Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bu arada Anayasa Mahkemesi, anayasayı açıkça hiçe sayarak kendini mahkemenin yanına koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiş. Yargı süreci bitmemiş. Bitmediği halde tutukluluk süreci içinde bu kişiler için AYM bir karar vermiş. Çok daha önceden yapılmış binlerce başvuru görüşmeyi beklerken bu davada yargılanan kişilerin tutukluluk halleriyle ilgili çok hızlı bir süreç işletilmiştir. Bu aceleniz ne?” dedi. Erdoğan AYM Başkanı Arslan’ın dürüst olmayan, ikiyüzlü tavrını da ilk kez açıkladı. İşte sözleri…
Kamuoyunun da MİT tırları hadisesi olarak bilinen büyük bir ihanet olayına şahit olduk. Ülkemizin güvenliğine, milletimizin beraberliğine yönelik saldırının failleri bugün adalete hesap veriyor. Bu meseleyi farklı biçimlerde sürekli gündeme getirme çabası içindeler. Son olarak bir gazetede aynı oyunda figüranlık yapmaya kalkınca sorumluları adalete hesap verdi.
BU ACELENİZ NE?
Casusluk gibi çok ağır bir iddia var. Sorumlularla ilgili soruşturma yapılmış, savcılar tutuklama talebinde bulunmuş, mahkeme de tutuklama kararı vermiş. Bu arada Anayasa Mahkemesi, anayasayı açıkça hiçe sayarak kendini mahkemenin yanına koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiş. Yargı süreci bitmemiş. Bitmediği halde tutukluluk süreci içinde bu kişiler için AYM bir karar vermiş. Çok daha önceden yapılmış binlerce başvuru görüşmeyi beklerken bu davada yargılanan kişilerin tutukluluk halleriyle ilgili çok hızlı bir süreç işletilmiştir. Bu aceleniz ne? Ne oldu ki acele ettiniz. Mahkeme yetkisi olmadığı halde işin esasına girerek karar vermişmiştir.
MAHKEME CASUSLUKTAN TUTUKLAMIŞ…
Önce kararı günler sonra da gerekçeyi açıklamıştır. Sayın Başkan bana daha önce söylemişti, gerekçeyi hazırlamadan asla karar vermeyiz. Bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm. O makamda olana dürüstlük yakışır. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele kararlarda eleştiren bu arkadaşımız bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna getirmiştir. Geç de olsa kamuoyuna ilan eden gerekçede her şey var ama yapılan bu tutukluluğun izahı yok. AYM başkanın da içinde yer aldığı son dönemde en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhinde karar almakta çekinmemiştir. Mahkeme casusluktan tutuklamış, siz ne diyorsunuz peki? İlk mahkeme kararında direnebilirdi. O zaman AYM ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı, inanıyorum ki, dengeler çok daha farklı gelişecekti. Bu konunun yargının bağımsızlığıyla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Anayasadan o maddede bir yeri okuyorlar. AYM’nin verdiği karar herkesi bağlar. Doğru, seni de bağlar.
CUMHURBAŞKANI OLARAK BUNU GÖZETMEKLE YÜKÜMLÜYÜM
Ben Cumhurbaşkanı olarak vatana ihanetin dışında hiçbir suçla suçlanmam. Ama Anayasa’yı korumak benim de görevim. Ben de diyorum ki, Anayasanın 104. maddesine uy. İlk fıkrasını alıp diğer fıkrasını üstüne koyma. Geçmişte nasıl paralel örgüt tarafından çökertildiğinde karşısına dikilip mücadele ettiysek bu konuda da aynı şekilde mücadele etmeliyiz. Cumhurbaşkanı olarak bunu gözetmekle yükümlüyüm. Bu konuya kim karşı çıkarsa karşısında beni bulur. AYM böyle bir yola girerse milletim adına itimadına layık hareket ederim. Yoksa layık olmamış olurum, mesele bu. Milletin, ülkesinin çıkarlarına saygı duymayan kuruma ben de bu karara saygı duymuyorum. Anayasa Mahkemesi’nin kendi varlığını, meşruiyetini tartışmaya açacak bu tür yollara temenni ederim ki bir daha tevessül etmez. Biz eleştirilen değil takdir edilen bir AYM istiyoruz.