Erdoğan dost ülkelerin silahlarının teröristlerin elinde bulunduğunu söyleyerek “Bunları kendilerine söylediğimizde ilgilenmiyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Bomonti Otel’de NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel Kurul toplantısına katıldı.
NATO temsilcilerinin karşısında teröristlerin elinde bulunan silahların, dost ülkelerin ürettiği silahlar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bir terörist başka teröristle savaşıyor diye iyi diyebilir misiniz?” diye sordu;
TERÖRİSTLERİN ELİNDE DOSTLARIMIZIN ÜRETTİĞİ SİLAHLAR VAR
“Bilir misiniz, Irak ve Suriye’de bizim terör örgütü ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın ürettiği silahların çıktığını, bu silahların seri numaraları bizde mevcut. Bunları kendilerine söylediğimizde hiç ilgilenmiyorlar. Ya eski dönemde verilmiş silahlardı, ya da YGP/PYD’yi terör örgütü kabul etmiyoruz diyor. Bir terörist başka teröristle savaşıyor diye iyi diyebilir misiniz? Biz bu bölgenin nabzını en iyi tutan ülkeyiz.
Onlarla bizim tarihi, kültürel, her türlü birlikteliğimiz var. Akrabalık bağlarımız var. Halep’i vuranlar belli ama Halep’te yaşayanların Gaziantep’te ve Kilis’te yaşayanlarla akrabalık bağları olduğunu Batı biliyor mu? Bizim canımız yanıyor. Canı yanmayanlar TV ekranlarına bakıp ah vah ediyor, o kadar. Milletimiz bu manzara karşısında haklı tepki içindedir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
İSLAM DÜŞMANLIĞI
“Yabancı düşmanlığı ve hatta sonuçları itibariyle İslam düşmanlığı belirli ülkelerin sınırlarını aşan bir niteliğe dönüşmüş durumda. Er ya da geç bu yangın bize de ulaşacaktır. Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların kendilerini de gözden geçirmeleri şarttır. Fırsatların kazanımlara çevrilebilmesi için meselelerin daha kapsamlı ele alınması gerekiyor.
NATO’NUN GEÇİRDİĞİ DÖNÜŞÜM
NATO PA ülkelerinin parlamenterleri arasında sürdürülen istişareler devletler arası ilişkilere de ayrı bir dinamizm kazandırıyor. Kapsamlı güvenlik anlayışının öneminin arttığı günlerde diyalog ve işbirliğini güçlendirmeye ihtiyaç duyuyoruz. Bugün bu salonda 28 ülke değil, Kafkasya’dan Uzakdoğu’dan gözlemci ülkelerin temsilcileri de bulunuyor. Bu manzara NATO’nun geçirdiği dönüşümü de yansıtıyor.
NATO üyesi ve gözlemci ülkelere olarak bulunduğumuz bu zor süreci temel insani değerleri, hakkı, hukuku güçlendirerek geride bırakabilirsek bütün dünyaya katkı sağlamış oluruz. Bunun için NATO’yu küresel görevlerinin gerektirdiği bakış açısı ve güce ulaşmak için daha çok çalışmalıyız.
TÜRKİYE VE NATO
Türkiye NATO’nun gündeminde de üst sıralarda yer alan buhranlarla başetmeyi günlük sorunlar haline getirmek zorunda kalan bir ülkedir. Temmuz ayında Varşova’da gerçekleştirilen NATO zirvesi sırasında kritik kararlar alındı. Tiran’da NATO PA’da Varşova zirvesi öncesi önemli istişare ortamı sağladı. Varşova’da sağlanan zirvenin İstanbul’la sağlamlaştırıldığına inanıyorum.
15 TEMMUZ GECESİ
NATO demokratik değerleri geliştirme idealine bağlı ülkeleri bir araya getiren güvenlik platformudur. 15 Temmuz gecesi demokrasiye bağlılığını ispatlamış bir ülkede düzenleniyor olması bu toplantının ayrı öneme sahiptir. O gece Türkiye ve tüm dünya terörün yeni bir yüzüne ve terörle mücadelenin farklı bir yüzüne şahit oldu. TBMM’yi bombalama hainliği gösteren darbecilere aziz milletimin seçilmiş temsilcileri verdi. Medyamız birlik ve beraberlik çağrımızın halkımıza ulaştırılmasını sağladı. Bugün şayet şahsım, bakan ve milletvekili arkadaşlarım burada birlikteysek, milletimizin o gün gösterdiği destansı mücadele sayesindedi. 15 Temmuz’dan bu yana eli kanlı FETÖ ile kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz.
OHAL
TC Anayasası’na uygun olarak ilan ettiğimiz OHAL çerçevesinde darbe izlerini silmek ve terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için her önlemi alıyoruz. Anayasal sınırlar içerisinde sürdürülüyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkemizden desteğini esirgemeyen dostlarımıza teşekkür ediyorum.
PKK’NIN ÇOK RAHAT DOLAŞMASI..
Terör örgütlerinden kaynaklanan tehdit hepimize yöneliktir. Mücadelenin de ortak verilmesi gerekiyor. Terör örgütüyle mücadelemize vereceğiniz destek bize güç katacaktır. DEAŞ ve PKK başta olmak üzere insanlığın müşterek değerlerine düşmanlık konusunda mücadele ettiğimiz tüm terör örgütlerine karşı desteğini bekliyoruz. AB’nin terör örgütü olarak ilan ettiği PKK’nın çok rahat dolaşmasını ve terörist başının posterleriyle, parlamanto binası koridorlarında afişlerle cirit atmalarını hazmedemiyoruz. Tüm dostlarımızn gerekli tedbir alması gerekir. Alınmazsa, terör bumerang gibi bir gün vuracaktır.
DAHA GÜÇLÜ DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR
Türkiye olarak terörizme karşı yürütttüğümüz mücadelede daha güçlü desteğe ihtiyacımız var. Terör örgütlerine karşı ikircikli tavır içinde olanlar bedelini ödeyeceklerdir. Biz bu tecrübeyi güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın canı pahasına elde ettik.
Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Kimsenin egemenlik haklarıyla da sorunumuz yok. Tecrübelerimiz ışında terör örgütlerini kaynağında imha etmeye çalışıyoruz. Biz bu mücadelede başarısız olursak teröristler sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır. Gelin bu seti güçlendirin. Terörizmle mücadelede Türkiye’ye verilen her destek o ülkenin kendisine güvence altına almasını sağlayacaktır.
TÜRKİYE NATO’NUN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI OLMUŞTUR
NATO bünyesinde 2. büyük orduya sahip olan Türkiye soğuk savaş boyunca NATO’nun vazgeçilmez parçası olmuştur. Türkiye ulusllararaası barışın korunması için askeri ve siyasi destek vermeyi sürdürüyor. Bilindiği gibi Suriye’deki krizin başından bu yana siyasi çözüm arayışlarında ön saflarda yer aldık. İnsani sorunların çözümü konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. 3 milyon Suriyeli ve Iraklıya biz sahip çıktık. Şu ana kadar yaptığımız harcamalarda bize söz verilen destekler de cüzi bir miktarda kaldı. Ayrıca sınır hattımızın öteki tarafındaki Suriyeliyi de açlığa ve ölüme terk etmedik. Türkiye’nin bu yükü omuzlayacak kudrette bir ülke olması kurumları da korudu. Avrupa’ya mülteci akını olunca hemen panikledi.
YPG’Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ KABUL ETMİYORLAR
Bilir misiniz, Irak ve Suriye’de bizim terör örgütü ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostrlarımızın ürettiği silahların çıktığını, bu silahların seri numaraları bizde mevcut. Bunları kendilerine söylediğimizde hiç ilgilenmiyorlar. Ya eski dönemde verilmiş silahlardı, ya da YGP/PYD’yi terör örgütü kabul etmiyoruz diyor. Bir terörist başka teröristle savaşıyor diye iyi diyebilir misiniz? Biz bu bölgenin nabzını en iyi tutan ülkeyiz. Onlarla bizim tarihi, kültürel, her türlü birlikteliğimiz var. Akrabalık bağlarımız var. Halep’i vuranlar belli ama Halep’te yaşayanların Gaziantep’te ve Kilis’te yaşayanlarla akrabalık bağları olduğunu Batı biliyor mu? Bizim canımız yanıyor. Canı yanmayanlar TV ekranlarına bakıp ah vah ediyor, o kadar. Milletimiz bu manzara karşısında haklı tepki içindedir.