Başbakan Erdoğan, partisinin genişletilmiş grup toplantısında, muhalefetten medyaya kadar herkese çok sert eleştiriler yöneltti.
Başbakan Erdoğan’ın sözlerinden satır başları şöyle:
“Karşımızda arkadan vuran, hiç bir insani yanı olmayan, türkü güç odaklarından destek alan, arazi şartlarından faydalanan ve arkadan vuran bir taşeron örgüt var. Mücadelemizi kararlılıkla sürdürürken, tekrar son Beytüşşebap’taki saldırıda hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum.”
“Ak Parti, terör sorununun ve Kürt meselesinin üstüne gittiği için, OKK’nın hedefi oldu. İl başkanımız da kaçırıldı. Ama onların altındaki zemin yavaş yavaş kayıyor. Bu örgüt zaman zaman saldırılarını artırdı, zaman zaman azalttı ama asla eylemlerinden vazgeçmedi.”
“Geldiğimizin onuncu ayında OHAL’i kaldırdık. Hiç kimse bizim kadar korkusuz ve kararlılıkla çalışmadı. İşte bu yüzden PKK ve uzantısı siyasi parti bizimle uğraşıyor. Bunu güneydoğudaki kardeşim de gördüğü için bizi orada birinci parti yaptı. BDP’nin aldığı oylar korku oylarıdır. Bu sorun çözüldüğünde en az yüzde 50 oyları düşer”
“Biz diğer siyasi partiler gibi Sivas ötesine geçemeyen bir parti değiliz. Hadi geçin de öteye siz de oralarda siyset yapın. Neden yapamıyorsunuz?. Neymiş aile onları arayıp yardımınıza ihtiyacımız var diye onları aramış. Ancak o aile çok üzgün böyle yansıtıldı diye. Neden mi? Diyorlar ki başbakanım, biz PKK’ya yakın bir partiden destek alacak kadar düştük mü?… (CHP’ye) Sizin söylediklerinizi PKK ve BDP de söylüyor, ne farkınız var? Gerekirse yapılacak bir şey varsa biz de dağdakilerle görüşürüz…”
“E noldu peki. Vekilleri sözde kaçırıldı. Nasıl olduysa iki günde salındı. Neymiş kaçırılmış, siz kimi kandırıyorsunuz? Kusura bakmayın, bunu kimse yutmaz, halkım da bunu yutmayacak. CHP’liler bunun üzerinden birşeyler devşirmeye çalışıyor.”
“Hiç bir ülkede, hiç bir muhalefet bu kadar çirkin bir yaklaşım sergilememiştir. Ve hep teröre istemeden ve çekinmeden su taşımışlardır. Altını çiziyorum, siyasette düşman yoktur, rakip vardır. Aynı şekilde PKK’nın güdümünde olan parti ve muhalefet de, bizi rakip yerine düşman olarak görmektedir. İmralı’nın ağzıyla konuşuyorlar. Birileri örgütün Türkiye siyasetinde etkin olması için ellerinden geleni yapıyor”
“Türkiye’de Ak Parti ile birlikte yeni bir dönem başlamıştır. Artık burada siyaseti çeteler, siyaset dışı kurumlar, karanlık suç örgütleri, vesayetçi anlayış, ve en öenmlisi terör örgütü de şekillendiremez, şekillendiremeyecek. Bu konuda asla geri adım atmayacağız. Bunu muhalefet ve BDP böyle bilsin. O karanlık dönemler geri dönmemek üzere sona ermiştir. Terör örgütü, destekçileri, oksijeni olan medya da asla oyuna gelmeyeceğimizi kesin bir şekilde anlasın. Biz, bizden öncekilere benzemeyiz. İlkerlerimizle yolaca çıktık ve çıkarken de ya öleceğiz, ya olacağız dedik. Milletin tercihi ile buralara geldik. Bizim yolumuzu milletten başkası çizemez, istikamet veremez.”
“Bunu sadece BDP’ye değil, CHP’ye ve teröre destek veren medyaya da söylüyorum. Terör örgütüne medya içinden de destek olan kalemler var. Utanmadan birilerine taşeronluk yapıyorlar. Bizim mücadelemiz sürecek. Millet de bunu ve samimiyetimizi görüyor.”
“Şimdi CHP ortaya çıktı, birlikte terörü çözelim diye çığırtkanlık yapıyor, yandaş medyası da çok büyük adımmış gibi bunu satmaya çalıştı. Biz bunlarla bir dönem oturduk konuştuk, bunu da 10 maddelik bir paket gibi gösterdiler. Ama içlerinde öneri falan yoktu. Onlara da dedim bunlar öneri mi, tespit mi diye? Peki dedim MHP ne diyor, kabul etmiyor dediler. Ben de size bir teklif yapıyorum dedim, üç arkadaşınızı görevlendirin, ben de talimat veriyorum, hemen çalışmaya başlayıp sonucu önümüze getirsinler, iktidar olarak atmamız gereken adım neyse atarız dedik. Yardımcısı ise bize acele olmaz mı, iki-üç ay geçsin dedi. Ama onca ay geçti, hala satmaya devam ediyorlar yandaş, candaş medyalarıyla… Adım atmamalarına rağmen hala bunu kullanmaya çalışıyorlar. Birşey yaptıkları yok… Aynı genel başkan şu an ateşin üstüne benzinle gidiyor. Terör saldırılarını fırsata çevirmeye çalışıyor. Bakıyorsunuz onlar dilinden konuşuyorlar, biri çıkıp PKk’yı öven, haranlık içeren açıklamalar yapıyor.”
“Medya patronlarına sesleniyorum, onların vekili, başkanı başkan da, bizimkiler değil mi? Onlarınki gündemde tutulurken, bizimkini neden görmüyorsunuz, AK Partili oldukları için mi? Sizler için PKK’ya yakın olanlar daha mı önemli. Bakın CHP’ye, papağan gibi BDP’yi tekrarlıyorlar, sırtlarını sıvazlıyorlar birbirlerinin.”
“O televizyonlara yansıyan PKK-BDP çirkin görüntüleri için de açıklama yapmak istiyorum. Bayramı kana bulayanlarla derin muhabbetlerini bir kez daha görmüş olduk. Orada teröristlerin BDP’lilerin sırtlarını sıvazlayıp öpmeleri çok daha önemlidir. Onlar 2005’te de aynısını yaptılar, beraber indiler dağdan… Bunların ipini efendiler ellerinde tutuyorlar, ipleri gevşemedikçe hiç bir adım atamazlar. Silahları eleştirir gibi konuştular yıllarca ama şu an silahların vesayetinde siyaset yapmaya çalışıyorlar”
“İnanın orda kameralar olmasalardı terörist efendilerinin ellerini de öper, harçlık da alırlardı. Teröristlerin ellerindeki kan, sırtlarını sıvazladıkları vekillerin sırtlarına bulaşmıştır… 1 yaşındaki Almina’nın temiz kanı, BDP’lilerin sırtına bulaşmıştır. Bu kan lekesi temiz bir onur lekesidir. Yıkamakla geçmez, BDP’lilerin sırtından da silinmeyecektir. O lekeyle alçak ve rezilce yaşayacaklardır.”
“Kimse unutmasın, biz yıllarca nice saldırıları püskürttük, yedi düveli geldikleri yere gönderdik. Bugün de bu aziz millet hainlerle mücadele ediyor, belki bedeli ağır oluyor ama er yada geç millet galip gelecektir.”
“Biz hainlerle, Kürt vatandaşımız arasındaki çizgiyi samimiyetle muhafaz ediyoruz. Hiçbir masuma dokunulmadan terörle mücadelemizi sürdürüyoruz. Terör örgütünün kutsalı yok. O 1 yaşındaki Almina’yı da ailesini de vurur ama benim bu noktada güvenlik güçlerim hassas olmalıdır.”
“Biz onları şehir merkezlerine girmeden gerekenleri yapacağız. Kürt vatandaşlarıma sesleniyorum. Onların derdi hakları savunmak değil, nemalanmaktır. Bu oyuna gelmemenizi size tekrar hatırlatıyorum. Bakın, güneydoğuya AK Parti dönemine dek neredeyse yatırım gitmemiştir Ama bizim dönemimizde 35-40 katrilyon yatırım yaptık. Batıda ne varsa orada da o olacak. 94’te temeli atılan havaalanını biz bitirdik ve açılışını yaptık.”
“PKK gidip işçileir kaçırıp, iş makinalarını yakıyorlar. Hakkarili kardeşlerime sesleniyorum, nasıl hala onlara oy veriyorsunuz. Neden efendim korkuyorlarmış? Yahu neden korkuyorsunuz. Orada siz de yüreğinizi ortaya koyup bizimle aynı gayreti göstereceksiniz. Bu mücadele ancak kararlılıkla olur.”
“Şu anda da Şırnak’ta havaalanı, hastane, yollar yapıyoruz. Vekilimiz yok diye asla hizmet etmeyeceğiz demedik, çünkü oralar da bizim toprağımız. Ama bakın sosyal medyaya yok oralar işgal altın diyorlar. İnsan biraz utanır. Biz her metrede bütün gücümüzle varız. Siz BDP eşbaşkanının sözlerine bakın. Onun yüzü olsa Kandil’e çıkması gerekir. Ne işin var burda, oraya çık. Çünkü sen bu milletin temsilcsi değilsin. Nasım TBMM’de yemin edersin sen! Tamamen terbiyeden ve ülke değerlerindne uzak bir anlayışa sahipler. Yönetime taliplermiş, olabilecek şey mi bu. Hiçbir zaman o beklentilerine ulaşamayacak, ve eriyip yok olmaya mahkumlardır. Eğer rahat etmek istiyorlarsa Kandil’e çıksınlar. Ama meclistelerse anayasaya uygun hareket etmek zorundalar. Yok eğer yapmazlarsa ki süreç işliyor, gerekeni yasalar çerçevesinde yapacağız.”
“Kim ki bu saldırılar sonrasında Kürt ve Türk kardeşine husumet besler, öfkeyle bakarsa, bilsin ki terörün tuzağına düşmüştür. Partimde 60 civarında Kürt kardeşim var. Eğer ölçü buysa partimde ve kabinemde var zaten. Biz terörü en başta kardeşlik, birlik ve değerlerimizzden gelen dinamik yapımızla başarısızlığa mahkum edeceğiz.”
“Gelelim Suriye meselesine. Her gün bombalar yağdırıp, evleri tek tek basarak en son 300 masumu katlettiler. Bizdeki terör örgütünden hiç farkları yok onların da. Geçen Mart’tan bu yana katledinlerin sayısı 30 bine yaklaştı. Bunların 2200’ü çocuk. Suriye’de şu an 76 bin kişi kayıp, 250 bin kişi de çeşitli ülkelere göç etmiştir. Bizde ise bu sayısı 80 bine yaklaştı. Lübnan ve Ürdün’de de yüksek sayılarda var.”
“Orada büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Maalesef uluslaraası güçler de yine sessiz kalıyorlar. Herkes şunu anlamak zorunda, Suriye için Türkiye sıradan bir ülke değildir, CHP’nin anlattığı gibi. 910 km sınırı, akrabalığı olan iki ülkeyiz, ne ABD, ne Rusya, ne Çin, ne de İran’ız bu konuda. Onlar kayıtsız kalabirler. ama bizim kayıtsız kalmamız düşünülemez. Suriye acımasız katliamlara sahne olurken sessiz kalamazdık, kalamyız, sırtımızı dönemeyiz.”
“Hatırlayın Körfez savaşında bize sığınanlar 500 bini aşmıştı. İktidarda biz mi vardık? Ama biz yine peşmerge kardeşlerimizi bağrımıza bastık. Ayrım yapmadık. Başından beri Suriye’de de çok dikkatliyiz ve hesap yaparak akıllı politikalar üretiyoruz. Zulmün rengi yoksa, mazlumun da rengi yoktur. Biz mazlumu yaratıldığı gibi kabul ederiz. Suriye’yi 10 yıldır zulümle yönetenler, bugün de katliamı gerçekleştirenlerin dini, ırkı vb. durumlarıyla ilgilenmeyeceğiz, çünkü gözümüzde zalim zalimdir.”
“Şimdi sosyal medyada bazıları sandıklar gelene herkes saygı duymak zorunda diyor. Yahu Suriye’de sandık mı var? Sandıkla gelseler böyle ayağa kalkar mıydı halk? Eğer onlar bizim 7-8 yıldır görüşmelerimizde dediklerimiz yapsalar, bu duruma düşmezlerdi. Ama onlar sadece istedi, biz verdik fakat göz ardı ettiler.”