesiyle suç tamamlanmış olur. Suçun manevi unsurunun oluşması bakımından failde kastın bulunması yeterli olup, failin saiki önem taşımaz.”
ELEŞTİRİ SINIRI AŞILDI
Soruşturmaya konu yazıda şüphelinin Cumhurbaşkanı’ndan söz ederken toplumda kabul görmeyen ifadeler kullandığı ve muhatabını küçük düşürdüğünün açık olduğu vurgulanan iddianamede, “Değerlendirilmesi gereken husus, bu sözlerin eleştiri sınırları içinde kalıp kalmadığıdır. Yazının amacı ve şüphelinin kastı, şüphelinin savunması alınamadığı için belirlenememiştir. Söz konusu yazıda yer alan ifadeler, soruşturma makamınca görüş açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler olarak değerlendirilmiştir” denildi.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLARAK DEĞERLENDİRİLMEMELİ”
İddianamede, yazıdaki sözlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği belirtilerek, genel olaylar ve siyasi tartışma konularında yazılar yazılabileceği, bunun demokratik toplumun önemli bir işlevi olduğu kaydedildi.
Ancak bu değerlendirmelerin, muhatabı olan kişilerin itibarı ve hakları konusunda belli sınırlamalara tabi olduğu anlatılan iddianamede, “Kendisine hakaret edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’dır. Bu hususta kabul edilebilir eleştiri sınırlarının normal bireyden daha geniş olması savunulabilir. Ancak Cumhurbaşkanı ve temsil ettiği makamın yasa tarafından sağlanan yasal korumadan da faydalanması gerektiği unutulmamalıdır” ifadeleri kullanıldı.
İddianamede, Özkök’ün yazısındaki ifadelerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığı ve Cumhurbaşkanı’nın kişisel haklarına haksız saldırı niteliği taşıdığının kabul edilmesi gerektiği aktarılarak, Özkök’ün ”Cumhurbaşkanı’na basın yoluyla hakaret etmek” suçundan 1 yıl 4 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Hakkındaki iddianame Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen Özkök’ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Beş yıl !? Yaptıklarının yanında, Bir hiç! “Demokrasiye ihanet, hükumete darbe, bölücülük, ırkçılık, faşistlik, din ve vicdan hürriyetini ihlal, inançlara hakaret, …” Özkök, “ibret-i alem” olacak bir akıbete hazırlansın bence.