Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Irak’ın Musul kentine Türk askeri gönderilmesi konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Irak Başbakanı İbadi’nin 2014 yılında yaptığı talep üzerine Başika Kampı’nın kurulduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada sadece merkezi yönetimin değil, Peşmergelerin eğitimi de yapılıyor. DAEŞ’in oraya girmesiyle eğitimi verenlerin de korunması durumu oluştu. Onlarla ilgili de bazı takviyeler oldu.
HAMLE MANİDAR
Atılan bu adımla bir işgal hareketi zaten söz konusu değil. Eğer bir işgal hareketinden bahsedilecekse diğer taraflardan çok farklı gelen gidenler oluyor. Şu andaki heyet ise orada sadece muharip olarak değil eğitim veren bir ekip olarak gitti. Dışişleri Müsteşarımız, MİT Müsteşarımız Irak ziyaretlerinde çok olumlu tepki aldı. Fakat bu olumlu tepkilerin hemen ardından BM Güvenlik Konseyi kapısının aralanması düşündürücüdür. Biliyorsunuz birinci kapıyı Rusya açtı. BM Güvenlik Konseyi’nden bu reddedildi. Bu defa Irak böyle bir yola başvurdu. BM Güvenlik Konseyi’nden bu yanlış yaklaşım tarzına gerekli cevap verilecektir. Türkiye’nin oradaki konumu hiçbir ülkenin konumuna benzemez.Biz DAEŞ’in ve diğer terör örgütlerinin tehdidi altındayız. Şu anda eğitim veren heyetlerimiz, askerlerimiz orada. DAEŞ’le ve diğer terör örgütleri ile olan mücadelede de heyetimizin zaten orada kalmaları gerekir. Çünkü bu tehdit bizim için kalkmış değil.”
İRAN’A UYARI
“İran’la görüşmelerde hava nasıl?”sorusuna Erdoğan, “İranlılarla bölgeyi konuştuk. ‘Bizim sizinle Suriye ve Irak’taki yaklaşımımız aynı değil. Ama şu mezhebi yaklaşımdan lütfen kurtulalım Biz Müslüman kardeşleriz, olaya oradan bakalım mezhep gözüyle bakmayalım ve münasebetlerimizi de temenni ederiz ki daha önce olduğu noktaya taşırız’ dedik” ifadesini kullandı.
AÇIĞA ÇIKSIN
“2000-2013 arasındaki 164 faili meçhulle ilgili ekip kurulduğu söyleniyor. Hanefi Avcı, Muhakkak Necip Hablemitoğlu ve Haydar Meriç cinayetlerinde Paralel örgüt bağlantısı çıkabileceğini söylüyor. Bu konuda ne dersiniz?” sorusuna Erdoğan, “Hablemitoğlu meselesi kapalı kapılar ardında kalmış bir olay. Temenni ederiz ki bu açığa çıkabilsin. Hanefi Bey’in o yaklaşımına da katılıyorum. Hiçbir şeyin gizli, kapaklı kalmaması lazım. Şunu özellikle bilmenizi istiyorum ki Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili çalışmaları çok yakından takip ediyorum. ‘Artık Cumhurbaşkanlığı makamına çıktım, bu işi bırakayım’ gibi bir düşüncem asla yok. Ankara’daki son çalışmada 75 kişinin gözaltına alınması söz konusuydu, bunların 55’i yurtdışına kaçtı. Kendine güvenen kaçmaz. Bunlar zaman aşımı veya benzer durumdan istifade edebilir miyiz anlayışıyla kaçıyor. Bunların içerisinde o hareketin en tepe noktasında olan kişiler var. Bu da manidar.
PARALEL TEMİZLİK
Paralel Yapı mensuplarının kaçmasında ihmal olduğu iddialarının sorulması üzerine Erdoğan, “(Emniyet bunlardan temizlenmiş midir?) soruna ‘Hayır temizlenmiştir’ diyemem. Bu olaylar zaten onu gösteriyor. Bu temizlik tabi kolay bir iş de değil. Yıllar yılı bunlar oralara sızdılar, ciddi manada örgütlendiler. Bu yaşananlar da bu örgütlenmenin neticesidir. Fakat dünyanın neresine giderlerse gitsinler, bunun bedelini er veya geç ödeyecekler” ifadesini kullandı. Erdoğan, Amerika’da Paralel’le ilgili yargı sürecinin iyi gittiğini belirterek, “Şu anda Pensilvanya’da 6 dava açıldı” dedi.
657’NİN İÇİ ÇÜRÜK
“657 Devlet Memurları Kanunu’nun değişmesini bu bağlamda değerlendirilebilir mi?” sorusuna Erdoğan, “Bu değişime o anlamı yüklemeyin, o farklı bir şey. 657’nin içi çürümüş. Devletin malı deniz mantığını 657 ile kullanabilirsiniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde artık memur işçi ayrımı yok, artık sadece ‘çalışan’ var. Bu yapıyı kurduğumuz zaman bu ülkenin ekonomisine çok ciddi katkılar getirecek. 657 bu açıdan gerekli. Bunun dışında devletin kurumlarını tahrip eden, devletin kurumları içinde bu tür şeyler içinde bulunanların hepsini de yine bu yolla gönderirsin. Gelişmenin alameti bunlar” yanıtını verdi.
Erdoğan, Türkmenistan dönüşü aralarında Star Yazarı Halime Kökce’nin de bulunduğu gazetecilere uçakta açıklamalarda bulundu.
Çift başlılığın ortadan kalkması önemli
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet sistemine ilişkin tartışmalara da değindi. Mevcut sistemin yürümediğine dikkati çeken Erdoğan, sistemin değişmesiyle kararların daha hızlı alınacağını, ülke ekonomisinin de artı değer kazanacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “İkinci olarak çift başlılığı ortadan kaldırmak çok önemli. Gazeteler ‘Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın arası şöyle veya böyle’ diye sürekli haberler yapıyorlar. Halbuki ben bu partinin kurucusuyum ve hamdolsun buraya kadar gayet iyi bir şekilde geldik. Benim partide danışmanım olmuş, Dışışleri Bakanım olmuş, şimdi de Başbakanım olan bir arkadaşımla neden sorun yaşayayım! Ben sorun yaşadığım zaman bir kere ülkem kaybedecek, neden böyle bir tavır içine gireyim. Ülkemin kaybetmesi her şeyden önce benim değerlerime ters düşer. Çünkü biz ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak işitiyoruz. Bunu yaparken de bu ikilemi ortadan kaldırmamız zaten şart. Bunu sözde değil yasal bir zeminde yapmamız lazım. Bunun için de darbe anayasası ortadan kalkmalı.
YENİ ANAYASA ŞART
Bu darbe anayasasıyla biz bir yere gidemeyiz. Şimdiye kadar anayasada çok şey değişti, neticede yamalı bir bohçaya döndü. Bu vatan için gerekli olduğuna inandığımız yepyeni bir anayasayı milletimiz için yapalım. Bunu millete götürmek istiyoruz mu dediler, buyursunlar bir de millete götürsünler. İnanıyorum ki millet çok büyük bir kahir ekseriyetle böyle bir yeni anayasaya ‘evet’ diyecektir.Eğer vatandaş Başkanlık Sistemi ile ilgili bir hazırlığa ‘evet’ diyorsa ‘evet’ der, demiyorsa demez. Bu Erdoğan’ın kişisel meselesi değil, ülke için gereken bir durum. “Başkanlık Sistemi, Yeni Anayasa sizce yeteri kadar anlatılıyor mu?” sorusuna Erdoğan, “Ben yeterince anlatıldığına henüz inanmıyorum. Gerekirse biz de bu konuyla ilgili bir çalışma yaptıracağız. Başkanlık, Yarı Başkanlık ve Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle alakalı değişik bakışları yansıtacak bir çalışmayı yapıp kamuoyu ile paylaşalım istiyoruz” cevabını verdi.
Kanaat önderleriyle görüşme
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, seçimden önce Doğu ve Güneydoğu’daki kanat önderleriyle de görüştüğünü hatırlattı. Erdoğan, şöyle konuştu: “Kendilerine “Seçimden sonra bu süreci bir sistem içerisinde oturtacak ve sizlerle senede en az iki kez bu tür görüşmeler yapacağım” dedim. Nasıl ki muhtarlarla toplantıları bir rutine bağladıysak, bu kişilerle de gerek talepler doğrultusunda gerek onların yaptığı faaliyetler noktasında kanaatlerini alma imkanım olacak. Zaman zaman da tabi bölgeye yaptığım ziyaretlerde bizzat kendi mekanlarında da ziyaret etme fırsatım olacak.”
Şartlarımız yerine getirilmeli
Erdoğan, bir soru üzerine Türkiye-İsrail ilişkileriyle ilgili değerlendirmede bulundu. “İsrail ile ilgili üç başlığımız var. Özür demiştik, bu oldu. Tazminat dedik, olmadı. Bir de Filistin’e ambargonun kalkması dedik” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:”Bu son iki madde yerine gelmiş değil. Tazminat olayı ve Filistin’e ambargonun kalması gerçekleşirse biz normalleşme sürecine girebiliriz dedim. Bu normalleşme sürecinin bize de İsrail’e de, Filistin’e de, bölgeye de kazandıracağı çok şey var. Bölgenin buna ihtiyacı var. İsrail halkının da şu anki durumdan memnun olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.”
RUS PİLOT HATALI
– Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile yaşanan gerginliği de değerlendirdi. Hiçbir ülkenin bölgede bir rahatsızlık olsun istemediğini dile getiren Erdoğan, “Aidiyeti, milliyeti belli olmayan bir savaş uçağının hava sahası ihlali yapması, uyarılara da aldırmaması neticesinde, böyle bir hadise yaşandı. Hesapta olmayan böyle bir durumun meydana gelmiş olması düşündürücüdür, üzücüdür. Böyle bir şeyle karşı karşıya kalmayı arzu etmezdik. Bir başka açıdan da egemenlik alanınız üzerinde bahsettiğim türden bir yanlış yapılıyor. Bu yanlışı kim yapıyor? Tabi ki yönetici yapmıyor. Uyarılara kulak asmayan, uyarıları duymayan oradaki pilotlardır. Uyarılara aldırmayan ya da uyarıları duymayan bir pilotun yanlışı sebebiyle meydana gelen bir hadise, iki ülkenin kendi aralarındaki ilişkilere, hele hele stratejik ilişkilere fatura edilmemesi gerekir. Hadiseyi ikili ilişkilere fatura etme eğilimleri, gerçekten bizleri de üzmüştür. Temenni ederim ki kısa zamanda bunu toparlarız” diye konuştu.
BU ANLIK BİR OLAY
– “Son günlerde bir takım yazılar yazılıyor; Erdoğan ve Putin’e bir tuzak mı kuruldu?’ şeklinde. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, bunun neye dayanılarak söylendiğini, yazıldığını anlamakta zorlandığını söyledi. Angajman kurallarının Türkiye tarafından açıklandığını dile getiren Erdoğan, “Aidiyeti belli olmayan bir savaş uçağının sınır ihlali yapması, uyarılara da aldırmaması söz konusu. Bu anlık bir olaydı. Pilotlarımız da o an karar vererek, angajman kurallarını uygulamak durumunda. Dolayısıyla medyada üretilen senaryoları, yorumları anlamak mümkün değil” ifadesini kullandı.
PUTİN BENİ İYİ TANIR
– Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in sert açıklamalarının hatırlatılması üzerine, “Sayın Putin aslında beni iyi tanıyor. Putin arkadan bıçaklamayacağımızı iyi bilir. Gerek Türkiye ziyaretinde olsun, gerek daha önceleri bir araya gelişlerimizde olsun şahsıma yönelik methü senaları var. Dolayısıyla olayın hemen akabindeki açıklamaların duygusal olduğunu düşünüyorum. Yapmamız gereken, herhangi bir gerilime fırsat vermeden diplomatik yollarla bu hadiseyi aşmak; daha önceki ilişkilerimizi devam ettirmenin gayreti içinde olmaktır” diye konuştu.
TÜRKİYE İYİ MÜŞTERİ
– Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğalgaz konusundaki tartışmaları da değerlendirdi. Rusya, İran ya da başka aktörlerin doğalgaz konusunda ortak hareket etme ihtimalinin sorulması üzerine Erdoğan, “Rusya ve İran tarafında bahsettiğiniz türden bir durum söz konusu değil. Her iki tarafın da kendilerine göre artıları-eksileri var. Türkiye iyi bir müşteri. O ülkelerin açıklamaları da, bahsettiğiniz türden bir hava olmadığını doğruluyor” dedi.
TRUMP BAŞARISIZ
– “Donald Trump’ın Müslümanlar hakkındaki açıklamaları ve açılışını sizin yaptığınız ve ismini de değiştirin dediğiniz ama ismi hala aynı duran Trump Towers ile ilgili neler söylersiniz?” sorusuna Erdoğan, “Bir defa başarılı bir siyasetçi değil bu kişi. Başarılı bir siyasetçi öyle bir açıklama yapmaz. Kazandı diyelim ne olacak? Müslüman ülkeler ile ilişkilerini bir kenara mı koyacak? İkinci olarak, benim açılışında ismine karşı çıkma nedenim Trump değildi elbet. Tower vesaire türünden yabancı kelimeleri, yabancı isimleri niye kullanıyoruz. Yerliysek, milliysek bu işi farklı yapmamız diye düşündüğüm için karşı çıkmıştım. Maalesef birçok yerde böyle yabancı isimler kullanılıyor, bir kompleksin içindeyiz” yanıtını verdi.
(STAR)