Son zamanlarda döviz üzerinden yapılan spekülasyona dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur. Amaç, Türkiye’ye diz çöktürmek, Türkiye’yi teslim almak, Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Bunun için döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 34. Muhtarlar Toplantısı’nda, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Antalya, Aydın, Denizli, Kocaeli, Kütahya, Muğla, Nevşehir, Rize, Sakarya, Sinop ve Tokat illerinden gelen muhtarlarla bir araya geldi.
Türkiye’nin maruz kaldığı saldırıların bir de ekonomik boyutu olduğunu artık herkesin gördüğünü ve bildiğini kaydeden Erdoğan, “Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur. Amaç, Türkiye’ye diz çöktürmek, Türkiye’yi teslim almak, Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Bunun için döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Öte yandan elbette bizim de bir takım sıkıntılarımız, sorunlarımız vardır.” diyen Erdoğan, bunların hiçbirinin Türkiye’de döviz kurunun bugünkü seviyeye gelmesinin açıklaması olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı ve bombalı terör eylemleriyle, ekonomik araçları senkronize bir şekilde kullananların Türkiye’ye zarar vermek isterken aslında kendi varlıklarını üzerine kurdukları zemini tahrip ettiklerini belirterek, diğer ülkelerin bugün Türkiye’ye yapılanın yarın kendilerine yapılabileceği gerçeğinin farkında olması gerektiğini kaydetti.
Silahlı ve ekonomik terör saldırılarına karşı ülkelerin şimdiden tedbir almanın yollarını aradığına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Dünya ekonomisinin yapısal bir dönüşüm sürecinden geçtiği bir dönemde yaşanan bu hadiseler, yeni kurallar ve yeni kurumlar üretilmesine vesile olacaktır. Türkiye’nin bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmesi için çalışıyoruz, hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
Biz yaşadığımız sıkıntılara, sorunlara karşı çözüm yollarını öncelikle kendimizin bulması gerektiğine de inanıyoruz. İhracatımızdaki daralmayı yeni pazarlar arayarak, turizmdeki gerilemeyi yeni destinasyonlar, pazarlama yöntemleri geliştirerek, üretimdeki daralmayı kendi kaynaklarımızı,teknolojimizi öne çıkartarak aşmanın yollarını aramalıyız.”
“BİR FEDAKARLIK YAPILACAKSA İŞTE BU GÜNLER TAM ZAMANIDIR”
Erdoğan, “Döviz üzerinden yapılan spekülasyonların derinliğinin olmadığı, çok küçük rakamlarla ve daha ziyade kağıt üzerinde işlemlerle kurların yükseltildiği ortadadır. Milletimiz, döviz almak yerine satarak, 15 Temmuz’un ertesi günü başlatılan ilk dalga saldırının önünü kesmişti. Bunun devamını ben milletimden rica ediyorum. Bugün aynı tutumu sürdürmeliyiz. Merkez Bankamız ve tüm bankalarımız da bu oyunu bozmaya yönelik bir pozisyon almalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankasının bu konuda gerekli tedbirleri alacak imkan ve kabiliyetlere sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bu sebepten dolayı bir fedakarlık yapılacaksa işte bu günler tam zamanıdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve milletin karının hatta bekasının söz konusu olduğu bir dönemde bankaların farklı hesapların içerisine girmemesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“İş dünyamıza yaptığım çağrıyı tekrarlamak istiyorum, gün yatırım yapma, üretim yapma, istihdamı artırma, duran çarkları çalıştırma, çalışanları hızlandırma günüdür. Eğer bugün bu riski almazsanız yarın riske atacak hiçbir şeyiniz kalmayabilir. Türkiye olarak, 80 milyon vatandaşımız ve tüm kurumlarımızla terör örgütlerinin silahlı ve bombalı eylemlerine, milletimizi ayrıştırma çabalarına karşı olduğu kadar ekonomiyi çökertme gayretleri konusunda da milli bir seferberlik ruhu içinde hareket etmeliyiz. Onun için ‘milli seferberlik’ dedim. Onun için milli bir seferberlik içinde olmalıyız diyorum.”
Şehitlere, gazilere ve bu toprakları vatan yapmak için her türlü fedakarlığı göze alan tüm ecdada bunun borçlu olunduğunu belirten Erdoğan, “Bizden sonra gelecek nesillere, çocuklarımıza, torunlarımıza da bunu borçluyuz. Yaşadığı bu tarihi günlerde ülkemizin ve milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine, mücadelesine, hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayan herkes birer kahramandır, öyle anılacaktır.” diye konuştu.