MEDYAGUNDEM.COM- Vatan gazetesi yazar kadrosuna katılan Hüseyin Yayman bugünkü yazısında son operasyonlarla hedef yapılan Başbakan Erdoğan’ın sanılanın aksine daha da güçleneceğine vurgu yaptı.
İşte çarpıcı satırlar:
STRATEJİK HEDEF CUMHURBAŞKANLIĞI
Erdoğan’ı tasfiyeye gerekçe olarak kabaca şu iddialar öne sürülüyor. 1. İsrail’e karşı sert tutumu, 2. İran’a yumuşak davranması, 3. Erdoğan’ın öngörülemeyen politik kişiliği, 4. İslam dünyasının liderliğine soyunması, 5. Ortadoğu’da yeni bir politik denklem hayali kurması, 6. Türkiye’yi Batı blogunun dışına çıkarmak istemesi (Şanghay İşbirliği Örgütü) 7. Yaşam tarzı kaygıları 8. Son dönemde görece otoriter bir çizgiye kayma ve burada sayılamayan nedenlerden dolayı Erdoğan’a karşı açılan kredilerin sona erdiği iddia ediliyor.
Yukarıda ifade edilmeye çalışılan nedenlerin sonucunun ise cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu belirtiliyor. Tam bu noktada birbiriyle bağlantılı dört farklı senaryo tartışılıyor. Birincisi Erdoğan’ı toptan tasfiye etmek. İkincisi Köşk’e çıkmasına engel olmak. Üçüncüsü Erdoğan’sız bir AK Parti dizayn etmek. Dördüncüsü partiyi bölüp Erdoğan’ı güçsüz kılmak. Beşincisi ise Erdoğan’ın direnmesi durumunda ise hem partiyi hem kendisini imha etmek.
GİRDİĞİ HER SAVAŞTA BÜYÜDÜ
Erdoğan, sert politik mücadelelerle var olan bir lider. Girdiği her savaşta daha da büyüdü. Kendisi de bunu ‘Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük’ dedi. Erdoğan siyasetinin temel ilkesi ‘iktidarda muhalefet’ olmaktır. Özellikle kapatma davasın sonrasında ‘devletleşti/sağcılaştı/otoriterleşti’ denilse de pragmatik kişiliğiyle ezberleri bozmaya devam etti. Rakiplerinin statik pozisyonuna karşı ‘oynak merkezde’ durdu.
GÖRÜNMEZ BİR EL YENİDEN DEVREDE
Erdoğan’a karşı yapılan tüm mühendislik çalışmaları geri tepti. Bugün yolsuzluk operasyonlarında yapılan ‘yöntem/zamanlama/içerik/hedef/aktör’ sorunları toplumda yeni bir ‘Erdoğan mağdur ediliyor’ algısı yaratıyor. Sonuçları üzerinden okunduğunda sanki bir görünmez el ülkeyi yeniden Erdoğan’ın Pınarhisar cezaevine gönderildiği sürece döndürüp cumhurbaşkanlığı seçimini manüple etmeye çalışıyor.
SANILANIN AKSİNE ERDOĞAN DAHA GÜÇLENİR
Duyguların ayağa kalktığı böylesi bir atmosferde sanılanın aksine Erdoğan daha da güçlenir. 1994 belediye başkanlığı, 2002 seçim sürecini ve 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde neler yaşandığını hatırlayın. Bu süreç sonunda velev ki Erdoğan tasfiye edilse dahi ‘daha sert bir muhafazakar dalga’ gelip, ülke geri dönülemez bir yola girebilir.
Bu defa çok farklı deyip, inanmıyor musunuz? Öyleyse 12 Eylül darbesiyle başlayan son 30 yılı gözünüzün önüne getirin…