MEDYAGUNDEM.COM- Devlete ve millete büyük bir kumpas kuran ve yine devletin ve milletin bozduğu paralel tezgahın aktif elemanlarından Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, yine savcıları “Nuh Mete Yüksel” üzerinden tehdit etti.
Gülen örgütünün etrafındaki çember daraldıkça Dumanlı da yazılarında bol tehditle paralel soruşturmaları yürüten yürekli savcı ve polisleri korkutmaya çalışıyor.
Bugün Zaman gazetesindeki yazısında Ekrem Dumanlı, “Savcıların Akıbeti” başlığını atıp, 28 Şubat darbe sürecinin savcısı Nuh Mete Yüksel örneğiyle paralel ihanet çetesi soruşturmasını yürüten savcılara “Sizin de sonunuz böyle olacak” tehditinde bulundu.
Ankara Barosu’ndaki seçimlerde avukat olarak gittiğinde protesto edilen Nuh Mete Yüksel üzerinden Dumanlı paralel örgüt soruşturmasını yürüten savcılara şöyle gözdağı verdi:
“Nuh Mete Bey’in o acınası akıbetini görüp de mazideki benzerlerini hatırlamamak mümkün mü? Altay Egesel, Nurettin Soyer, Vural Savaş, Nusret Demiral, Sabih Kanadoğlu ve daha niceleri. Halkı adaletten soğuttular maalesef. Olağanüstü dönemlerin hiç bitmeyeceğini, yapılan hukuksuz uygulamaların tarih nezdinde sorgulanmayacağını sanmışlardı. Yanıldılar.
Benzer yanılgı bugünkü savcılar (ve tabii ki hâkimler) için de geçerli. Devletin savcısı olma ve evrensel hukuka dayanarak âdil hükmetmek yerine belli bir partinin ya da ideolojinin savcısı olmayı tercih edenlerin tarihten ders çıkarmadığını görmek hüzün veriyor insana.
Madalyonun diğer yüzünde hem kendi meslek onurunu hem de adaletin şerefini koruyan özgürlükçü savcılar da var hiç kuşkusuz. Onlar bir dönem sıkıntı yaşasa bile hak bir gün yerini buldu ve onları herkes alkışladı. HSYK’nın meslek onurunu ayaklar altına alan korkunç hatasıyla Ferhat Sarıkaya ve Sacit Kayasu meslekten ihraç edildi; ama zaman içinde o yanlış düzeltildi ve hakları iade edildi…
Ne acıdır ki bugün de bazı savcılar (ve hâkimler) Nuh Mete Yüksel ekolünü takip ediyor gibi. Umarım öyle değildir. Ancak ne yazık ki toplumda olumsuz bir izlenim var.”
SEN NE YÜZSÜZ ADAMSIN DUMANLI
Ekrem Dumanlı’nın şu satırları ise paralel bir yüzsüzlük ve utanmazlık belgesi gibi:
“Savcılar, hâkimler, polisler ve bütün devlet görevlileri çok iyi bilmelidir ki onlar devletin memurudur; partinin, hükümetin, askerin, ideolojinin vs. değil. Her kim konjonktürün etkisiyle adaletten ayrılırsa suç işlemiş olur. Onca acı tecrübeyle sabittir ki olağanüstü dönemlerde militan yaklaşımlar sergileyen kanun adamları hiçbir zaman hayırla yâd edilmedi; edilmeyecek de…”
Bu satırları yazan adam savcı, polis ve hakim paralel örgütten olsun, paralel çete devleti ele geçirsin diye mücadele edenin ta kendisi… Savcılar, hakimleri polisler ve tüm devlet görevlileri Gülen örgütünden olunca “hukuk” oluyor, ama aksi namümkün, bu kafaya göre. Utanmadan Dumanlı, savcılar, hakimler ve polislerin devletin memuru olduğunu, partinin, hükümetim, ideolojinin memuru olamayacağını yazıyor, oysa tüm dertleri devletin görevlilerini “Pensilvanya memuru” yapmak… Devlet bugün paralel çeteyi temizliyor, yargıdaki paralel vesayet sona erdiriliyor, ama Dumanlı gibiler haktan ve hukuktan söz edebiliyor… İşte tam bir paralel ikiyüzlülük…