Başbakan Erdoğan, muhalefetin ‘çatı aday’ı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu eleştirerek, “Bir cumhurbaşkanı adayına sordular yol yapacak mısınız? Ben Cumhurbaşkanı adayıyım diyor. Cumhurbaşkanının yolla işi olmaz mı, metroyla işi olmaz mı, tünellerle, viyadüklerle işi olmaz mı? Bunlar monşer, monşerlerin bu tür şeylerle işi olmaz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimleri mitingleri kapsamında Erzurum’da konuştu.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“BUNLAR MONŞER”
“Bir cumhurbaşkanı adayına soruyorlar siz yollarla ilgilenecek misiniz? O aday da diyor ki “ben cumhurbaşkanıyım benim yollarla ne işim var.” Allah Allah. Cumhurbaşkanının yolla, metroyla, tünellerle işi olmaz mı? Bunlar monşer. Monşerlerin bu tür şeylerle işi olmaz. Biz hizmetkarız. Bizim yollarla işimiz olacak.”
“CUMHURBAŞKANLIĞI SÜRECİMİZ FARKI OLACAK”
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Var olasın dadaş. Çok hayırlar göresin dadaş. Allah sizlerden hepinizden razı olsun. Rabbim bu mübarek ayda tuttuğunuz oruçları ibadetleri inşallah kabul etsin. Bildiğiniz gibi 3 buçuk ay önce 21 Mart’ta Erzurum’daydık. Muhteşem bir miting, muazzam bir buluşma gerçekleştirdik. Erzurum o gün iradesine sahip çıkacağını gösterdi. Erzurum bütün saldırılar karşısında dimdik duracağını gösterdi. 21 Mart’ta yaptığımız mitingde ne dedim? “Dadaş sen burada olduğun müddetçe bu ülkeye hiçbir şey olmaz. Dadaş sen böyle yiğit böyle mert yürekli durduğun müddetçe namahrem eli bu ülkeye uzanamaz. Erzurum’da yer Allahu ekber. Erzurum’da gök Allahu ekberdir. Erzurum’da dağ Allahu ekberdir. İşte 21 Mart’ta bu meydanda Erzurum Allahu ekber dedi. Sonra da son sözünü sandıkta söyledi. Erzurum kendisine yakışanı yaptı. Yüzde 59 oy oranıyla, rekor seviyede bir oy oranıyla Erzurum iradesine hükümetine ülkesine milletine sahip çıktı.
“MİLLİ İRADE HIRSIZLARINA DERS VERDİNİZ”
30 Mart’ta sadece bize destek vermekle kalmadınız. Siz sandıkta ilgili yerlere çok anlamlı bir ders verdiniz. Milli irade hırsızlarına ders verdiniz. Ülkemize ihanet eden şebekelere ders verdiniz. İhanet şebekeleriyle iş tutan CHP’ye MHP’ye burada çok büyük bir ders verdiniz. Her birinizden Allah razı olsun. Bir kez daha Erzurum’u yürekten kutluyorum.
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
10 Ağustos’ta bir kez daha sandık başına gidiyoruz. İlk kez halk cumhurbaşkanını doğrudan seçecek. Burada aracılar olmayacak, vekiller olmayacak. Vekiller değil asıllar seçecek. Böyle dedik. Anayasayı değiştirdik ve işte 10 Ağustos’ta ilk kez bu seçimi gerçekleştireceğiz. 2007’de onuncu cumhurbaşkanın görev süresi dolunca hazırlıklarımızı yaptık. Adayımızı sayın Abdullah Gül olarak belirledik. Meclis’te cumhurbaşkanı seçmek istedik. 367 diye bir hukuk garabeti ortaya çıkardılar. Hukuk cinayeti işlediler. Kim yaptı bunu. CHP. CHP’nin yandaşı o eski hukukçular yaptı. Bazı yüksek makamlar destek verdi. bize yani Ak Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. Önce genel seçim kararı aldık. Madem siz bize cumhurbaşkanı seçtirmiyorsunuz biz de halka gideriz dedik. 22 Temmuz’da halkımız bize yüzde 47 oy oranıyla destek verdi. aynı anda anayasayı değiştirmek için adımlarımızı attık. Ne dedik? bırakın halk seçsin dedik. beş yıllık dönem için seçilsin dedik, iki dönem cumhurbaşkanlığı yapmak mümkün olsun dedik. ama Çankaya’dan veto yedik, bir kez daha aynı değişikliği yaptık. Bu sefer Çankaya oylama götürmek zorunda kaldık. Size sorduk. Yani cumhurbaşkanını halk seçsin mi seçmesin mi dedik. siz yüzde 69 oy oranıyla cumhurbaşkanını halk seçsin dediniz. Şimdi ben bir şeyi merak ediyorum. Ey CHP MHP HDP. Siz şimdi hangi yüzle halkın karşısına gelip de inanmadığınız halkınızdan adayınız için oy isteyeceksiniz? Bunlar halka güvenmiyor, aldattılar her zaman. Fakat biz mutluyuz. Biz halkımızla çıktık bu yola.
3 Kasım’da göreve gelirken ne dedik? Yeter söz de milletin karar da milletin yetki de milletin dedik. işte bu son adımla, sözü kararı yetkiyi tamamen millete yani sizlere bırakmış oluyoruz. Sizin ferasetinize güveniyoruz. Sizin basiretinize güveniyoruz. Siz ne derseniz en güzeli odur. Siz neyi tercih ederseniz en iyisi odur. Çünkü siz bin yıllardır devam eden bir yürüyüşün ve o kutlu yürüyüşün yolcularısınız, varislerisiniz. Sizler tarihi bin yıllar öncesine dayanan bir milletin mensuplarısınız.
Gazi Mustafa Kemal Samsun’dan başladı. Samsun’dan Canik’e geçtim, selamları var. Tekkeköy’e geçtim. Oradan size çok çok selamlar var. Sevgili dadaşlar, işte şimdi de o kongrenin, o mücadelenin en önemli ayağı Erzurum’dayız. İstiklal mücadelemizin, istikbal mücadelemizin en önemli ayağı Erzurum’dayız. Sizin tarihi misyonunuz ne emrediyorsa, sizler 10 Ağustos’ta onu yapacaksınız. Bunlara prim veremeyeceksiniz. Bunlar bu defa bambaşka ders almalıdır. Pensilvanya’ya da en güzel cevabı siz vereceksiniz. Beraber çalışıyorlar biliyorsunuz. Gerekli olan dersi alacaklar. Niye? Milli güvenliğimize ihanet edenlere bu sandık en güzel ders yeridir. CHP ile MHP arasında fark kaldı mı? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1999-2000 arasında MHP’yi aldı. Beş yıllığına seçildi duramadı, kaçtı gitti. Sakarya depreminin altında kaldılar. Biz Bingöl depreminde Bingöl’ü yeniden kurduk. Simav depreminde Simav’ı yeniden kurduk. Niye? İnanıyorduk onun için üstündük. Bunlar bir irade koyamadılar. Ortaya bir siyaset koyamadılar.
“ERDOĞAN’A KÜFÜR EDEREK OY ALACAĞINI ZANNEDİYOR”
MHP’nin başındaki zat, CHP’nin başındaki zat gibi Erdoğan’a küfür ederek oy alacağını zannediyor. Ama bizim lügatimizde kitabımızda o yok. Onun için CHP’ye gönül verenlere, MHP’ye gönül verenlere sesleniyorum, sizler, kem söz sahibinindir bunu biliyorsunuz. Bunların peşinde mi olacaksınız yoksa bu ülkeye hizmet edenlerin peşinde mi olacaksınız?
İşte şimdi CHP MHP Pensilvanya ihanet şebekesi beraber oldular. Vagon gibi, CHP’nin peşinde takıldılar gidiyorlar. Kendi iradeleri kendi adayları yok. MHP’ye talimat veriyorlar, aday bu olacak, sloganımız şu olacak, müttefiklerimiz şu olacak. Onlar da ikilemeden emirleri yerine getiriyorlar. Bunlar belediye başkanlığımda aynı şeyi yaptılar. Başbakan oldum aynı şey. Dadaşlar biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bizler Selahaddin Eyyübi’ler gibi bu yola çıktı. Biz heyecanımızı onlardan aldık. Onların izinde bu yolda yürüyoruz, diğerleri gibi değil. onlar gibi olmadık olmayacağız. Bugün güneş yok sıcak yok. Adeta sabah yeli eser gibi rüzgar esiyor. İnşallah bu da zaferin bir yeli olur.
“BUNLAR MONŞER”
Bir cumhurbaşkanı adayına soruyorlar siz yollarla ilgilenecek misiniz? O aday da diyor ki “ben cumhurbaşkanıyım benim yollarla ne işim var.” Allah Allah. Cumhurbaşkanının yolla, metroyla, tünellerle işi olmaz mı? Bunlar monşer. Monşerlerin bu tür şeylerle işi olmaz. Biz hizmetkarız. Bizim yollarla işimiz olacak.
“TÜRKÇÜLÜK KÜRTÇÜLÜK YAPMAYALIM”
Kürtçülük de yapmayalım Türkçülük de yapmayalım, birbirimizi sadece Allah için sevelim. Bayrağımızı kongresine asmaktan kaçınanların peşinde olmayın, biz bu bayrakla büyüdük.
Salondan salona koşan değil şantiyeden şantiyeye koşan bir cumhurbaşkanı göreceksiniz. Hak için halk için, Hakk’a ve halka hizmet için çalışan, didinen bir cumhurbaşkanı göreceksiniz. Bizim kutlu davamızın adı hizmet davasıdır ama Pensilvanya’nın anladığı manada hizmet değil. Halka hizmet, Hakk’a hizmettir, bu anlamda. Bizim kutlu yolculuğumuz bir hizmet yolculuğudur. İster belediye başkanı, ister bakan, ister başbakan, ister cumhurbaşkanı olsun.
