Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz’ın “Aydın Doğan, yıllar önce Locaefendi’ye ne demişti?” başlıklı yazısı şöyle:
Latif Erdoğan, özel arşivinin kapağını açtı! Şu satırlar, onun arşivinden çıkan Fetullah Gülen’e ait sözlerdir: “Aydın Doğan Bey, bana bizzat söyledi. ‘Niye bana da iş vermiyorsunuz, ben de yapayım’ dedi. Hürriyet Holding’in Milliyet Holding’in arkasındaki insan, Koç’la içli dışlı bir insan ‘Ben de yapayım’ diyor. Ben inanıyorum ki, yarın Sabancı da diyecek, Koç da diyecek” (25.10. 1997)
*
Erdoğan, on dokuz yıl önce Gülen’in kendisinin de yer aldığı bir sohbette söyledikleri hakkında Akit’teki köşesinde (29 Ekim 2016) şu isabetli satırları yazdı:
“Gülen’in bu ifadede yer verdiği hususlar sadece bir temenni ya da sadece bir öngörü olarak değerlendirilemez. Pratikte görünen o ki, bir talep ve bu talebin kabulünü sözlü olarak belgeleyen bir akit söz konusudur…”
Latif Erdoğan, aynı yazıda Aydın Doğan’ı şöyle uyarıyordu:
“Eğer Gülen’in bende kayıtlı bu ifadesini doğru bulmuyorsa, tekzibine muhatap olarak beni değil, Gülen’i seçmesi gerekiyor!”
*
Locaefendi’nin 1997’de sarf ettiği bu sözler -tek başına- Aydın Doğan’la Fetullah Gülen veya Doğan Grubu ile Paralel Yapı arasındaki münasebetlerin, yakınlığın sanıldığından çok daha eski yıllara dayandığını göstermeye yetiyor.
Tam da burada; Gülen’in Refahyol hükümete yönelik “Beceremediniz gidin” çıkışını; hangi televizyon kanalında, hangi tarihte yaptığını hatırlayalım!
Locaefendi, Aydın Doğan’ın sahipliğindeki Kanal D’de 16 Nisan 1997 tarihinde Yalçın Doğan’ın konuğu olmuştu!
Gülen’e ait “Beceremediniz gidin” cümlesi; Aydın Doğan’ın Hürriyet’inde Ertuğrul Ö.’nün eliyle 18 Nisan 1997’de manşete çekilmişti!
18 Haziran 1997’de Refahyol’a havlu attırılmasından on iki gün sonra Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kurulan Ara Rejim hükümetini aynen Doğan Medyası gibi Gülen’in Zaman’ı da alkışlamıştı!
Manşetinden “Hayırlı Olsun” diyen Zaman’dı!
*
Doğan Medyası ile Paralel Medya arasındaki yakın ilişkilerin “sessiz ve derinden” ilerlediği yıllarda; Zaman’da Aydın Doğan’ın zerrece eleştirilmesine dahi tahammül edilemediği pek bilinmez…
Mesela, 12 Nisan 2002 tarihinde yayınlanması gereken, hiçbir hakaret içermediği halde sansüre uğrayan “Yurttaş Doğan” başlıklı yazıda…
Aydın Doğan’ın Rupert Murdoch’a benzetilmekten hiç hoşlanmaması; şu satırlarla eleştiriliyordu:
“Yirminci Yüzyıl’ın ilk yarısına damga vurmuş efsanevi medya patronu William Randolph Hearst de uzun yıllar Yurttaş Kane olarak resmedilmekten hiç hoşlanmamıştı!
Orson Welles’in muhteşem filmi Citizen Kane’deki Charles Foster Kane büyük ölçüde Hearst’ü anlatıyordu…”
*
Mister Locaefendi’nin “gazete”sini yöneten ABD’ye iliştirilmiş “gazeteci” maskeli etki ajanlarının; işte bu satırlara dahi en ufak bir tahammülü yoktu!
*
Aradan on dört yıl geçti; köprülerin altından çok sular aktı…
Bir zamanların “genel yayın müdürü” ile her iki “yardımcısı” hakkında; epeyce bir süredir muhtelif yakalama kararları var…
Bir başka söyleyişle, üç Paralel Sansürcü de halen KAÇAK!
Söz konusu Genel Yayın Müdürü’nün yani United States of Dumanlı’nın kısa bir süre önce ABD’nin New Jersey eyaletinde görüntülendiğinden dünkü yazımızda bahsetmiştik…
Kaçaklardan ikincisi, firari Akın İpek’in Bugün “gazetesi”ni yönetiyordu.
Paralel Bugün’e kayyum atanınca koltuğunu kaybetti. Bir müddet sonra hakkında gözaltı kararı çıktı. Ne var ki, çoktan sırra kadem basmıştı. Hangi ülkeye kaçtığı bilinmiyor. “Baş yurdu” olan ABD’ye sığınmış olabilir mi, acaba?
*
Üçüncü Paralel Sansürcü ise Londra’ya kaçtı; oraya yerleşti…
İngiltere’ye kapılanmadan önceki on iki yıl boyunca “Yurttaş Kane”in yani Aydın Doğan’ın kanatları altındaydı!
2010’da yani Bağımsız Türkiye’nin IMF’ye kapıyı gösterdiği yıl; onun yönetimindeki IMF’ci Referans “gazete”si battı!
Ardından Doğan Medyası’nın “Tabloid Radikal” projesini üstlendi…
Mister John’ın, Yurttaş Doğan’a ikinci büyük hayal kırıklığını yaşatması da fazla uzun sürmedi.
Doğan Medyası’nda iki gazete batırdığı halde ihtimamla “kollanan” bir isimdi. Her başarısızlığı, adeta ödüllendiriliyordu!
2014’te Baronsal Hürriyet’in Dijital Yayınlar Direktörlüğü’ne getirilmişti. 2016’da ise “gazeteciliği” bırakmış bir FİRARİ durumunda!
*
Doğan Medyası’nın FETÖ ile derin bağlantıları/ilişkileri özellikle 17 Aralık 2013’ten itibaren zirveye çıktı. 15 Temmuz 2016’dan bu tarafa ise “vaziyeti kurtarabilmek” maksadıyla sanki irtibatları “sona ermiş” gibi göz boyadılar…
Amerikancı Hürriyet’in 24 Ekim 2016 tarihli “İşte herkesin aradığı By Lock” manşeti; Doğan Grubu’nun FETÖ’cüleri “hinoğlu hin” bir yayınla nasıl da “kurtarmaya” yeltendiğini ayan beyan ortaya çıkardı!
İcra ettikleri “Psikolojik Harekât” yirmi dört saat içinde çöküverince…
Bir manevra daha yapıp anında “çark” ettiler; fakat iş işten geçmişti!