ÇETE
ERDEM YAVUZ YAZDI
twitter.com/erdemyavuz549
Herkes bilir, çocukluğunuzdan da hatırlarsınız, mahallenin serserisi etrafına topladığı üç-beş zibidi ile korku salar, tehdit ve dayakla muhallebi çocuklarının harçlıklarını ve misketlerini çalar, mahallenin güzel kızlarına da sarkıntılık ederdi.
Hemen hemen her mahallede vardı bu tip çetelerden, zamanla bunlar organize suçlara bulaşıp, kodesi boyladılar. Hep böyle olur. Çetelerin başına hep bu gelir. Öyle ya da böyle mutlaka yok olurlar.
Önce ortak çıkar için bir araya gelip, ÇETE’yi oluştururlar. Liderleri etrafına işini bilen, konusunda uzman ve soğukkanlı kişileri toplar. Talimatları verir. Para tatlı gelir suça bulaşmaya başlarlar.
Hem adliyenin hem de Çete’nin gücünden nemalanmak isteyen başka Çete’lerin dikkatini çekerler. Güce ve paraya itaat eden herkes Çete’ye çıkarı için katılır. Para ve üye sayısı anlamında büyürler. Sonra da Adliyeden gelecek kuşatmalara karşı Devlete sızarlar. Özgüven patlaması yaşayıp, hata yaparlar. Bu arada kendi içlerine de sızılır ve sonun başlangıcı başlar.
Sonra mı, sonra işte bugün yaşananlar olur. Her Çete’nin başına gelen bu ÇETE’nin de başına gelecek neticede. Bir anda çözülecekler. Niye mi, çünkü bu ÇETE varlık nedeninden uzaklaştı, Zamanında Yaktığı Canlar, Yıktığı Yuvalar, Şantajla Destek Aldığı İşadamları intikam için sıraya girdi.
Devlet te bu Çete’nin kalemini kırdı. Operasyonel yetkisini elinden aldı. Sadece gazetelere sızdırdıkları uydurulmuş ve üretilmiş bilgi-belgeler ile twitter üzerinden algı mühendisliği yapmaya çalışıyorlar Tuncay OPÇİN, Emre USLU, Önder AYTAÇ ve Mehmet BARANSU eliyle. Onu da zaten Mossad’dan öğrendiler.
Ancak bu sefer karşılarında Milli Duruş sergileyen %100 yerli Basın var. 28 Şubat’taki kadar alan boş değil, İktidarı hizaya getirmek için 28 Şubat’ta Askeri Vesayeti kullanan İsrail bu sefer de ERDOĞAN’a Haddini bildirmek için açık seçik Cemaat’teki ÇETE’yi kullanıyor.
Duyduğuma göre, ERDOĞAN’la arayı bulabilmek için ABD Dışişleri Bakanı’nı bile devreye sokan İsrail bu sefer de ÇETE’yi satabileceğini iletmiş ERDOĞAN’a.
ÇETE içinden itirafçılar da Devlete başvurmaya, Ben Ettim Sen Etme demeye başlamışlar bile. Bugünlerde devlet kurumları Cemaatle mi, yoksa Cemaati satmak için sıraya girmiş itirafçılarla mı uğraşacağı konusunda şaşırmış durumda.
Şu bilinsin ki güncel ve çok önemli bilgileri getirenler kabul edilecek, rekabet fazla. hele hele OPÇİN, USLU, BARANSU ve AYTAÇ gibiler boşuna araya adam koyup, torpil aramasınlar. Onlar için son pişmanlık da fayda etmeyecek.
ÇETE’nin sonu gelmek üzere. Kalem Kırıldı bir kere geri dönüş yok. Pazarlıklar halen sürüyor. Af Yok. Son GÜLEN İyi Gülecek..
Bir Not: AKP’den atıldıktan sonra yolsuzluklar hakkında Cemaat gazetelerinde boy gösterip, ahkam kesen Ertuğrul Günay, Bakanlığın zamanında başta kaynın olmak üzere yakın aile bireylerine verdiğin usulsüz ihaleleri ve makbuzsuz harcamaları herkes biliyor. Başbakan da bunlardan rahatsız olduğundan dolayı seni Bakanlıktan aldı. Şimdi pişkin pişkin sütten çıkmış ak kaşık gibi artistik yapma. Yoksa Cemaat bu yolsuzluklarını tespit etti de sana da mı şantaj yaptı. Eğer öyleyse etkin pişmanlıktan faydalanmak için, Cemaatin kucağından kalk ta Devletin kıllı fakat şefkatli kollarına gel..
ÇÖZÜLME…eğer şu haber doğruysa… zonguldaklı bir işadamı cemaatin işadamları derneği başkanlığından ayrılmış: http://www.pusulagazetesi.com.tr/cemaatten-2-37692-pusula.htm
size en iyi cevap benden => 🙂