Cumhurbaşkanı Erdoğan, elinde silahı olan teröristle kalemini teröre destek olma noktasında kullananların arasında fark bulunmadığını açıklayarak, “Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’daki 14 Mart Tıp Bayramı yemeğinde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, elinde silahı olan teröristle kalemini teröre destek olma noktasında kullananların arasında fark bulunmadığını açıklayarak, “Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
KIZILAY SIRADAN BİR YER DEĞİL
“Hayatımı kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Daha önceki saldırılar halka açık mekanlarda gerçekleşmekle birlikte hepsinin de özel hedeflerinin olduğunu görüyoruz. Suruç’ta, Ankara Garı’nda, İstanbul Sultanahmet’te yine Ankara Merasim Sokaktaki saldırıların hepsini de belirli hedeflere yönelik değerlendirebiliriz. Ancak son saldırı Ankara’da yaşayan veya Ankara’ya yolu düşen herkesin bulunma ihtimali olan bir yerde, pazar gibi insan çeşitliliğinin zirvede olduğu bir günde kalabalığın en fazla olduğu akşam saatlerinde gerçekleştiriliyor. Kızılay’daki eylem şu veya bu kesime değil, doğrudan toplumun tamamına yönelik bir saldırı olması dolayısıyla yani toplumun özetine yönelik bir saldırı olması dolayısıyla terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren bir hadisedir”
Elinde silahı olan teröristle, unvanını ve kalemini teröre destek olma noktasında kullananların arasında fark yoktur. Unvanının Milletvekili olması, gazeteci olması STK yöneticisi olması, o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Tetiği çeken terörist olabilir ama teröristin amacına ulaşmasını sağlayan bunlardır.
TERÖR VE TERÖRİSTİN TANIMI YENİDEN YAPILMALI
Terör tanımını, terörist tanımını en kısa sürede yeniden yapılarak Ceza Kanunumuza derç etmeliyiz diye düşünüyorum. Terör örgütlerine destek verdikleri için güvenlik güçlerimizce yakalanan kişilerin adliyenin bir kapısından girip, diğerinden çıkıp gitmesi artık tahammül edebileceğimiz bir durum değildir. Bu mesele düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü veya örgütlenme özgürlüğü meselesi değildir.”
BU İŞİN ORTASI YOK
Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur.
ASIL BEDELİ ONLAR ÖDEYECEK
Böylesine acı bir hadiseyi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir. İçeride ve dışarıda bugün bize bedel ödettiklerini sananlar gerçek bedeli kendileri ödeyeceklerdir. Bunun da böyle bilinmesini isterim. Biz, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin bekası için bin yıldır bedel ödüyoruz, ödemeye devam etmekten de çekinmeyiz. Bugün bize en alçak, en sinsi, en insanlık dışı yöntemlerle saldıranlar, inanın bana bedel ödeme günü geldiğinde hayvandan daha aşağı bir konuma düşecekler ama yine de kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklardır.”
‘Programı iptal mi etsek?’ dediler. ‘Teröristleri mi sevindireceğiz?’ dedim. Yolumuza aynen devam edeceğiz.
“TAHMİN EDEMEDİK”
Bu hastaneler teröre kurban edilmez diye düşünüyordum ama demek ki bunlarda böyle bir şey söz konusu değil. Biz hastane yaparken, terör örgütleri sağlık tesislerine saldırıyordu. Cizre’de 250 yataklı hastane yaptık ama kıymet bilinmeyeceğini tahmin edemedik.