Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington’da Coca Cola CEO’su Muhtar Kent, Lockheed Martin CEO’su Marillyn Hewson, P&G CEO’su David Taylor, Boeing CEO’su Raymond Conner ile Citigroup CEO’su Michael O’Neill’le görüştü. Erdoğan, CEO’ları Türkiye’ye davet etti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı kabul ederek başta terörle mücadele olmak üzere Suriye sorunu, mülteci krizi ve terör örgütü PYD’nin Kuzey Suriye’deki varlığını görüştü. Erdoğan, “Bizim için PKK, YPG, PYD, DEAŞ arasında bir fark yok. Bizim onların bir fiili durum yaratmasına müsaade etmemiz ve müsamaha göstermemiz sözkonusu değil” dedi. Biden, bu durumu anladıklarını belirterek, özellikle Münbic bölgesinde yapılacak operasyonla ilgili Türkiye’nin hassasiyetlerini ve iki ülkenin ortak hedeflerini esas alan bir plan üzerinde çalışılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün, ciroları trilyon dolarları aşan Coca Cola CEO’su Muhtar Kent, Lockheed Martin CEO’su Marillyn Hewson, P&G CEO’su David Taylor, Boeing CEO’su Raymond Conner ile Citigroup CEO’su Michael O’Neill ile dar kapsamlı bir toplantıda tek tek görüştü. Erdoğan daha sonra ABD’li farklı 20 şirketin temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan, Amerikalı işadamları ile Kalyon Grup Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu, Doğuş Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu’nun da aralarında bulunduğu Türk işadamlarına hitap etti:
Amerika ile ilişkilerimizin ekonomik boyutunu siyasi düzeyiyle uyumlu hale getirme arzusu içersindeyiz. Türkiye ve Amerika arasındaki ekonomik ve ticari potansiyelin tam manasıyla hayata geçirildiğini söylemek mümkün değil. Bu eksiği gidermek için, bugün bu salonda buluşan Amerika’nın önde gelen şirketlerinin değerli temsilcileriyle az önce bir kısmıyla bire bir görüşmeler yaptım. 2015 yılı ticaret hacmimiz ne yazık ki düşüşte. 17,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. AB ile ticaret hacmimiz 150 miyar dolar iken Amerika ile 20 milyar doların altında kalmamız açıkçası bizi tatmin etmiyor. Türkiye, Amerika’nın ticaret ortakları arasındaki ilk 20 ülke arasında dahi yer almıyor.
Türk yatırımcısı Amerika ile olan fiziki uzaklık, rekabetçi ortam, mevzuat noktasındaki farklılıklar, iş yapma şeklindeki farklı sebeplerle buradaki pazara temkinli yaklaşıyor.
Dünyanın en önemli piyasasındaki ekonomik dinamiklerden uzak kalarak, küresel anlamda markalaşmak ve rekabet gücü edinmek mümkün değildir. Yatırımcılarımıza diyorum ki, büyük düşünün, orta ve uzun vadeli planlarınızı sağlam yapın, yerel firmalarla ortaklıklar kurun ve ticari ağlarınızı okyanusun bir diğer tarafına doğru genişletin. Türkiye, devlet olarak arkanızda olacaktır.
Türkiye, hızlı büyüyen, öncelikli pazar olarak tanımlanan bir ülkedir. Gerek dostum Barack’a gerek Ticaret Bakanı Pritzker’e, Türkiye’deki fırsatları her vesileyle anlattım. Hükümetimiz de bu konuda çok ciddi gayret gösteriyor. Ancak Amerikalı yatırımcıların Türkiye’ye bakışlarında biraz ürkek davrandıklarını görüyorum.
Bugüne kadar ülkemize yatırım yapıp da pişman olan, hukuka aykırı uygulamalara maruz kalan, kazandığı parayı istediği gibi tasarruf etmekte zorlanan hiçbir iş adamı yoktur. Veyahut da parası Türkiye’de kalan yoktur. Ama dünyanın değişik yerlerinde parasını hala yatırım yaptığı ülkeden çekemeyen çok işadamlarını biliyorum. Şimdi Türkiye’de veya Türkiye’ye yatırım zamanıdır.
Amerika Birleşik Devleti menşeli ürünler, Avrupa Birliği piyasası üzerinden ülkemize serbest girebilecektir. Buna karşılık Türk menşeli ürünler aynı ayrıcalıktan yararlanamayacaktır. Ülkemizin böyle bir haksızlığa uğramasını önlemek için gerekli adımları atacağız.
Ülkemizin tanıtım çalışmalarında kullandığımız bir sloganımız var: ‘Türkiye, potansiyeli keşfet’. Sizlerin de hem Türkiye’nin hem de ABD-Türkiye ekonomik ve ticaret ilişkilerinin potansiyelini keşfetmenizi temenni ediyorum.
