NEFRET SÖYLEMİ
ERDEM YAVUZ YAZDI
twitter.com/erdemyavuz549
“Nefret söylemi”, Yahudilerin, Nazi zulmüne uğramalarının ardından dünya literatürüne girmiş bir kavramdır. İsrail bu zalimce olaydan sonra kurulmuştur. Kabul edilemez uygulamalara maruz kaldığından, dünyanın diğer devletleri tarafından kollanır olmuştur Yahudiler…
Ancak zamanla İsrail hükümetleri, bu ses çıkarmamayı kendisine hak görmüş ve uluslararası kuralları, Yahudilere tehdit var diyerek hep çiğnemiştir. Oysa Yahudiliğe kimsenin bir şey dediği yok. Eleştiriler, Gazze ve Filistin’de kanun tanımaz uygulamalar yapan İsrail hükümetlerine.
İşte, şimdilerde Cemaat’in kendisine yönelik eleştiriler için kullandığı “Nefret Söylemi – Nefret Suçu” sözü İsrail devleti tarafından, İsrail politikalarına yönelik eleştirilere karşı geliştirilen bir argümandır.
Cemaatin, İsrail’in bulduğu bu argümanı kullanması şaşırtmadı sizi değil mi?..
Neyse, aslında dikkatinizi bizim Kabak Kod’un son zamanlardaki İTİRAFÇI modundaki ifadelerine çekmek istiyorum.
Hoca efendinin en son LGBT’ye sızma görevi verdiği bizim Kabak Kod bu işi yüzüne gözüne bulaştırmasından sonra gözden düştü tabii ki, “elden çıkarılabilir” notu düşüldü dosyasına..
O yüzden YEM olarak verilmesi planlanıyor. Şu sıralar evden çıkmama talimatı verildi kendisine, zaten başarısızlıkla sonuçlanan LGBT’ye sızma girişiminden sonra 2 aylık iş göremez ve tuvalete gidemez raporu aldı.
Casusluk Soruşturması kapsamında yurtdışında tutuklanacak 13 kişiden birisinin de kendisi olduğu bir şekilde hissettirilmiş kendisine.
Korkup, “senelerce hapiste çürüyemem ayol” diyen Torontolu Kabak Kod ünlü Church and Wellesley sokağının arkasında bulunan evini taşıma kararı almış. Artık sadece Kitchener’deki evini kullanacakmış.
Gizlice geldiği İstanbul’da Cemaat’te itirafçı olmayı bekleyen sırdaşlarıyla görüşmüş duyduğuma göre. Ancak devlete hangi bilgi ve belgeleri verecekleri noktasında anlaşmazlık çıkmış. Tabii her itirafçının elinde farklı önemde bilgi belge var.
Pazarlık gücünü diğerlerinin eline vermek istemeyen Torontolu, müstakil hareket etmeye karar vermiş. İlk önce twitter üzerinden vereceği mesajların dikkate alınmasını bekliyormuş, sonra da mektup gönderecekmiş.
İstediği tek şey ABD’de gözaltına alınmamakmış. Zira LGBT’den aldığı acı tecrübeden sonra zencilerin bulunduğu bir ABD hapishanesini, hijyenik olmadığı gerekçesiyle kaldıramam diyormuş, o yüzden Türkiye’de gizli tanık olmak istiyormuş. Benden söylemesi…