En çarpıcı Koman manşeti!

MEDYAGUNDEM.COM- Yeni Şafak gazetesi dün ölen bir dönemin “kara kutusu” emekli orgeneral Teoman Koman için “Karanlık Prensi ldü” manşetiyle güne damga vurdu.

İşte Yeni Şafak’ın haberi:

***************************************

Faili meçhul cinayetler ve suikastlerin zirve yaptığı dönemde kritik görevlerde bulunan ‘derin devletin kozmik adamı’ emekli Orgeneral Teoman Koman hayatını kaybetti. JİTEM’in kurucusu Koman, 28 Şubat davasının da sanığıydı.

28 Şubat davası sanığı eski Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, İstanbul’da 77 yaşında hayatını kaybetti. Koman, sağlık sorunları nedeniyle 28 Şubat davasından tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden 3 Eylül 2013 günü tahliye olmuştu. Teoman Koman, 1988-1997 tarihleri arasında MGK Genel Sekreter Yardımcılığı, MİT Müsteşarlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. Faili meçhul cinayetler, Susurluk olayı, JİTEM infazları ve 28 Şubat sürecinde çok önemli görevlerde bulunan Koman, Türkiye’nin ‘karanlıklar prensi’ olarak sırlarıyla birlikte son nefesini verdi. Post-modern darbe sürecinin Jandarma Komutanı, 28 Şubat soruşturmasının 5. dalga operasyonunda 29 Mayıs 2012 günü gözaltına alındıktan sonra tutuklanmış, 3 ay önce ise sağlık sorunları nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere Sincan Cezaevi’nden salıverilmişti. Yaşının ilerlemesinden ötürü sağlık durumu kötüleşen Koman, son olarak İstanbul GATA’da tedavi altında tutuluyordu.

DEVLETİN KOZMİK İSMİ

Generallik rütbesine yükseldikten sonra genel itibariyle Ankara’da görev yapan Teoman Koman, devletin çok önemli birimlerinde hep görev yaptı ve devletin zirvesiyle muhatap oldu. Turgut Özal’ın başbakan olduğu yıllarda 1986-1988 arasında MGK Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten Koman, daha sonrasında ise asker olmasına karşın MİT’in başına geçti. Koman, 1988’den 1992’ye kadar 4 yıl süresince MİT Müsteşarı olarak görev yaptı. Daha sonra terör bölgesi olan 3. Ordu Komutanlığı’nın başında bulundu. Koman 3. Ordu Komutanlığı’ndan sonra ise 1995-1997 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlığı yaptı ve MGK toplantılarına katıldı. Koman’ın 3. Ordu, Jandarma ve MİT’in başında bulunduğu dönemlerde Sivas olayları, faili meçhul cinayetler ve binlerce JİTEM infazı Türkiye gündemine damgasını vurdu. Türkiye’yi 28 Şubat darbesine götüren Susurluk ve benzeri olaylar yaşanırken Koman, devletin ‘kozmik adamı’ olarak bunlara şahitlik etti.

VARLIĞINI İNKAR ETTİ

1990’lı yıllarda 3. Ordu ve Jandarma’nın başında olmasına karşın Teoman Koman, JİTEM’in varlığını hep inkar etmeyi tercih etti. JİTEM ve Hizbullah’ın kurucusu olduğu iddiasıyla çağrıldığı Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu’na ifade vermeyi reddetti. Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Meclis’in ifade çağrısını umursamayan Koman için o dönemde şu ifadeleri kullandı: ‘Teoman Koman, her dönemde önemli biri. Kendisi uzun süre MİT Müsteşarlığı yaptı. Olayların yoğun olduğu bir dönemdi, suikastlar vardı. İkinci olarak da faili meçhulün en yoğun olduğu dönemde Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. JİTEM onun döneminde kuruldu diyebiliriz. Eğer Koman konuşursa, onun sorgusundan; MİT Müsteşarlığı dönemindeki öldürülen gazeteciler çıkar, Jandarma Genel Komutanlığı dönemindeki faili meçhul cinayetler çıkar, 28 Şubat post modern darbesi çıkar, bir de o darbe boşa yapılmadı ya, onun ekonomik yönü çıkar. Banka yönetim kurulu üyeliği ve batan bankalar çıkar.’

İçinizden biri öldürülebilir

MİT Müsteşarlığı görevindeyken 1991 yılında basın mensuplarına teşkilat binasında yemek veren Teoman Koman, büyük bir masanın etrafını dolduran gazetecilere Prof. Muammer Aksoy ile Prof. Bahriye Üçok cinayetlerini hatırlatarak ‘Yakında tek tek bireyleri hedef alan bir terör dalgası yaşanabilir’ demişti. MİT’teki yemeğe katılanlardan Uğur Mumcu’nun, ‘Aman paşam böyle bir durum varsa şimdiden söyleyin de dikkat edelim’ sözleri üzerine Koman, ‘Bu masadaki birkaç kişi de hayatını kaybedebilir’ ifadesini kullanmıştı. Sözkonusu yemekten yaklaşık iki yıl sonra Uğur Mumcu, arabasına konulan bombanın patlatılmasıyla katledildi. JİTEM’i kurduğu iddia edilen Koman’ın, bu gizli yapıyı Ergenekon sanığı Veli Küçük üzerinden yönettiği ileri sürüldü. Jandarma Genel Komutanlığı’na atandığı dönemde bir gazetecinin ‘Siz göreve gelince faili meçhul cinayetler neden bıçak gibi kesildi?’ sorusuna Koman, ‘Demek ki gerek kalmadı’ cevabı vermişti.

28 Şubat’ın emekli bankacısı

28 Şubat’ın Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, ordudan emekli olduktan sonra diğer Batı Çalışma Grubu (BÇG) cuntası komutanları gibi özel bir bankanın yönetim kuruluna girdi. Bankaların hortumlandığı süreçte Cavit Çağlar’a ait İnterbank’ın yönetiminde bulunan Koman’ın ismi, yurtdışına kaçırılan 1 milyar dolar tutarındaki parayla anılmıştı.

Minarelerin yıkılmasını emretti

Refah-Yol iktidarı döneminde Jandarma Genel Komutanı olarak MGK toplantılarında yer alan Teoman Koman’ın, devlet binalarındaki mescitlere ait minarelerin yıkılması için talimat verdiği ortaya çıkmıştı. 28 Şubat İddianamesi’nde yer alan bilgiye göre, Koman imzalı gizli ibareli Jandarma belgelerinde kamu kurumlarındaki minarelerin yıkılması istenmişti. MİT Müsteşarlığı görevindeyken de sık sık gündeme gelen Koman, 1992 yılında kendisine Hizbullah’ı soran gazetecilere şu cevabı vermişti: ‘Hangi Hizbullah? Bir İran’daki Hizbullah vardır bir de PKK’nın baskılarına karşı kendini koruyan, dini inançları kuvvetli vatandaşlar.’ Hizbullah’ın Güneydoğu’daki adıysa ‘Hizb-ul Kontra’ydı. Koman’ın bu açıklamaları çokça tartışıldı.

Menderes’e tokadın hesabı sorulmadı

Teoman Koman için ortaya atılan iddialardan biri de genç bir subayken merhum Başbakan Adnan Menderes’e Yassıada’da tokat atmasıydı. 27 Mayıs darbesinin ardından tutukluların bulunduğu Yassıada’da ada komutanı Albay Tarık Güryay’ın yaveriydi. Burada ismi işkenceler ve tutuklulara kötü muameleyle gündeme geldi. Koman’ın adı 1960 darbesinden itibaren her kritik süreçte hafızalara kazındı.

GATA’da uzun süredir uyutuluyordu

Dün öğle saatlerinde ölen Teoman Koman, İstanbul GATA’daki yoğun bakım anestezi servisinde uzun süredir uyutuluyordu. Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesinde yayınladığı taziye açıklamasında, Koman’ın cenazesinin yarın askeri tören sonrası Selimiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Ulus’taki aile mezarlığında defnedileceğini bildirdi.  (YENİ ŞAFAK)