Erdem Yavuz bu yazısıyla sarsacak!

KORUMA POLİSİ

Türkiye’de “koruma polisi düzensizliği”ni düzene sokmak için 1990 yılında EGM’ne bağlı Koruma Dairesi Başkanlığı kuruldu, 1992 yılında koruma hizmetlerinin nasıl verileceği detaylarıyla belirlenerek bir yönetmelikle hayata geçirildi ancak o tarihlerde koruma polisine güvenmeyenler de vardı.

Örneğin Necmettin Erbakan, Başbakan olduğunda yanında özel korumalarını getirmişti.

O günlerden bugünlere dönersek, zamanında Başbakan’ın güvenmediği koruma polislerinin büyük bir kısmı, bugün korumalığını yaptıkları sivil kişilerle bütünleşmiş vaziyetteler, korudukları kişinin  “hizmet eri” gibi davranmaları ve özel işlerini halletmeleri nedeniyle kamuoyunda yoğun eleştirilere hedef olmaktalar.

Dünyada bütün güvenlik örgütlerince koruma işi angarya olarak görülür ancak Türkiye’de çok talep gören bir konudur.

Mesela gazeteciler arasında “polis koruması” çoğunlukla şu anlama gelir:

• Ben çok etkili yazılar yazar, haberler yaparım, o kadar etkiliyimdir ki, devlet beni korumak zorunda kalmıştır.

• Benim arkamda çok etkin bir güç vardır. Bu güç beni korur,kollar.

• Benim fikirlerim, düşüncelerim ülke gündemini, siyasetçilerini o kadar etkiler ki, her an benden faydalanmak isterler onun için de korurlar.

Aslında koruma işi her anlamda gazeteciler için bir övünme meselesidir, üç  yazılarının birinde örneklerle durumu anlatırlar ve hiç koruma istemediklerini fakat devletin zorla koruduğunu filan detaylı olarak yazarlar ve egolarını şişirirler, dosta düşmana göz dağı verirler.

Mesela gazetecilerin ve TV’lerin Ankara temsilcilerinden polis koruması olmayanın bilinir ki suyu ısınmıştır, yakında görev değiştirecektir.

Gereksiz yere polis koruması almanın çeşitli yöntemleri ve usulleri vardır, önce kendisini direkt hedef yapacak bir grup bulunur ki, bu genelde PKK örgütü olur.

Başlangıçta hafif hafif yazılar, haberler yapılır. Ardından aslında üfürükten olan ama köpürtülerek yaygara koparılan bir yazı yazılır ve kolunun altına yazı alınarak savcılığa gidilerek “Tehdit alıyorum ilgilenmezseniz ve başıma bir şey gelirse sorumlusu siz olursunuz” konuşması yapılır, savcı hemen konuyu Emniyet’e havale eder, Emniyet de ilk koruma kurulu toplantısına kadar geçici bir koruma verir.

İkinci aşama için her ay toplanan Koruma Kurulu devreye girer, burada da becerikli emniyet görevlilerinin etkileri ve yönlendirmeleri önemlidir.

Asıl kilit nokta, koruma polisinin “yakın koruma” şeklinde olmasıdır, “çağrılı koruma” hiç bir anlam ifade etmeyeceği için Valilik, Emniyet veya Savcılık nezdinde ikna edici olmanız gerekir.

Koruma olayını genel hatlarıyla anladık sanırım şimdi gelelim hükümete en çok hakaret edip devletin bütün imkanlarından maksimum faydalanan “top sakal kardeşler”in durumuna…

• “Amerikalı Topsakal”ın 2 yakın koruması bulunmaktadır. Korumanın yeme içme ihtiyacını korunan kişi karşıladığı için masraf olmasın diye bir tanesini yanında taşır.

• “Şişman Topsakal”ın yakın koruması, kısa süre önce çağrılı korumaya çevrilmiş ve bizim şişman Ankara Valisi’ne bu tasarrufundan dolayı küsmüştür.

• “Küçük Topsakal”, arkadaşları arasında en iyi korunandır. Zaman zaman bavul taşıdığı için kendisine yardımcı olması için 4 kişilik bir ekip tahsis edilmiştir. Ayrıca Emniyet İstihbarat Şubesi ve Asayiş Şubesi’nden birer ekip talep etmesi halinde yanına koşması için hazır tutulmaktadır.

Örneğin “topsakal”ların yemek yediği bir lokantada önlerine veya arkalarındaki masaya oturursanız yandınız demektir, hemen sizin resminizi çekerler ve Twitter’dan MİT ajanı ilan ederler. Eğer neden resmimi çektin filan derseniz polis kimlikli korumalar devreye girer ve sizi en yakın karakola kadar gidelim diyerek gözdağı verir, çok üstelerseniz yasal silahını çeker.

Başbakan’ı padişahlıkla suçlayan bu topsakalların devlet eliyle kurdukları saltanatı görüyorsunuz değil mi, İstanbul’da başınıza adi bir olay gelse bir polis ekibi gelene kadar sizi soyanlar çoktan kaçmış olur.    

Bu ülkede sahtekarlar hiç bir imkanı kaçırmaz, Tophane’de nargile çekerken sevgilisiyle rahat konuşmak için korumalarına çevresindeki masaları boşalttırmak, korumalarının kimlikleriyle devlet kurumlarından evrak almak bu adamlar için rutindir.

Allah bunları ve bunlara bu imkanları sağlayanları ıslah etsin, haktan hukuktan dem vuran kalemlerini, dillerini eşşek arıları soksun.

ERDEM YAVUZ