Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB Plaket Töreni’nde konuştu. AB’nin vize kararına değinen Erdoğan, “Biz burada terörle mücadele edeceğiz. Beyler parlamento önünde çadır kurduracak. Baş teröristin posteri asacak. Sonra kalkıp bana değiştir yasanı diyeceksin. Böyle bir şey var mı, olamaz. Sen Türkiye’nin ne zamandır böyle talimatlar aldığını gördün?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Vize serbestisi için AB’nin öne sürdüğü şartlar) Beş tane madde var ki bunların içerisinden bir tanesi felaket. Nedir o? ‘Terörle Mücadele Yasasını değiştireceksiniz’ dediler. Bize, bu aklı verenler, önce Avrupa’da parlamentonun önüne teröristlerin kurduğu çadıra niye müsaade ediyorlar? Önce bunun cevabını versin” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
DİK DURACAĞIZ DİK!
Adalet mülkün esasıdır ifadesi devlet anlamındadır. Eğer bir devlette adalet yoksa o devlet çökmeye mahkumdur. Şurada 3 milyon mülteciye bu millet bakıyor. Biz size yılda 3 milyar euro vereceğiz dediler. Peki bu parayı verdiler mi, hala orta sahada top çeviriyorlar. Vereceksiniz verin. Biz bu işe insani ve vicdani görev diye başladık.
Sanki bize çok ciddi destek verecek. Vereceksen ver. Sen bizim bütçemize vermeyeceksin. Oradaki mazlumlara gidecek. Ondan sonra biz şu kadar destek verdik.Şu anda ne yaparlar ne ederler bilmiyorum. Bize vize konusunda Ekim ayı sözü verildi. Ankara’da atılmış imzalar da var. Haziran’a çekiyoruz olayları var ya tıkama için olan projedir. En geç ekim ayında umarım bu işi bitiririz. Bütün bunlarla birlikte bu işler oldu oldu. Olmadı yolumuza aynı şekilde devam ederiz. Dik duracağız dik.
KİLİSLİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞADIĞI SIKINTIYI İYİ BİLİYORUM…
Geçtiğimiz aylarda 18 Mart Çanakkale Zaferi, 23 Nisan TBMM açılışı, 29 Nisan Küt-ül Amare Zaferi bunları unutmamalıyız. 29 Mayıs İstanbul’un Fethi, inşallah muhteşem bir kutlamayla Yenikapı’da biraraya geleceğiz. Tarihimizin tüm önemli dönüm noktalarını çok iyi kavramalıyız. Suriye’deki olaylar sadece 23 milyon kardeşimizin meselesi değildir. Bunların 12 milyonu evinden oldu. 5 milyonu yurtdışına sığındı.
Kilis’e düşen roketler oradaki 3-5 teröristin şımarması değil. Kilisli kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntıyı iyi biliyorum. Tüm operasyonlar acımasız bir şekilde sürmektedir.Kilis’teki kardeşlerimiz ‘Eyvah eyvah Sakaryam sana mı kaldı’ Necip Fazıl’ın dediği gibi omuzlamışlardır. Kesin çözüm noktasında bu günler yakındır. Bizimle yaşayamayacağını söyleyenler olduğunu gördük.
Layık değiller ama teşekkür ederim. Bizi asıl mesajları alma derdinden kurtardılar. Artık söyleyeceğimizi açıkca söyleme hakkına sahibiz. Her sözün bir bedeli vardır. Ayrılma sözü edenler bunu şahıs olarak söylüyorlarsa buyursunlar diledikleri yere gitsinler. Yok vatan topraklarının bir kısmına gözü dikmek anlamında söylüyorlarsa Mehmet Akif’in Çanakkale Anısına yazdığı şiiiri olmadı İstiklal Marşı’nı okusunlar.
Orada kendileri için çok güzel cevap var. Buralar tarla değil arazi değil vatan toprağıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka asla. Paralel devletmiş, öyle devletmiş böyle devletmiş olamaz.Limanlarından ayrı kalmasınlar. Ülkemiz Asya Avrupa Afrika kıtalarının kalbi konumunda bir bölgenin tam ortasında yer alıyor.
Stratejik önemi sebebiyle her dönemde planların, dikkatlerin üzerinde odaklandığı bir ülke olmuştur. Bugün terör örgütleri üzerinden kontrol edilmeye çalışılıyor.
Yanıbaşımızdaki bir Avrupa ülkesinde terör örgütlerine silahlı ve ideolojik destek veren kampları biliyoruz. Türkiye’de bombalı eylem yapmış, haraç toplamış suçlular Avrupa ülkelerinde serbestçe gezebiliyor.İade taleplerimiz bürokrasiye boğularak engelleniyor. Avrupa’dan terör bağlantılı suçlardan dolayı ülkemize iade edilenlerin oranı sadece yüzde 3.
Yani suç işlemiş her 100 kişiden 97’si kendilerine sağlanan özgürlük ortamından istifade ediyor. Fehriye Erdal bunun en somut örneğidir. Avrupa Birliği’nin ülkemize hedef alan açıklamalar yapması kara mizah örneğidir.