A Haber’de Banu El’in sunduğu ‘Aklın Yolu’nda son dönemde yaşanan provokasyonlara dikkat çekildi. Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Cem Küçük önemli bir iddiayı ortaya atarak “Paralel çete, Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasın diye suikaste veya Madımak benzeri toplu ölümlere kalkışabilir” dedi.
“AKLA GELMEDİK EYLEMLERE DİKKAT!”
Soma faciasında da 301 kişi şehit oldu. Bir acı yaşanıyor. Buradan bile Paralel çete, hocayı üzdünüz diye bunlar başınıza geldi garabetinde bulunuyorlar. Ne üzülüyorlar, ne böyle bir dertleri var. Onların derdi Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına giden süreçte önünü tıkamak. Okmeydanı’nda kimin öldürdüğü belli olmayan kardeşimizin durumu, Berkin Elvan’ın ölümü, Soma’da merkezde benzer şeylerin denenmesi. Yarın hiç aklımıza gelmeyen provokasyonları yapabilirler. Başbakan Almanya’ya gidecek. Bazı derneklerle birçok şey planlanıyor. Erdoğan’ı yuhalatmak, kötü duruma düşürmek gibi birçok planı da bunlar yapabilirler.
“ZIVANADAN ÇIKAN HÜRRİYET YAZARI”
İki hafta önce Barolar Birliği Başkanı’nın tam da bu süreçte terbiyesizce, kendi sınırlarını aşan, Erdoğan’a ayar verme girişimleri oldu. Her şeyi deneyebilirler. Çünkü Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması demek, AK Parti’de güçlü bir başbakanlık, MİT , Genelkurmay, iş dünyasında 17 Aralık’tan beri gelen rakamların düzelmesi, dünya kamuoyunun bunu çok iyi görmesi, Kanal İstanbul projesi önemli. Bir dönem güvendiğiniz bir çete tarafından arkadan vuruluyorsunuz. Medyada her gün çığırtkanlık yapılıyor. Hürriyet’te bugün meczubun bir tanesi “Soma’ya yardım yapmayın, hükümete yarar” diyecek kadar zıvanadan çıkıyor. İşçiden, çalışandan nefret eder bunlar. Kepazeliklerine devam edecekler. Türkiye suyun akışı gibi artık engellenemez. Paralel çete de gazete mensupları da dışarısı da son çırpınışlarında. Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yaptırmamak için en marjinal girişimde de bulunabilirler. Suikast bile yapabilirler. Madımak gibi, 1980 öncesi yaşananlar gibi toplu ölümlere bile kalkışırlar.
Cami-Cemevi projesinin altındaki gerçeklerle Türkiye daha yeni tanışmaya başlıyor. Günlerce yırtındım, bu projenin hayırla uzaktan yakından alakası yok, sokaklardaki eleman ihtiyacını gidermek üzere hazırlanmış bir hazırlık diye çok nefes tükettik. Soma’da sınıfta çakmış, istifa etmesi gereken bir bakanla birlikte Cami-Cemevi temelinin atılmasına karşı geldik. O sıralarda paralel yapılanmanın tetikçilerinden topsakallı ayı, inançlı-inançsız Alevi teziyle bunlar inançlı Alevi bunlardan zarar gelmez gibi bir sürü zırvalıklarla konuyu saptırmaya çalışmıştır. Elbette inançlı Alevi kardeşlerimiz var. İnançlarından da şüphemiz yoktur. Lakin sokağa hakim olan Alevilik postuna bürünmüş teröristler gerçeğini de görmemezlikten gelinmemelidir.
Taksim’de Soma’da istediklerini alamayan, bulamayan, darbe girişiminin belgelerinin ortaya çıkmasıyla panikleyen paralel yapılanma zaman kazanmak, suçlarını ortadan kaldırıp, liderlerini gündemden düşürmek için bir hamle daha yaptı, sokaklar, sokaklarda kan akıtılması, dökülmesi gerekiyordu, şimdi bunu yapıyor. Başarılı olamayacak!
İnançsız, Alisiz Alevilik her zaman ısmarlama Kerbela’lar peşinde koşmuştur. Kerbela ile belenip, büyümüştür, büyütülmüştür. Soma’dan çok önceleri İzmir’deki Alevi mezarlarının tahrip edilmesiyle bu süreç başlatılmak istendiyse de başarılı olunamadı.
Barış sürecini engellemeye, PKK’nı elini güçlendirmeye yönelik bu girişimlerinde devletimizin üstesinden geleceği şuurlu idarecilerimizin olduğuna inanıyorum. Bu girişimlerde ötekiler gibi bertaraf edilecek ama paralel yapılanmanın biran önce inlerine girilmesinin zamanı da geldi de geçiyor diye düşünüyorum.