Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mimarlar Odası’nın yalanlarına görüntülerle cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda muhtarlar ile bir araya geldi. Erdoğan, muhtarlala buluştuğu iftar programı sonrası bir konuşma yaptı.
MİMARLAR ODASI’NIN YALANI
Erdoğan, Mimarlar Odası’nın ortaya attığı, Hürriyet’in köpürttüğü iftar masasının 240 bin lira olduğu iddiasına görüntülerle yanıt verdi.
Erdoğan, iftar masasının 240 bin lira dendiği ancak, masanın 4 bin 600 lira artı KDV olduğunu söyledi.
Erdoğan iftar yemeğinin maliyetini tek tek açıkladı
MASANIN GERÇEK MALİYETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
“Bu külliye konusunda yalan haberlere imza atıldı. Bunların bir dikili ağacı yoktur ama lafları çoktur. Israrla millete ait bu bina üzerinden bize saldırıyorlar. Maliyeti 240 bin lira ifade edilen yemek masası 4 bin 600 TL artı KDV’dir. Yemekte kullanılan çatal bıçaklar Demirel’in döneminden kalmadır. Misafirlerimiz için 110 kişilik yemek hazırlandı. Yemeğin malzemeleri bu külliyenin aşçılarınca pişirildi. Servis külliyenin garsonları tarafından yapıldı. Servis de külliye elemanları hazırladı.
YEMEĞİN MALİYETİ
Yemeğin maliyeti 3 bin 390 TL’dir. Kişi başı yemek ise 30 TL’dir. Milyon liralık rakamlar ile bu yemek kamuoyuna getirilmeye çalışıldı.
HUKUK ÖNÜNDE İFADE VERECEKLER
Sandalyeler, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün döneminden kalmadır. Biz onların niyetlerini biliyoruz. Onlar hukuk önünde ifade verecekler, hesaplaşacağız. Bunların niyetlerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Nasıl bir yaşam içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Ama bunun hesabını verecekler. Benim dönemimde çatal, bıçak, tabak gibi bir malzeme alımı yapılmamıştır. Hangi malzemeler ile devralmışsak onlarla devam edeceğiz. İhtiyaç olduğunda elbette alacağız. Bu akşam burada söylemek istemezdim. Altın klozet meselesi başta olmak üzere, “Ben Kocaeli Valiliği’ni kastettim dedi ana muhalefet lideri zat. Bilirkişi ‘bunun altın klozetle alakası yok’ dedi.
Erdoğan’dan iftar masası iddialarına cevap
Artık şahsımı aşmıştır bu iftira ve yalanlar. Erdoğan şimdi Cumhurbaşkanı olarak buradadır, devletin temsili olarak buradadır. Bu iftiralar doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına devletin hükmüne zarar verir hale gelmiştir. Burada mesele Cumhurbaşkanlığı külliyesinin millete mal olmuş olmasıdır. Bugün burada 7. Kez muhtarlar ile buluşuyoruz. 7 aydır şehit yakınları ve gazilerle, işçilerle velhasıl toplumun her kesiminden insanlarla bir araya geliyoruz. Asıl rahatsızlıkları budur. Onları bu rahatsız ediyor. Çünkü onlar bize zenci Türk diyor. Ben de öyle bir zenci Türk olmaktan gurur duyuyorum. O zaman böyle bir saldırıya maruz kalmazdık.
KOALİSYON SENARYOLARI
Mevcut Meclis yapısı içinde, en kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum. Bu konuda tüm siyasi partilerimize, onların genel başkanlarına büyük görev düşüyor. Türkiye’nin, geçmişini tartışan değil, geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var. 1990’lı yıllarda şahit olduğumuz koalisyon tecrübelerinin ülkemize yaşattığı sıkıntıları tekrarlatmaya kimsenin hakkı yok.
Cumhurbaşkanı olarak, ben milletimin arzusu doğrultusunda hareket etmeye, ön açıcı, teşvik edici olmaya gayret ediyorum. İçeride ve dışarıda yaşamakta olduğumuz kritik dönem, hükümet meselesinin bir an önce çözülmesini zorunlu kılıyor. Siyasi partilerimiz bu konuda üzerlerine düşeni yapmazlarsa çözüm mevki yine milletimizdir.
ELEKTRİKLER KESİLDİ Mİ
Elektrikler kesildi mi? Sandıklar çalındı mı? Bu iddiaların hiç biri şimdi dile getirilmiyor. Bunlar oldu mu? Ama bazı şeyler oldu. Yüzlerce köyde bir siyasi partiye oy çıkıyor başka bir partiye oy çıkmıyor. Bunlar soru işareti değil mi?
Seçim sonuçlarına bakıp, ‘Türkiye sıkıntıya düştü’ diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz. Kendi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenileyerek, bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız.
Bize uzatılan hiç bir el karşılıksız kalmayacaktır bunu biliniz. Bu mücadelemizde karşımıza çıkan hiç bir engel bizi yolumuzdan etmeyecektir.
Bu tabibler, mimarlar, mühendisler odası denen nifak yuvalarına üyeleri olan her meslekten insan çalışabilmek için haraç ödemek zorundadır aynen sendika ağaları gibi üyesi olan çalışanlardan haraç alır kendileri o paralarla yan gelip yatar ona buna çamur atarlar. Asalaklar sürüsü.Ülkede taş üstüne taş koymaz koyulmuş taşı da un ufak etmeye uğraşırsınız.