Anasayfa / GENEL / Erdoğan’dan malum medyanın o kahpeliğine sert tepki
erdogan4

Erdoğan’dan malum medyanın o kahpeliğine sert tepki

Erdoğan, 7 Haziran sonrası terörü tırmandıran PKK’dan çok kendisinin suçlanmasıyla ilgili FETÖ, Aydın Doğan, Sözcü vs. gibi malum medyayı eleştirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan ombudsmanlık sempozyumunda açıklamalarda bulundu.. Burada bazı medya organlarının teröristleri desteklediğini söyleyen Erdoğan “Cinayet işleyen, bomba patlatan terör örgütü, suçlanan ben” dedi.

CİNAYET İŞLEYEN PKK, SUÇLANAN BEN

“Bu ülkede silahlarla tehdit edilerek oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu da bilmenizi istiyorum. Malesef siyasetçi sıfatı taşıyan birileri de bu ihanet oyununun içinde yer alıyor. Bazı medya organları da teröristleri cici çocuk göstermek için ellerinden geleni yapıyor. Masumları katleden, cinayet işleyen, bomba patlatan terör örgütünün destekçileri bunlar ama suçlanan kim? Suçlanan ben, suçlanan hükümet.”

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Avrupa Birliği 400 civarında bir mülteciyi kabul ederken ve paniğe kapılmış durumdayken biz 2011’den bu yana 2 milyonu aşkın kişiyi misafir ediyoruz. Biz buna ilave olarak terörle mücadele ediyoruz.
Batıda bazıları hristiyan kökenlerini zedeleyecek diye bu akımı engelledi. Biz insana insan olarak bakıyoruz. İnancıyla bakmıyoruz. Mağdur mudur, mazlum mudur kapımızı açıyoruz. Mescid-i Aksa’da yapılanları görüyorsunuz. 3 dinin kutsal kabul ettiği Mescid-i Aksa’daki uygulamalar kabul edilebilir değildir.
Türkiye burada tam aksine buradaki mabetleri ihya ederken bu tür şeylerle karşılaşmak bize rahatsızlık veriyor.
“NİHAİ HEDEF AVRUPA ÜLKELERİ DEĞİL”
Avrupa’daki dostlarımızın bir defa şundan emin olması lazım. Sınırlarına gelen insanların nihai hedefi, onların ülkeleri değildir. Biz bunu görüyoruz. Bu insanlar aslında kendi vatanlarına, kendi ülkelerine kavuşmak istiyorlar. Ama kendi ülkeleri onlar için yaşanması mümkün olmayan bir hale gelmiş durumda. Mülteci sorununun çözümü, kapıları bu insanlara kapatmaktan, sınırlara tel örgüler, duvarlar çekmekten geçmiyor. Asıl çözüm, bu insanların geldikleri yerlerdeki, kendi ülkelerindeki çatışmaların bir an önce durmasını, halkın sesine ve taleplerine kulak verecek yönetimlerin iş başına gelmesini sağlamaktır.
O zaman bu insanların ne bizim sınırlarımıza ne de Avrupa kapılarına dayanmalarına bir neden kalmayacak. Bu insalığın vicdanını yaralayan yeni görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
RUSYA’YA ELEŞTİRİ
Suriye’deki sorunun, rejim sorunu, rejimin halkına zulmü sorunu olduğu açıkça ortadayken, meseleye hala uluslararası güç dengeleri ve siyasi hesaplar zaviyesinden bakmak, vicdanları kurutur. Bakın hala bazı ülkeler Suriye’ye uçaklar gönderiyor, yardımlar devam ediyor.
Tayyip Erdoğan bunu dillendirdiği zaman büyükelçimizi çağırmak suretiyle bunu neden söyledi deniliyor. Bunu kendileri de ifade ediyor. Türkiye’nin Suriye ile ilgili söylediği her şey en başından beri doğru çıkmasına rağmen, sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadı.
“BİR AN ÖNCE ALAŞAĞI EDİLMELİ”
2 milyon insan benim ülkeme geldi, bunun bedelini biz ödedik. Uluslararası topluma bir daha sesleniyorum. Suriye’deki sorunun çözümü ülkedeki zalim rejimin bir an önce alaşağı edilip yerine halkın iradesine dayalı bir yönetimin iş başına geçmesinden geçiyor.
GÜVENLİ BÖLGE AÇIKLAMASI
Sınırlarımıza teröristlerden arındırılmış güvenli bölge oluşturulmasına ihtiyaç var. Bu uygulama yeni mülteci akınlarının önü geçer hem de Avrupa kapılarına dayanan insanlara kendi ülkelerine yardım eline uzatılmasına imkan verecektir. Aksi takdirde ülkedeki ateşin büyümesi ve yeni mülteci akınlarının oluşması kaçınılmaz olacaktır.
Suriye nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 12 milyon kişi yerinden olmuştur. Bir kısmı Suriye dışına bir kısmı Suriye içindeki evlerinden olmuşlardır. Bunların sadece 5 milyonu ülke dışındadır. Çatışmalar sürdüğü mütdetçe yerlerinden olan insanların yönünü ülke dışına çevireceği açıktır. Sorun her an katlanarak büyüme potansiyeline sahiptir.
“AVRUPA SIRTINI DÖNEMEZ”
Batı ülkeleri kendi vatandaşların huzurunun dünyadaki diğer gelişmelerde bağımsız olmadığını anlamak zorundadır. Hayatta kalma mücadedelesinde olan insanlara sırtını dönemez. Biz sınırlarımıza gelen insanlara kucağımızı açmayı sürdüreceğiz. Bunu insani ve ahlaki bir görev anlayışıyla yapıyoz.
“TÜRKİYE’Yİ NASIL BÖLERİZ GAYRETİNDELER”
Bugün de yeni bir terör dalgasıyla karşı karşıyayız. Demokrasi ve kalkınma mücadelesi verirken hedefimiz, teröre zemin hazırlayan nedenleri kaldırmakdır. Türkiye normalleşme yönünde büyün adımlar attı. Çözüm sürecinde sonuca yaklaştıkça bundan rahatsız olanların sorunu yeniden derinleştirmeye çalıştığını gördük.
Türkiye çözüm süreciyle sorunu çözecek ve en güçlü ülkeler arasına girecek. Ama bunu görenler Türkiye’yi nasıl böleriz gayreti içine girdiler.
“TERÖRİSTLERE DESTEK VERENLER KİM?”
Teröristlere güçlü silahları gören mahviller neresidir? Bu destekleri verenler neresidir. İçeriden veya dışarıdan bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler bu ülkenin içinden değil dışından. Buna içeriden medya ve para desteği de veriliyor.
MEDYA VE SOSYAL MEDYA ELEŞTİRİSİ
Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymadığını gördüğümüz güya siyasetçi, güya medya mensubu, güya sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor. Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi, Türkiye’de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır. Sadece ülkeme, halkıma değil tüm dünyaya sesleniyorum, Türkiye’yi bölmek, bu milleti parçalamak size ne kazandıracaktır?
“TERÖRİSTLERİ SİVİL VATANDAŞ GİBİ GÖSTERİYORLAR”
Bu bölgede Türkiye barışın teminatıdır. Mağdurların mazlumların dayandığı en önemli kapıdır. Attığınız her adım boş kalacaktır. Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları eylemleriyle devlet ile vatandaşı karşı karşıya getirecek bir algı oluşturma peşinde. Terörist cesetlerini sivil vatandaş gibi göstermek suretiyle sosyal medyada bütün dünyaya yansıtıyorlar.
Buna içerinden ciddi destekler veriliyor. Bunların Batı’da ciddi destekçileri var bunu söylüyoruz ama Batılı dostlarımızın derdi başka.
Türkiye, otokratik bir rejimle idare edilen bir ülke değildir. Tam aksine, demokrasiyi sindirmiş, demokrasiyi hazmetmiş bir ülkedir. Ama bu ülkede, silahlarla tehdit edilmek suretiyle oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu özellikle bilmenizi istiyorum. AGİT’in mensupları geldiği zaman raporlarını da buna göre vermesi, bunu görmeleri lazım. Bunu görmemezlikten gelmek suretiyle hazırlamış olduğu raporlarla bu ülkedeki bizim ileri demokrasi hamlemizi hiçbir zaman engelleyemeyeceklerdir, bunu da bilmelerini istiyorum.
Medya ayağı da teröristleri cici çocuk olarak gösteriyor. Masum insanları katleden terör örgütü suçlanan kim, devlet. Şehit edilen güvenlik görevlilerimizi yok sayıyorlar. Evine ekmek götürmek için sokağa çıkan masum insanların terör örgütü tarafından katledilmesiyle kimse ilgilenmiyor.
“MISIR VE LİBYA İNTİBASI VERMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Terör örgütüne yönelik en küçük bir operasyon karşısında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sokak köşelerindeki detay görüntüler üzerinden kamuoyuna bir Suriye, bir Mısır, bir Libya intibası vermek için canhıraş gayret içindeler. Terör örgütünün öldürdüğü masumların suçunu güvenlik güçlerine atmak için çırpınıyorlar. Terör örgütünün eylemleri yüzünden hayatları alt üst olan vatandaşlarımıza ve onlarla birlikte tüm ülkeye hedef olarak devleti, hükümeti ve şahsımı gösteriyorlar. Terör örgütüyle siyasetçisiyle medyasıyla herkes bu ihanet senaryosundaki rolünü ezberlemiş, her fırsatta her ortamda sahneliyor, sergiliyor.
Şahıslar gelip geçicidir, fanidir ama bu vatan, bu millet bakidir. Türkiye, devleti ve milletiyle ezelden ebede, bu yolda dimdik yürümeye devam edecektir. Dün bu ülkeye ve millete karşı her türlü alçaklığı yapanlar yok olup gitti. Bugün aynı emelin peşinde koşanlar da benzer bir akıbete uğrayacaklar.”

MEDYAGUNDEM

kk2

KK ile PKK aynı yalanı söylüyor

PKK elebaşısı Mustafa Karasu ile Kılıçdaroğlu aynı ağızdan konuşarak 15 Temmuz’u değil, OHAL’in ilan edildiği …

basbaglar

Başbağlar katliamında FETÖ’nün rolü

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 akşamı gelen terör örgütü mensupları, kadınları …

merkel

Almanya’dan “PKK bizi nasıl haraca bağladı” raporu

Almanya’da iç istihbarat servisi, PKK’nın Almanya’da topladığı paranın son 10 yılda iki kat arttığını bildirdi. …

3 Yorumlar

  1. Açalım bütün kapıları başkanım ülkedeki milyonlarca suriyeli müslüman kardeşimiz daha aksın avrupanın kapılarına aktıkça insanlıkları daha da sıfırlansın aktıkça kendi yarattıkları cehennemde yansınlar aktıkça tüm dünya birkez daha iki yüzlülüklerini ve sefilliklerini görsün…Avrupa avrupa duysun mazlumların sesini..

  2. pkk kandili dümdüz edien cumhurbaşkanını suçlamayacak da kimi suçlayacak bundan daha doğal ne olabilir. pkk lı 2000 cani gebertilirken hdpkk nın cumhurbaşkanımızı suçlamasından daha doğal ne olabilir.pkk lilar geberiyor pkkhdp c.başkanımıza saldıryor. pkk nın c.başkanımıza saldırmaması tuhaf olurdu.

  3. Sayın Cumhurbaşkanım , sen bunların 90 yıllık hortumlarını imtiyazlarını kestin, ve 90 yıllık saltanatlarını yıktın

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir