Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, birden fazla dil bilen İhsanoğlu’nun Myanmar’da susturamadığı galeyana gelmiş kalabalığı nasıl sakinleştirdiğini anlattı.
Ülke TV’de Turgay Güler’in Sıradışı programına konuk olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2012 yılının Ağustos ayında Myanmar‘a gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında yaşanan bir enstanteneyi paylaştı.
Davutoğlu, birden fazla dil bilen İhsanoğlu’nun susturamadığı galeyana gelmiş kalabalığı nasıl sakinleştirdiğini canlı yayında anlattı.
Görüntülerde, elinde megafonla orada toplanan insanları İngilizce ‘susun, susun’ diyerek susturmaya çalışan İhsanoğlu, kalabalığı sakinleştirmeyi başaramazken ‘Susmazsanız bak gideriz’ diyerek tehditvari bir ifade de kullanıyor.
Bu sırada devreye giren Davutoğlu, “Esselamü Eleyküm, Esselamü Eleyküm, Esselamü Eleyküm, Esselamü Eleyküm Ya İhvan (Ey karşelerim)” diyerek kalabalığı sakinleştirmeyi başarıyor.
Kalabalık da Davutoğlu’na coşkulu bir şekilde, “Ve Aleyküm Selam” diyerek coşkulu bir şekilde mukabelede bulunuyor.
İşte insanın tüylerini diken diken eden o görüntüler ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile Myanmar’da bulunduğu sırada yaşanan etkileyici olayla ilgili canlı yayındaki yorumu:
“İSTERSENİZ 10 DİL BİLİN, HALKIN GÖNÜL DİLİNİ BİLMEZSENİZ İŞE YARAMAZ”
Selamın evrensel bir dil olduğuna değinen Davutoğlu bu durumu şöyle yorumladı: “İngilizce veya Fransızca bilmek değil de mesele o kitlenin hissedip duymak istediğini ifade etmektir. Bu bizim iç siyasetimiz için de böyledir. Halkın duymak istediğini konuşmak siyaset için en önemli şarttır. 10 dil bilebilirsiniz. Bu övünülecek bir şey değil. Önemli olan gönül dilini bilebilmektir. İnsanlarla dürüst bir iletişim kurabilmektir.”
“MADEM YANLIŞ YAPIYORDUK 10 YILDIR NİYE BİR KERE UYARMADINIZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için CHP ve MHP’nin çatı adayı olarak gösterilmesinin ardından Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hükümete yönelik tavır değişikliğine ve eleştirilerine de değinen Davutoğlu, “12 yıl birlikte çalıştığınız bir ekibi, eğer o 12 yıl birlikte çalıştığınız ekibi Ortadoğu’yu ve dünyayı çok iyi biliyorsanız ve samimiyseniz niye şimdiye kadar hiç uyarmadınız.
Bana desin ki Ekmeleddin Bey, “Sayın Bakan sizi şu vakit aradım Suriye politikanızın yanlış olduğunu söyledim. Şurada şunu yapsak diye tavsiyede bulundum ama siz dinlemediniz.” Dediği bir tek olay hatırlatırsa, ben bugün söylediklerini kale alabilirim. 10 yıl boyunca, cumhurbaşkanı adayı olana kadar hep dış politikayı övmüşseniz; Başbakanımıza ve bana karşı her türlü riyakârane tutumu takınmışsanız, bizim dış ilişkilerimizle ilgili olmadık handikaplara sebebiyet vermişseniz… Bunları hatırlatırken bile hicap duyuyorum. Şu anda en iyi olduğunu iddia ettiği ülke ile neredeyse aramızı bozma noktasına getirmiştir. Ekmeleddin Bey’in bazı tutumları… Kendisi bunu çok iyi biliyor. Siz bütün bunları yaptıktan sonra bir gün bir makam için, bütün bu müktesebatı yok sayıp sanki 10 yıldır bize karşı siyasi mücadele vermiş bir partinin genel başkanı gibi, karşımıza geçip yalan söylerseniz; yalan açık bunu net bir şekilde ifade ediyorum. Benim Birleşmiş Milletlerde bulunmama tesadüfi diyor. Nerede tesadüfi… Yalan söylüyor. Kendisi orada yoktu. Ben kendisine şu soruyu sordum: Filistin devlet olarak ilan edildiğinde neredeydin? Çıksın desin ki daha önemli bir işim vardı.” şeklinde konuştu. (HABER 7)