Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, Aydın Doğan’ın hurriyet.com.tr’sinin nasıl bir melanet yuvası olduğunu ele aldığı yazısında Aydın Doğan’a “En iyisi sen siteyi tümü ile kapat” diye seslendi. İşte yazısı:
Hürriyet gazetesinin internet sitesinde..
Mısır’daki olay üzerinden, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çakmaya kalkışmışlardı..
“Dünya Şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam kararı” demiş, tepkiler gelince, çark etmişlerdi..
Hatta ertesi günü açıklama yaparken, şunları söylemişlerdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Yüzde 52 ile idam’ diyerek, sizi kastettiğimizi ima ediyorsunuz. Yüzde 52 ya da yüzde 52 bilmem kaç hiç farketmez. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın idam edileceğini ima etmek şerefsizliktir.”
Aslında açıklamaları da..
“Şerefsizlik” ispatı idi..
Niye?
Varsayalım Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı kastetmediler..
Kimi kastettiler?
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’yi..
İyi de..
O da zaten, cumhurbaşkanlığına, darbe ile veya atama ile gelmemişti ki.
O da seçilmişti..
Dolayısı ile..
Hürriyet’in “Seçilmiş bir cumhurbaşkanı’nı ima etmek şerefsizliktir” açıklaması da.. Velev ki Türkiye Cumhurbaşkanı’nı değil, Mısır Cumhurbaşkanı’nı kastetmiş olsunlar..
Yine kendi konumlarını itiraftan başka bir şey değildi..
Her neyse..
O vukuattan sonra, Hürriyet’in internet sitesi akıllandı mı?
Ne gezer!..
•
Tayyip Erdoğan’ın, hükümet kurulamaması konusundaki değerlendirmeleri sırasında yaptığı “400 milletvekili alınsaydı, bu olmazdı” açıklamasını..
Hürriyet’in internet sitesi, sanki Dağlıca baskını için söylenmiş gibi göstererek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: ‘400 milletvekili alınsaydı bu olmazdı” başlığı ile verdi..
Ardından bir sürü tartışma..
Bülent Mumay’ın görev yerinin değiştirilmesi..
Bülent Mumay gitti de (aslında bir yere gitmedi.. Düşmanlığını, yine Hürriyet çatısı altında, bir başka odada sürdürüyor..) yerine kim geldi?
Kısa süre sonraki vukuatın faili..
O vukuat ne?
Daha beteri..
Hz. İsa ve havarilerinin bulunduğu resime, “hain” olarak hikayelendirilen 13. kişi ilavesinde.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın resmi pike ediliyor..
Bilinçli..
Kasıtlı..
Hiçbir mantıklı izahı olmayan..
Kusurla falan izah edilemeyecek bir cinayet..
Ardından Hürriyet tekrar özür diledi..
İki çalışan bayanın işine de son verdi..
Ama öyle bir işe son verme ki..
İki bayan da..
Ağızlarından tek kelime çıkmıyor..
Hangi amaçla böyle bir terbiyesizliğe imza atılmış?
Ne düşünülmüş?
Ne yapılmak istenmiş?
Aslında kim yapmış, faturayı kim ödüyor?
Çıt yok..
Tabii çıt olmayınca.. Benim şüphelerim de artıyor.
Aynen Nurettin Kurt’un, bir tarihte mafya ile yaptığı dalaşma sonrasında işten atılıp, ertesi ay tekrar işe başlamasındaki gibi..
Bu iki bayan arkadaşımız da..
Eğer gerçekten kendileri bu cinayetin faili ise..
Acaba yan şirketlerden birisinde işe başlatılacaklar mı?
Hatta çalışmadan, maaşlarını almaya devam edecekler mi?
•
Alışmışlar bir defa..
Tayyip Erdoğan’a yaptıkları bir, iki derken..
Son vukuatları..
Yine Tayyip Erdoğan ile bağlantılı bir konu ama..
Bu sefer Ali Koç’a..
Ali Koç’un, Tayyip Erdoğan’ı dinlerken bir saniyeliğine yüzünün aldığı şekli dondurup..
Sanki o yüz ifadesi ile sürekli dinlemiş gibi..
Yapıvermişler, yapacaklarını..
Ali Koç dün kızgın..
İsyan eder bir eda ile..
Şöyle diyor: “Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde sabah Cumhurbaşkanımızı dinlerken çekilmiş hoş olmayan bir fotoğrafı koymuşlar. Hepimiz aynı gemideyiz. Ben bu şekilde haber yazılmasını çok ucuz ve yakışıksız görüyorum. Daha sonra haberi kaldırmışlar. Ancak bu tarz habercilik çok yakışıksız. Daha fazla da bir şey söylemeyeceğim.”
Bu haber sonrasında Aydın Doğan ne yapacak?
İki kişi daha atarak, durumu kurtaracağını mı zannedecek?
Benden kendisine tavsiye..
Kapat o internet sitesini..
Tümü ile feshet, gitsin..
Orası ikişer ikişer atma ile iflah olmaz.
Melanet yuvası gibi..
Bir değişiklik yapıyorsun, yerine gelen, eskisini aratıyor.
İki kişi atıyorsun.. İki gün geçmeden, daha beterini yapıyorlar..
Bunu ne paklar?
Tümü ile kapatma paklar..
