AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da İstasyon Meydanı’nda düzenlenen ‘Milli İradeye Saygı Mitingi’nde Erzurumlulara hitap etti. Erdoğan tüm Alevi vatandaşlarıma sesleniyorum diyerek şunları kaydetti: Hem CHP Genel Başkanı hem de onun hemşerisi olan milletvekili sabah akşam bir gerilim çıkarmak için çok tehlikeli provokasyon yapıyorlar. Herkesin bir mezhep gerilimine karşı azami duyarlılık göstermesini istiyorum. Alevi kardeşlerim Dersim katliamında iktidar partisi CHP’ydi. Peki CHP bu katliamdan dolayı özür diledi mi? Hayır. Ama Tayyip Erdoğan özür diledi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Başbakan Erdoğan, “Gezi yalan, hedef talan. Oyun bu. Çünkü talanları bitmişti. AK Parti iktidarıyla, talan bitmişti. Onun için gezi yalan her taraf talan. Dertleri bu. Ama bu millet size bu yolu açmayacak. İşte ne güzel yazmışlar. Oyunu millet bozar, finali sandık yazar. Olay budur. Eğer yüreğiniz varsa, eğer dürüstseniz, eğer demokrasiye inancınız varsa, eğer halkın iradesine inancınız varsa, sandık geliyor. 8 ay var. 8 ay sonra buyrun sandığa. Orada herkes boyunun ölçüsünü alır” dedi.
– Milletimin tamamına sesleniyorum; siz bizi iktidar yaptınız ancak siz indirirsiniz. Milletten başka kimse indiremez ve biz iki güç tanırız bir Hak, iki halk. Bunun dışında güç tanımayız.
– Bu sosyalist geçinenler var ya. Bunların şöyle arayın. Çoğu şimdi Bodrum’dadır. Yatlarındadırlar. Bunların çoğunu İstanbul’dan tanırım. Sözde sanatçılarını ve aydınlarını tanırım. O çığırtkanlık yapan var ya mesele gezi parkı değil hala anlamadın mı diyen var ya. Bunlar yeri geldiği zaman, boğaza karşı viskiyi yudumlamasını çok iyi bilirler. Sosyalist mosyalist geçin bunları.
Kardeşlerim, Kafkas cephesinin, doğu cephesinin, Allahuekber Dağları’nın tüm şehitlerine, Kazıım Karabekir’e buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun.
Bugün burada niye toplandığımızı biliyorsunuz değil mi? Bunun bir anlamı var. Samsun’dan Erzurum’a… Olur ki buradan Sivas’a gidebiliriz.
Bundan yüz yıl önce Erzurum işgal edildiğinde tüm Türkiye’yi hüzün kaplamıştı. Ama o günlerde sadece bu millet değil, tüm dünya müslümanları gözyaşı dökmüştür. Bu gece Berat gecesi. Berat gecesinin gündüzünde sizlerle bir aradayız. Anlamlı bir gün. Çünkü Erzurum Mülki İslam’ın kilididir. Ehli İman’ın muhafızı, kalesidir.
“OYUNU MİLLET BOZAR, FİNALİ SANDIK YAZAR”
100 yıl önce nasıl dünyadaki tüm müslümanlar ellerini bizim için semaya açtıysa bugün de dünyadaki kardeşlerimiz bizim yanımızda. Gezi yalan hedef talan. AK Parti iktidarıyla talanları bitmişti. Oyunu millet bozar, finali sandık yazar. Eğer yüreğiniz varsa, dürüstseniz, demokrasiye, milletin iradesine inancınız varsa 8 ay sonra buyrun sandığa. Orada herkes boyunun ölçüsünü alır. Siz bizi iktidar yaptınız ancak siz indirirsiniz. Biz iki güç tanırız. Bir hak, bir de halk. Onun dışında güç tanımayız.
Çok uzak diyarlardan bize desteklerini gönderenlere biz de Erzurum’dan sesimizi göndereceğiz. Erzurum, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığa sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Erzurum? Bir miyiz, beraber miyiz, kardeş miyiz, hep birlikte Türkiye miyiz Erzurum? Halep oradaysa arşın Erzurum’da… Dadaş, sen burada olduğun müddetçe, sen böyle yiğit olduğun müddetçe Allah’ın izniyle bu ülkeye hiç kimse dokunamaz.
Erzurum’da yer Allahü ekberdir, gök Allahü ekberdir, dağ Allahü ekberdir. Bu Allahü ekberi hiç kimse sarsamaz.
“DADAŞLAR BURADA, ÇAPULCULAR NEREDE”
Kardeşlerim onlar varsınlar tweetlerle, facebooklarla saldırsınlar. Benim vatandaşımın iradesi var, iradesi. Bunlar önce milli iradeye saygı duymayı öğrenecekler. Öyle Taksim Meydanı’nda Gezi’yi bahane ederek ortaya çıkanlar bunun cevabını sandıkta alacaklar.
(Çapulcular nerede, Dadaşlar burada sloganı üzerine) Ön taraf duymuyor tabii. Dadaşlar burada, çapulcular nerede sloganı atıyorlar. Hepsi bir araya gelsin, üzerimize yürüsünler. Allah’ın izniyle biz ya fettah der bu oyunu bozarız.
Millet en başından itibaren bu oyunu gördü ve bozdu. Bunlar milletin hiç sesi çıkmayacak sanıyordu. Çünkü bunlar, her zaman milleti aşağıladılar, koyun, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü dediler.
Kurtuluş Savaşı’ndaki askerleri camide içki içmiyordu, Türk Bayrağı yakmıyorlardı. Tam tersine Türk Bayrağı için canlarını ortaya koyuyor, hatta Yunan Bayrağı’nı bile yerden alacak kadar vakar gösteriyordu. Kurtuluş Savaşı’nın askerleri kendi halkına savaş açmıyorlardı, kendi polisine saldırmıyor, halkıyla, milletiyle, kardeşiyle istiklale ve istikbale yürüyordu.
Kurtuluş Savaşı’nın askerleri kendi ülkelerini, şehirlerini yakıp yıkmıyordu, tam tersine yakıp yıkanlarla mücadele ediyordu. Şu Taksim meydanına çıkanlar, İzmir’de, Ankara’da parti teşkilatımıza varıncaya kadar kamu binalarını yakan bu vandallar, bu barbarlar, bu insanlıktan nasibini almamış olanlar değil mi?
Ben burada gençliğimize bir şey hatırlatmak istiyorum. Bu oyuna çok kötü geldiniz, sizi çevre diye, yeşil diye aldattılar. Sizi kullandılar. Şimdi karşımda binlerce genç var. Bu gençler kimin genci? O tweet atanlar, faceboklarda dolaşanlar, televizyonlarda yorum yapanlar bu gençleri nereye koyacak söyler misiniz? Oralarda yürüyen halk peki burası ne? Burası halk değil mi, millet değil mi? Dadaşlar bunların adresini şaşırttı.
İstiklal Savaşı’ndaki askerlerimiz hiçbir zaman işgalcilerin yanında durmuyordu. Milletiyle birlikte işgalcilere karşı canlarını ortaya koyuyorlardı. Yapılan Kurtuluş Savaşı’nın aziz şehitlerine, gazilerine çok büyük hakarettir bu yaptıkları. Gazi Mustafa Kemal kendi halkını, kendi ülkesini gidip de başka ülkelere şikayet eden, oralarda ağlayan bir lider değildi.
Bu genel müdür bizi Almanya’ya, Hollanda’ya şikayet ediyor. Senin zerre kadar ferasetin varsa millete git. Millet sana bakalım ne diyor? Onun için de 8 ay var. Sandık gerçeği meydana çıkaracak. Ne diyeceksen orada de. Şimde CHP ne diyor, ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’ diyor, ‘Biz Cumhuriyet’in en eski partisiyiz’ diyor. Peki yaptıkları ne? Her fırsatta Türkiye’yi bazı ülkelere şikayet ediyor.
Atatürk’ün partisi dedikleri partiyi Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapan bir konuma düşürdüler. En azılı terör örgütlerine kol kanat gerdiler. Taksim Meydanı’nda Atatürk Kültür Merkezi var. AKM’de teröristlerin pankartlarıyla, illegal örgütlerin, legal örgütlerin Başbakan’a hakaret içeren o paçavralarla onu yanyana koydular.
Cumhuriyet Anıtı’nda yine aynı şekilde bölücülerle Atatürk’ün posterini ve Türk Bayrağı’nı yanyana koydular. Nerede o ulusalcılar? Nerede bu CHP’liler? Niye bunları indirmediler. Orada üç gün dört gün beş gün burada kaldılar. Baktım orada hala duruyorlar. İçişleri Bakanıma ’24 saat içerisinde Atatürk Kültür Merkezi’ni temizleyeceksiniz’ dedim. ‘Meydanı ve anıtı temizleyeceksiniz arkasından da Gezi Parkı’nı temizleyeceksiniz’ dedim. Diyorlar ki ‘Polise talimatı kim verdi?’ Ben verdim. İşgal kuvvetlerini izleyecektik. Dünya zil takıp oynasın diye bunu mu seyredecektik.
Şimdi Gezi Parkı’nı benim vatandaşlarımın hepsi gezecek. Benim gençliğim, çocukluğum oralarda geçti. Kusura bakmasınlar oralar belli bir grubun parkı değildir. Tüm halkındır, turistler buraları gezmeli. Dün yine böyle bir şeye tevessül ettiler.
Kimsenin kamu düzenini bozmaya hakkı yoktur. Bu ülke demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Sevgili kardeşlerim Avrupa Parlamentosu’ndan bize saldıranlara ‘önce siz Yunanistan’a bakın, İngiltere’ye bakın, Fransa’ya bakın, bütün oralarda polis ne yapıyor görün. Bize böyle saldırmanızı biz yemeyiz’ dedim. Ankara’da Türk Bayrağı’nı yaktılar, CHP ne yaptı, sadece seyretti.
CHP’nin milletvekilleri benim polisime maalesef ana avrat küfretti. Evet, kayıtları var elimde. Bir CHP’li oradaki gençlere para dağıtıyor. Şimdi yine terbiyesizce dadaşların bu meydanı parayla doldurduğunu söylüyorlar. Ya sen AK Parti’nin burada yaptığı mitingleri izlersen buranın her zaman nasıl dolduğunu zaten görürsün. Bunlar şecaat arzederken sirkatini söyleyenlerden.
Buradan sesleniyorum, Reyhanlı’da 53 kardeşimizi şehit eden caniler bunların mihmandarları çıktı. Dünya 53 vatandaşımız orada şehit edilirken sesini çıkardı mı? Avrupa Parlamentosu sesini çıkardı mı? Bu genel müdür sesini çıkardı mı? Çıkarmadı. Bu işin içinde olan mihmandarların bunlarla ilişkilerini en kısa zamanda açıklayacağız inşallah. Bir şikayetin varsa gel şikayetini millete yap. Bak Erzurum burada, dadaşlar burada.
SÖYLEYECEĞİN BİR ŞEY VARSA MİLLETE SÖYLE
Söyleyeceğin bir şey varsa Almanya’ya, Hollanda’ya, İsrail’e, Suriye’ye değil, Erzurum’a söyle. Bunların tarihleri boyunca milletle işleri olmadı. Bunlar millete rağmen işbaşında oldular. CHP’nin tarihine bakın, tek partili dönemin dışında tek başına iktidarda göremezsiniz. Hep yamalı bohça gibi kurulmuş koalisyon hükümetlerinde bunlar sadece orada bir yamadır. Tek başına gelemediler. Onun için sandıktan çıkamıyorlar, bu yollarla çıkmayı deniyorlar.
Şimdi CHP göstericilerin arkasına saklanıyor. Yaptıkları polise ağır hakaret.
Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye sokağa çıkan, faiz lobilerin ücretsiz gönüllü askerliğini yapıyorlar. Bunun son bulmasını istiyoruz. Polise karşı saldırıların, hukuksuzluğun, ahlaksızca hareketlerin artık son bulmasını istiyoruz. Komşuyu rahatsı eden tencere tava var ya, nedir bu iş? Bu çevre, gürültü kirliliğinden artık vazgeçmelisiniz. Taksim Meydanı’nda Gezi Parkı’nda yeşili çevrecilik adına yaparken, unutmayın ki gürültü kirliliği de, görüntü kirliliği de çevreciliktir.
ALEVİ – SÜNNİ GERİLİM YARATMAK İSTİYORLAR
Özellikle Türkiye’de Alevi-Sünni gerilimi oluşturmak isteyen alçaklara karşı herkesin azami uyanık olmasını istiyorum. Hem CHP Genel Başkanı hem de onun hemşerisi olan milletvekili sabah akşam bir gerilim çıkarmak için çok tehlikeli provokasyon yapıyorlar. Alevi kardeşlerim lütfen bu oyuna gelmesin. Ülkemdeki tüm Aleviler’e sesleniyorum. Dersim katliamında iktidar hangi partiydi? CHP’ydi. CHP’nin iktidar olduğu dönemde böyle bir katliam gerçekleşti.
Bugüne kadar CHP bu katliamdan dolayı özür diledi mi? Ama Tayyip Erdoğan bir başbakan olarak özür diledi. Benimle alakası yok. Özür diledik de ne oldu? Yine bakıyorsunuz aynı terane devam ediyor. Kılıçdaroğlu çıkıp da kendi partisinin içinde birbirleriyle dalaştılar ama özür dileyemedi. Bunu ben Alevi kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Bu oyunu bozmanız lazım.
Bazı uluslararası güçlerin buradaki medya kuruluşlarını kullanarak yaptıkları oyunları herkes görsün. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Birlikte kurduğumuz ve bugünlere getirdiğimiz bu ülkeyi inşallah hep birlikte yarınlara taşıyacağız. 30 yıldır devam eden terör bitme noktasına geldi. Çarşamba günü Akil İnsanlar’ın yaptığı çalışmaların finalini yapacağız. İnşallah oturup ilk değerlendirmeye yapacağız.
Aylardır kötü haberler, şehit haberleri, saldırı haberleri, son helikopter olayının dışında almadık. Türkiye’nin her yanında baharla birlikte çok güçlü kardeşlik filizleri yeşerdi. Artık Cudi dağlarının eteklerinde piknik yapan kardeşlerim var. Bu kardeşliği hep birlikte yaşatacağız. Erzurumlular’a şunu söylemek istiyorum, biz sizin başınızı öne eğecek hiçbir şey yapmayız. Şu Allahüekbar dağlarında yatan şehitleri incitecek hiçbir şey yapmayız.
Çözüm süreci boyun eğme asla değildir. Bu çözüm sürecinde milli iradeye saygının ne olduğunu göstermek istiyoruz. Çözüm süreci şiddetin sona ermesi, sorunların şiddetsiz bir ortamda insanca konuşulması sürecidir. Türkiye’de demokrasi ve ekonomik büyümenin önünde tek engel kalmıştı o da terördü. Şimdi biz Allah’ın izniyle terörü artık Türkiye’nin gündeminden çıkarıyoruz.
Bundan sonra çok daha fazla demokratik reform yapma imkanımız olacak. İnşallah ekonomi bundan sonra çok daha farklı şekilde gelişecek. Hızlı ve istikrarlı şekilde büyüyecek. 21. yüzyıl bir Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedefleri inşallah tutturulacaktır. Ama bunu birlikte yapacağız. Şimdi Mart 2014 değil mi? Durmak yok, yola devam. Taksim Meydanı’nda birileri duruyormuş, onlar varsın dursunlar. Ama bize durmak haram. Onlar zaten hep durdular.