Erdoğan düşmanlığının yeni boyutu Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç tarafından bugün çarpıcı bir yazıyla ele alındı. İşte medyada eline kalem verilmiş cahil cühela takımı ve bu takımın “süper Mario” muamelesi çektiği “Haşim abi”sinin hali:
NE ZAMAN ERDOĞAN’A SAYDIRDI MAHALLENİN SEVİMLİ “HAŞİM ABİ”Sİ OLDU
Haşim abilerini çok sevdiler… “Erdoğan’a çaksın da, yeter ki çamurdan olsun” ilkesi, Anayasa Mahkemesi Başkanı “saygıdeğer” Haşim Kılıç için de işletildi.
Pek de saygıdeğer bulmazlardı oysa eskiden; parti kapatma davalarında takındığı özel/demokratik tutum, 367 garabeti karşısında aldığı pozisyon sürekli eleştiri konusuydu.
Ne zaman ki çıkıp “gömlek değiştirenler” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saydırdı, birden mahallenin sevimli “Haşim abi”si haline geldi.
Konuyu biliyorsunuz:
Bir siyasi, “yüzde 10 barajı yüzünden seçilme hakkımız engelleniyor” gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunuyor. Dosya, hemen Genel Kurul’a getiriliyor… Çünkü Haşim Bey, bir gazetecinin konuyla ilgili sorusuna cevap verirken, “Genel Kurul bakacak” diyor.
Bakabilir mi?
Bilebildiğimiz kadarıyla, başvuru komisyonda incelenmeden Genel Kurul’a getirilemiyor.
Haşim Bey, “Hayır, Genel Kurul bakacak. Karar aşamasındayız” dedikten sonra bir de müjde veriyor: “Karar hemen uygulanır…”
Uygulanır mı?
Bilebildiğimiz kadarıyla, seçimden bir yıl önce yapılmış değişiklikler uygulanamıyor.
Bunu Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bilmez mi?
Bilmez olur mu hiç?
Nitekim, tepkiler üzerine önceki gün jet bir açıklama yaptı ve “Biz böyle bir yorumda bulunmadık” dedi. Yani, suçu gazetecinin üstüne attı.
Hadi diyelim ki, Haşim Kılıç’ın sözleri bir “yorum”a kurban gitti, tamamen gazetecinin bilgisizliği yüzünden mesele buralara geldi…
Olabilir mi oysa?
Sadece içtihat farklılıklarından kaynaklanan kararları ve buradan doğacak mağduriyeti (yani hak ihlalini) gündemine alması gereken Anayasa Mahkemesi, yürürlükte olan bir yasaya karşı yapılan bireysel başvuruyu görüşebilir mi?
Buna hakkı ve yetkisi var mı?
Diyelim ki konu (suç işleme pahasına) Genel Kurul’da görüşüldü ve “hak ihlali” tespit edildi.
Bu durumda, yüzde 10 seçim barajına mesnet teşkil eden yasa iptal mi edilecek?
Sadece yasaların anayasaya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesi’nin yasa iptal etme yetkisi bulunuyor mu?
ELİNE KALEM VERİLMİŞ CAHİL CÜHELA TAKIMININ HAŞİM ABİSİ
Ne olacak yani?
Üzerine vazife olmayan konularda (Twitter firmasıyla ilgili yasaklar, vs) devreye girip idare mahkemesinin aldığı “kararları” iptal eden ve kendisini bir tür “Süper Yargıtay”, “Süper İdare Mahkemesi”, hatta “Süper Danıştay” yerine koyan Anayasa Mahkemesi, bundan böyle “Süper Meclis” yetkileri mi kullanacak? (Vakit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu hatırlatmıştı: Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş kanununda, “Kanunlara karşı bireysel başvuru yapılamayacağı” yazıyor. Demek ki, “Başvuruya Genel Kurul bakacak, karar aşamasındayız” diyen Haşim Kılıç suç işliyor.)
Meselenin “Anayasa Mahkemesi” boyutu böyle…
Bir de “matbuat” boyutu var ki, içler acısı.
Hatta, yüz karası…
Eline kalem verilmiş cahil cühela takımı, sanki Anayasa Mahkemesi’nin infaz (ve iptal) yetkisi varmış gibi, “Hadi Haşim abi, kaldır şu barajı” diye yazılar yazıyor.
ÇÜNKÜ RUH HASTASISINIZ
Bu yazılar, üstelik, memleketin etkin gazetelerinde kendine yer buluyor.
Haşim abinizi çok seviyorsunuz, “gömlek değiştirenler” diye başladığında kendinizden geçiyorsunuz, Erdoğan’a çakma potansiyeline bayılıyorsunuz…
Çünkü ruh hastasısınız…
Peki, Haşim abinizin çıkardığı “İbda gömleği”nden niye bahsetmiyorsunuz?