Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber ve ATV ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
ZAMAN GAZETESİNİN HZ. PEYGAMBERE YÖNELİK AFİŞLERE TAVRI
Bunların dini hassasiyet diye bir şeyleri kalmadı. Bunlar çıkarları için her şeyi yaparlar. Ben oraya gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bunların tabanı ibadet ortası ticaret tavanı ise ihanettir. Bu örgütüdür şu anda tanımı budur. Burada bunlar menfaatlerinin gereği için acımasızca davranıyorlar. Bunlarda tek şey var örgüt bunlar uluslararası ihanet şebekesi.
İpek-Koca Grubu’na kayyum atanması noktasında bir araya gelmeyenler orada buluştu. Bunların maksadı farklı. Koza-İpek’in patronu kaçtı gitti. Neden kaçıyorsun?
Devletin içine sızmış virüs gibiler. Çalışanlar sistemi gelerek işçi-Memur ayrımının kalması gerekiyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Saldırıların dış güdümlü olduğu açık
Doğudaki yatırımlar konusunda oradaki vatandaşları kandırmaya çalışıyorlar. “Bu yatırımlar AB’den alınan parayla yapılıyor” diyorlar. AB’nin Türkiye’ye böyle bir desteği yok
SALDIRILARIN DIŞ GÜDÜMLÜ OLDUĞU AÇIK
Benim bir tespitin var ben terör örgütlerini birbirinden ayırmıyorum. İyisi kötüsü olmaz. Ankara’daki terör saldırısı kollektif bir saldırıdır.
Bu kolektif terör eylemi de kendilerine göre farklı düşünüldü ama istedikleri gibi tecelli etmedi. Bunu da benim milletim şimdi çok açık gördü
Ankara’daki saldırıyı sadece DAEŞ’e dayayarak, PKK’yı korumak istediler. Bu da PKK’nın siyasi uzantısı partiye yaradı. Saldırıların dış güdümlü olduğu açık.
O KAMPANYA EKİBİ HDP’YE “YALANI VE İFTİRAYI UZATIN” DEDİ
ABD’den gelen kampanya ekibi HDP’ye ‘yalanı ve iftirayı uzatın’ dedi. İstanbul’da büyük bir katılımlı toplantı gerçekleştirdiler. Bunlarda yalan çok rahat konuşuluyor. Anadolu’daki kardeşim de buna inanıyor. Doğu’daki yatırımlarda AB’nin desteği yok.
KİM BİLİR DOSYALAR AÇILDIKÇA NERELERE VARILACAK!
Ankara’daki saldırı 1 Kasım seçim sürecinin ertelenmesine yönelik bir adımdır. Bunu Başsavcılık açıkladı. Kim bilir dosyalar açıldıkça nerelere varılacak. Tweet atanlardan birinin babası Suruç’ta Belediye Başkan Yardımcısı. Ankara Garı’ndaki olay kolektif bir terör eylemidir.
HZ. PEYGAMBERE YÖNELİK AFİŞLER KONUSUNDA FETÖ’NÜN TAVRI…
Bunların dini hassasiyet diye bir şeyleri kalmadı. Bunlar çıkarları için her şeyi yaparlar. Ben oraya gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bunların tabanı ibadet ortası ticaret tavanı ise ihanettir. Bu örgütüdür şu anda tanımı budur. Burada bunlar menfaatlerinin geriği için acımasızca davranıyorlar. Bunlarda tek şey var örgüt bunlar.
KOZA İPEK’E KAYYUM ATANMASI
Son günlerde biliyorsunuz yargı bir karar verdi. Kayyum kararı verdi. Şimdi bu kayyum kararıyla ilgili ortaya konulan eylemleri görüyorsunuz. Peki daha önce bu yargı bu ülkede yani bizim Silahlı Kuvvetlerimizden tutunuz da çok farklı mahfiller, çok farklı gazete ve vesaire yazarları, çizerleri içeri attığı zaman bunların hiç sesi çıkıyor muydu?
Bu yargıyla ilgili bir konudur, yargı alanı içerisindedir. Patronları kaçıp gitti. Niye kaçıyorsun? Yargı kararından rahatsız oldular. Adeta Türkiye’de cezaevleri gazetecilerle yazarlarla dolmuş gibi bir ifade kullanıyorlar. İnanın şu anda cezaevlerindeki gazeteci ve yazarların sayısı hiç olmadığı kadar azdır.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSU
Rapor yayınlayanlar, bizim verdiğimiz rakamlara bunlar inanmazlar. Çamur at, tutmasa da izi kalır mantığıyla hareket ederler. İçeride olanlar da basınla ilgili suçlardan içeri girmiş de değiler. Ya terör örgütünden, ya silah yakalattığı için içeri girmişlerdir. Ellerinde basın kartı var, bunun üzerinden kendilerini tanıtıyorlar.
Hep söylemişizdir. Biz fikirlerini söylediğinden dolayı kimseyi mahkum etmedik, etmeyeceğiz. Aileme, çocuklarıma yapılan hakaretler acaba kimseye bugüne kadar yapıldı mı? Ve bundan dolayı içeri alınanlar var mıydı? Ama ben şimdi diyorum ki avukatlarıma, hakaret içeren şeyler varsa hukuki girişimde bulunun diyorum.
Bakın, Merkel’e hakarette bulundular, anında soruşturma açıldı. Benim milletimin bunları yakından bilmesinde fayda var.
PARALEL YAPI
Burada bunlar, menfaatlerinin gereği neyse onu yaparken acımasız yapıyorlar. Artık bunlarda, yani bunlar işte dini kisve vesaire bunların hiçbiri kalmadı. Geçelim bunları. Şimdi bunların tek şeyi var. Örgüt bu. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altında illegal bir örgütlenmedir. Yaptıkları iş budur. Şu anda bakın Amerika’da biliyorsunuz bir hukuk bürosu Robert 370 bin insanı katleden bir katilin savunucusu durumuna düşmek, kırmızı halıyla karşılamak bir defa diplomaside çok da şık değil. Bunu Rusya Federasyonu aslında biliyor ama buna rağmen bunlar yapılıyor. Rusya’ya yaptırımlar uygulandığı dönemde bile biz dedik ki ‘Bizim Rusya ile stratejik ortaklığımız var, biz yaptırımı uygulayamayız’ ve uygulamadık. Aynı durum İran’da… İran şu anda ‘Sonuna kadar ben Suriye’nin yanındayım’. Sen sonuna kadar yanındaysan, kusura bakma İran, biz de sonuna kadar Suriye yönetiminin karşısındayız, Suriye halkının yanındayız. Biz oradaki direnişçilerin, oradaki ılımlı muhalifin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğizAmsterdam, çok ciddi verilere ulaşarak, dediler ki ‘Bu böyle ulusal bazda bir örgüt değil, uluslararası adeta bir küresel ihanet şebekesi. Ve şimdi oradan yaklaşarak o büro, şimdi dava açıyor.
“Dağ ile şu anda bunların (Paralel Yapı) görüşmeleri var. Bu da yine yazılı medyada yer aldı. Ve bu görüşmeleri yapanlar ‘Burada ne gibi adımları müşterek atabiliriz, medya olarak bize ne gibi görevler düşer’, bunların hepsini aralarında görev dağılımını yapıyorlar ve bahsettiğiniz gazeteler, diğerleri de dahil olmak üzere bunu sürdürüyorlar.
DEVLETİN İÇERİSİNE SIZMIŞ VİRÜS GİBİLER
Ne yazık ki Paralel Yapı, devletin içerisine sızmış virüs gibi. İstihbaratta da var, emniyet istihbarat, milli istihbarat, öbür tarafta emniyet teşkilatı, öbür tarafta Silahlı Kuvvetlerimiz. Bütün bu yerlerin hepsinde bunlar var. Buralardan çok ciddi iletişim sağlamaya devam ediyorlar. Bakanlıkların içerisinde hemen hemen hepsinde var. Bunları A’den Z’ye temizlemek mümkün değil. Her şeyden önce bir defa 657 değiştirilmediği sürece bu iş çözülmez. 657, yani Memurun Muhakemat Kanunu değiştiği andan itibaren burada farklı bir sistem oturtulabilir.
1 KASIM’DA SONUÇ NE OLURSA OLSUN, OPERASYONLAR SÜRECEK
Şu anda bizim ülkemizde terörle mücadelede, teröristlerle mücadelede kimse bizden şunu beklemesin. ‘Acaba bu operasyonlara ara verilecek mi’ Bakın pazar günü sonuç ne olursa olsun. Cumhurbaşkanı olarak bu görevde bulunduğum sürece, nasıl bir tablo çıkar pazar günü bilemem ama Cumhurbaşkanı olarak bu terörle mücadelede benim anayasa amir hükümleri gereği belirlenmiş görevlerim var. Nedir o? Milletin birliği, beraberliği, bütünlüğüdür, devletin bekasıdır. Bunu sonuna kadar sürdürmekte, Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte tüm güvenlik güçlerimizle birlikte kararlıyız.
Şu anda 2 bini aşkın terörist öldürülmüştür. Hem içeride hem dışarıda. Ve bu operasyonlar aynı kararlılıkla devam edecektir. Ama bizim de 200’e yakın şehidimiz vardır. Bu süreçte olanları söylüyorum. Bu kararlılıkla bu devam edecek.
RUSYA’YA ESED TEPKİSİ
370 bin insanı katleden bir katilin savunucusu durumuna düşmek, kırmızı halıyla karşılamak bir defa diplomaside çok da şık değil. Bunu Rusya Federasyonu aslında biliyor ama buna rağmen bunlar yapılıyor. Rusya’ya yaptırımlar uygulandığı dönemde bile biz dedik ki ‘Bizim Rusya ile stratejik ortaklığımız var, biz yaptırımı uygulayamayız’ ve uygulamadık. Aynı durum İran’da… İran şu anda ‘Sonuna kadar ben Suriye’nin yanındayım’. Sen sonuna kadar yanındaysan, kusura bakma İran, biz de sonuna kadar Suriye yönetiminin karşısındayız, Suriye halkının yanındayız. Biz oradaki direnişçilerin, oradaki ılımlı muhalifin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN DURUMU
Demokratik Açılım diye başladı, ondan sonra Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi diye devam ettik, daha sonra da Çözüm Süreci’yle bunu taçlandıralım istedik. Karşımızda bir muhatabımız olur diye inandık ama karşımızda bir muhatap yokmuş. Yoksa, o zaman demek ki muhatap olmadığına göre, bunu buzdolabına koymak lazım. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’yle yolumuza devam ederiz. Netice aldık, bitti, bittiyse, zaten mesele kalmadı demektir. O zaman da artık noktayı koymuş oluruz. Yani, virgüllere artık diyorum bir son verme noktası gelir. Bundan sonra da artık böyle bir grupla, grupçukla oturup da bu işleri konuşmaya gerek yok. Bundan sonra Çözüm Süreci’yle ilgili muhatabımız, bundan sonra millettir.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Silahlı Kuvvetlerimiz 1 Kasım’da alınması gereken bütün tedbirleri şu anda almış vaziyette, ciddi manada kuvvet kaydırması da yaptılar. Jandarma ha keza öyle, polisimiz ha keza öyle. Tabii içimizde ihanet şebekeleri yok mu, var. O ayrı mesele. Bu kadar açık konuşuyorum. Ama bunun dışında şu anda İçişleri Bakanlığımız ki az önce telefonda görüştüğüm bakanımızdı. Kararlılıklarını anlatıyorlar. Ve şu anda yine terör eylemi içerisinde olanlar, hazırlığı içerisinde olanlardan bir grubu yakalamışlar. Onun hakkında bana bilgi verdi. Ve bunlar bu şeylerini terörist olduğu halde, malum yapıdan olduğu halde bakın şimdiden söylüyorum. Eğer malum siyasi partiye yönelik bu tür eylemler yapılırsa soru işaretini koyun. Bu kadar açık konuşuyorum.
1 KASIM İSTİKRARIN OYLAMASIDIR
1 Kasım aynı zamanda istikrarın oylanmasıdır. Eğer istikrar istiyorsak, güven istiyorsak oyumuzu nereye vereceğimizi çok iyi düşünmemiz lazım
7 KİLO TNT YAKALANDI! KİM BİLİR NEREDE PATLATACAKLARDI!
İşte bakın bugün gene bu akşam Suriye tarafına kaçarken yakalananlar var, canlı bomba. Üzerlerinde 7 kilo TNT. Bunlarla beraber yakalandılar. Kim bilir nerede yapacaklardı, seçim öncesi. Bunları biz yakından takip ediyoruz.
