Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel, Külliye’deki 2.5 saatlik görüşmenin ardından ortak açıklama yaptı. Görüşmede Suriye ve Irak’taki durumun değerlendirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ ile mücadelede Türkiye’nin yalnız bırakıldığının altını çizerek, “Herkes işin lafında” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan soru-cevap kısmında ‘İslamist terör” ifadesine tepki gösterince, Merkel de, “İslamist terör denmemeli” görüşünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şansölye Merkel ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şansölye Merkel ele alınan konularda bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Almanya Başbakanı Angela Merkel’i kabul etti. Yaklaşık üç saat süren görüşmenin ardından iki lider basın mensuplarının karşısına geçti.
Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası terörle mücadele sadece bir ülkenin halledebileceği değil, uluslararası bir mutabakatın olması söz konusudur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
Siyasi ilişkilerde, AB süreci ve NATO’yla ilgili konuları görüşme imkanımız oldu. Ege’deki gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu. Önemli bölgesel konulardan Suriye-Irak konusunu ele aldık. Suriye’de ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Mülteci sorununu ele alma imkanımız oldu.
Terörle mücadelede birlikte neler yapabiliriz, bunları yine konuşma imkanımız oldu. Özellikle bu konudaki kararlılığımız Türkiye olarak bellidir. Bundan taviz vermemiz mümkün değil.
İki NATO üyesi olarak Almanya’nın terörle mücadelede bizimle dayanışması önem arz ediyor. Bu seyahatin Türkiye ile Almanya arasında önemli bir yeri olacaktır.
Almanya Başbakanı Merkel’in açıklaması ise şöyle:
Bu benim darbe girişiminden sonraki ilk ziyaretim. Darbe teşebbüsünde Türk halkının demokrasi için kendisini nasıl ortaya koyduğunu gördük.
İkili ekoomik ilişkilerimizi ele aldık. Her türlü terörle mücadelede yakın bir işbirliği içinde olmamız gerektiğini konuştuk. (PKK buna dahil)
Hepimiz etkileniyoruz ve daha yakın işbirliği için birbirimize söz verdik. İki tarafında önemsediği Suriye ve Irak konusuna değindik.
Mülteci konusu önemli bir konu. Tekrar Türkiye’nin bu alanda olağanüstü bir çaba sarfettiğini ifade ettim. AB’nin söz verdiği finans desteğinin en kısa zamanda akması gerektiğini ifade ettim. Somut projelere bu finans katkısının akması gerektiğini ifade ettik.
Suriye konusunda siyasi görüşmelerin sürdürülmesini arzu ediyoruz. Zannediyorum ki AB ile Türkiye arasındaki anlaşma her iki tarafın menfaatine sonuçlar getirdi. Açık sözlülükle tartışmalı konuları ele aldığımız için teşekkür ediyorum. Çağdaş dünyamızda sorunları ancak uluslararası diyalogla çözebiliriz.
SORU – CEVAP
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ – REFERANDUM SÜRECİ
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: Kendi tarafımda şuna dikkat çektim: Toplumun çeşitliliğini teminat altına almak için çaba sarfedilmesini söyledim. Türk halkının savunduğu demokratik ilkelerin sağlanması yeni siyasi sistemde de önemli.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Muhalefetin sunduğu tezin şu anda yapılmakta olan Cumhurbaşkanlığı Sistemine yönelik en ufak bir hakikat payı yok. Yasama organı var, yürütme ve yargı var. Burada güçler ayrılığı noktasında bunların yok edilmesi söz konusu değil. Mesele şu: Bir defa yürütmenin çok daha seri çalışmasını sağlayacak kararlar verilmiş, yasama organının çok daha seri karar almasının yolları açılmış. Yargı da işlevini aynı şekilde sürdürecektir. Muhalefetin hedef saptırmaya yönelik attığı adımlardan başka bir şey söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu bu kararı verdi. Nihai kararı millet verecektir. Bir an önce neticeye varırsak isabetli olacaktır.
ALMANYA’DAKİ FETÖ MENSUPLARININ İADESİ
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: Biz terörle mücadele konusunda kararlıyız. Her ülke bunu bekler. Elimizde kanıtların olması gerekiyor. Adalet Bakanlarımız bu konuda görüşmeler yapacak bundan sonra da. Mahkemelerin sonucuna saygı duymalıyız. Yanlış gelişmeler olmamalı. Örneğin DİTİB nezdinde çalışan imamlar… Şöyle bir izlenim olmamalı. Alman hukuk devletine aykırı bir durum olmamalı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İslamist terör ifadesi.. Şansölye’ye de anlattım. Bu ifade biz müslümanları üzmektedir. Bu doğru bir ifade değil. İslam’ın kelime anlamı barıştır. Kelime anlamı barış olan ifadeyi terörle yan yana getiremeyiz. DEAŞ yüzünden islamist terör dersek yanlış olur. Kullanıldığı sürece de buna karşı dururuz. Müslüman bir Cumhurbaşkanı olarak bunu asla kabul edemem. Dünyada DEAŞ’a karşı bizim verdiğimiz mücadeleyi veren başka bir ülke yok. PKK, PYD neyse FETÖ odur. Benim ülkemde darbe yapacak, sonra Almanya’ya kaçacak. Biz ABD’ye de 85 koli belge ve bilgi gönderdik. Hala çıkacak karar bekleniyor. Biz NATO üyesiyiz.
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: İnsanlarımızın müslümanlarla çok büyük bir işbirliği içinde teröre karşı mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.
almanya çok büyük çıkmazda trumpın seçilmesiyle tüm ümitleri suya düşen merkel trumpın milliyetçi ve korumacı tavrından çok rahatsız önce abd diyen ve natoyu eleştiren başka ülkeleri korumayacağız artık derken almanyayı kastediyor ve trumpın abd sinin almanyanın koruyucu şemsiyesi olamktan çıkacağına dair korku merkeli titretiyor bir de yeni bir mülteci akını olursa merkelin de ab nin de bittiğinin resmidir o yüzden kendini sağlama alma çabası içinde yani türkiyeye it gibi muhtaçlar ama buna rağmen hala teröristleri beslemeye devam edebiliyorlar nce biz almanyanın bu durumunu daha iyi kullanmalıyız trump amerikası tüm ab için alarm niteliğinde ve zaten kendileri de en üst perdeden bunu söylüyorlar ab nin bu köşeye sıkışmışlığı bizim için teröristlerin iadesi için diretilmesi ve daha pek çok konuda bizim için fırsattır