Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da düzenlenen açılış töreninde konuştu. Erdoğan Zaman gazetesinde yer alan Türkiye’nin Gazze’ye yardım etmediği yönünde çıkan habere tepki göstererek, ‘Allah’tan korkan bunu nasıl söyler?’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
– Bölge koruma alanında olduğu için geçte olsa projeyi tamamladık. Hacı Bayram Camii bana her zaman Eyüp Sultan’ı anımsatıyor.
– Benim çocuklarım imam hatip mezunu. Onların üniversite kapılarında ne çektiklerini ben iyi bilirim. Kızlarımız Yurtdışında okudu. Şuan imam hatiplerde öğrenci sayısı 60 binden 1 milyona çıktı.
“BENİM TARAFIM BELLİ”
– Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter diyenler gerçek Ankara’yı hafızamızdan silmek istediler. Benim tarafım belli. Ben milletin tarafındayım.
– Şimdi kuru sıkı atıyorlar. Bu borçları biz ödedik. Bunlardan devraldık ve ödedik. Artık Ankara’da “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen bir anlayış var. Kuru sıkı vaatlere kimse kanmıyor.
“ALLAH’TAN KORKAN BUNU NASIL SÖYLER?”
Bizim ülkemizde yaptığımız hizmetlerle başa çıkamayanlar, bu defa gözü dışarıya dikmişler. Neymiş? Gazetenin biri çıkmış Gazze’ye yardım yapılmıyor diyor. İnsan biraz utanır. Allah’tan korkan bunu nasıl söyler. Gazzeli bir yetimin elini tutan, gözlerine bakan, derdiyle hemhal olan birisi, asla böyle bir şey söyleyemez. Biz her zaman, her durumda Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk. İsrail’in yakıp, yıktığı Gazze’nin imarı, Filistinli kardeşlerimize destek için geçtiğimiz yıl tam 76 milyon dolarlık yardımda bulunduk. Sağlık, eğitim, su, acil yakıt desteği, yıkılan binaların yapımı, un ve gıda gibi pek çok yardım kalemini Gazze’ye gönderdik, gönderiyoruz. 2017 yılına kadar Gazze’ye yapacağımız yardım miktarı ne biliyor musunuz? 200 milyon dolar. Türkiye’den başka yardım taahhüdünü hayata geçiren yok. Biz Gazze’ye Hacı Bayram Veli Hazretlerinin huzuruna, kardeşlerine el uzatmış bir ülke olmanın ferahlığıyla çıkabilmek için el uzatıyoruz.
“SEN KİMSİN?”
-Cumhurbaşkanlığı makamındaki zırhlı mercedeslerden bir tanesini ben o makama (Diyanet İşleri Başkanlığına) tahsis edeceğim, dedim. Bu makama tahsis ettik. Şimdi çıkmış Bahçeli ne diyor, ‘Ya istifa et ya bu arabayı iade et?’ Sen kimsin?”
Bazen çevremizdeki insanlarla konuşurken veya yorumlar yaparken Paralel ihanet Çetesi mensupları için “Allah Celle Celaluha tapmakta olan bu insanların meğer ikinci bir mabudları da varmış, o ise Fetullah mış.” dediğimde bazıları ağır konuştuğumu söylüyorlar. Bendeniz ise gerçeği söylemek hiç bir zaman ağır ifade olarak değerlendirilemez diyorum. Çünkü şayet Rabbimiz olan Allah Celle Celaluha tapmışlarsa O, yalanı, iftirayı, şantajı, montajı, kumpası, takiyyeyi(münafıklığı) yasaklıyor, ikinci rableri Fetullah ise serbest bırakıyor. Şimdi tercihlerini ikinci rablerinden yana kullananlara hadlerini bildirmemek dilsiz şeytanlık değil de nedir.? Biz bunu yaparken onları ikaz ediyor ve uyarıyoruz, diyoruz ki gittiğiniz yol cehennemin yoludur, bundan derhal vaz geçin Rabbiniz olan Allah Celle Celaluhtan başkasını Rab yerine koymayın. Bir kalpte hem iman hem de küfür bir arada bulunamaz. Bu durumda olanlar bilmelidir ki iman geçerli değildir ve küfür üzeredir.