İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, “Başka ülkelerin ekonomileri aşağı inerken, gelişmiş ülkelerinin ekonomileri sarsılırken, sallanırken, bakıyorsunuz Türkiye dört dörtlük bir büyüme yakalıyor. Arkasından ne oluyor? Paralel devlet devreye giriyor. Kendisini görevlendirenlerin eline verdiği reçeteyi yürürlüğe sokuyor. Biz kaç darbe girişimi atlatmışız kardeşim, senin haberin var mı? Biz kaç darbeyi bertaraf etmişiz. Senin ağababalarını yenmişiz, ağababalarını. Sana pabuç bırakır mıyız?” dedi.
Ak Parti Erzurum İl Başkanlığı tarafından Kazım Karabekir Salonu’nda düzenlenen, aday tanıtım toplantısına katılan Âlâ, burada yaptığı konuşmada, “paralel devlet” iddialarına değindi.
Âlâ, Türkiye’nin ekonomik anlamda büyüme yakaladığı bir dönemde, “paralel devlet”in ortaya çıktığını ve kendilerine verilen reçeteyi uygulamaya soktuğunu söyledi.
”SANA PABUÇ BIRAKIR MIYIZ”
Halkın iradesini hiçbir zaman kimseye çiğnetmeyeceklerini belirten Âlâ, şöyle konuştu:
“Biz sizin iradenizi hiç kimseye çiğnetmeyiz, biz sizin iradenizi hiç bir şekilde örseletmeyiz. Şunu biliniz ki biz çökmeyiz hiç kimseye ve hiçbir şey için. Sade Mevla’yadır ihtiyatımız. Seçimlere giderken yine anlaşıldı ki Türkiye ilk defa kendi inisiyatifi ile kendi problemlerini masaya yatırıyor. Başka ülkelerin ekonomileri aşağı inerken, gelişmiş ülkelerinin ekonomileri sarsılırken, sallanırken bakıyorsunuz Türkiye dört dörtlük bir büyüme yakalıyor. Arkasından ne oluyor? Paralel devlet devreye giriyor. Kendisini görevlendirenlerin eline verdiği reçeteyi yürürlüğe sokuyor. Biz kaç darbe girişimi atlatmışız kardeşim, senin haberin var mı? Biz kaç darbeyi bertaraf etmişiz. Senin ağababalarını yenmişiz, ağababalarını. Sana pabuç bırakır mıyız?”
Âlâ, “paralel devlet” içerisindeki kişilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘dur’ demek istediklerini fakat bunu başaramayacaklarını vurguladı.
”KİMSİN SEN?”
Milletin “paralel devlet” içerisindeki yapılanmalara asla izin vermeyeceğini söyleyen Âlâ, şunları kaydetti:
“Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile kötülüyorsun. Çekil, oradan da çekil. Senin, orada da yerin yok. O insanların iyi niyetini suistimal etme. Sen, Fas’tan Endonezya’ya kadar, Kırım’dan, Sudan’a kadar herkesin ‘Allah razı olsun dediği, hareketin liderine sen ‘dur’ diyorsun. Kimsin sen? Kimsin? Buna senin gücün yeter mi? Bu millet onun için mi sana yardım yapıyor. Bu milletin yardımını bu milletin İslam’ı başka ülkelere de götür, oralarda anlat diye verdiği desteğini, orada içerisine yuvalanıp örgütlenip, o yardımları da kötüye kullanarak sen nasıl oluyor da başkaldırıyorsun? Bir darbe teşebbüsünde bulunuyorsun. Seni bu millet affeder mi? Bilmez mi irfanınla senin kim olduğunu? Bu millet seninle orada samimi olarak çalışanları senden ayırmasını da bilir.”