Hürriyet’te bugün Abdülkadir Selvi hakkında yazılan bir yazı, Doğan medyasının temsil ettiği zihniyeti göstermesi açısından ibretlik olurken, Selvi gibi muhafazakar medyadaki isimlere de ders olmalı!
MEDYAGUNDEM.COM- Bugün Hürriyet gazetesinde Abdülkadir Selvi hakkında ibretlik bir yazı çıktı. “Beyaz Türk” Gülse Birsel, Yeni Şafak yazarı Selvi’yi bir yandan iltifatlara boğarken, diğer yandan da aşağıladı.
Selvi’yi senaryosunu yazdığı Avrupa Yakası dizisindeki Engin Günaydın’ın canlandırdığı fenomen tip Burhan Altıntop karakterine benzeten Birsel, “O alınganlığı, beyaz Türk ekürisinden gördüklerine ‘Sizden değilim diye beni aranıza almıyorsunuz’ küskünlüğü bana çok tanıdık birini hatırlatıyor” diyen Birsel, “Müthiş bir ilham kaynağı. Hatta bazen ‘Abdülkadir Selvi’yi ben mi yazıyorum?’ diye şüphelendiğim oluyor. Mizahımı çaldın Selvi!” ifadeleriyle Selvi’yi “köylü” imasıyla aşağıladı.
Birsel’in iltifat ederken hakir gördüğü Selvi’ye ilişkin satırları şöyle:
Ekranın yeni starları artık televizyon tartışmacıları. Geçen gün Ahmet Hakan güçlü ve zayıf taraflarıyla tartışmacıları karşılaştıran iki yazı yazdı. Son günlerde bu programların bağımlısı bir seyirci olarak favorilerimi açıklıyorum: Star isimlerim İsmail Saymaz, Levent Gültekin, Aslı Aydıntaşbaş ve Hayko Bağdat. Herhangi birini görürsem o kanalda takılıp kalıyorum. Ama listemin bir numarası, başka bir yönden vazgeçilmezim, tek isim: Abdülkadir Selvi! “İçeriden” aldığı bilgilerin ilginçliği ve çalışkanlığı filan tamamdır. Ama mesela tartışmada gerekecek tüm dokümanı önceden tahmin edip pankart olarak yanında taşıması olağanüstü değil mi? Karşısındaki bir tez mi ortaya atıyor, Selvi muhakkak karşı tezi (tam kanıtlamasa da) destekleme ihtimali olabilecek bir gazete kupürünün, büyütülüp kartona yapıştırılmış fotokopisini çat çıkarıyor ortaya! İnternet gibi adam! Bütün basın arşivi dev fotokopiler olarak deri çantasında. Onun fikrini çürüten bir çıkış veya alaycı bir laf duyduğundaki o hassas halleri, ah, paha biçilmez… O gözlerini kâğıtlarına doğru kaçırıp, küsmüş ifadeyle “Aah ah, tabii tabii, sen konuş bakalım” gibilerinden içini çekerek başını aşağı yukarı 30 saniye kadar sallaması… Allah’ım o sitemli afra tafrayı görmek için gece ikiye kadar program tekrarı beklemişliğim var! O alınganlığı, beyaz Türk ekürisinden gördüklerine “Sizden değilim diye beni aranıza almıyorsunuz” küskünlüğü bana birini hatırlatıyor ama kimi! O kadar tanıdık. Müthiş bir ilham kaynağı. Hatta bazen “Abdülkadir Selvi’yi ben mi yazıyorum?” diye şüphelendiğim oluyor. Mizahımı çaldın Selvi!”
SELVİ BURADAN DERS ÇIKARSIN
Selvi için Hürriyet’te hakkında yazılan bu satırlar ders dolu… Aydın Doğan medyasının Selvi gibi muhafazakar medyaya dair bakışının da net ifadesi… Selvi Aydın Doğan medyasında görev alıp, Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan’lar tarafından pohpohlanırken o cephede her zaman “Burhan Altıntop” gibi görülmekten vazgeçilmeyeceğini unutmasın. İşte bu yüzden Ahmet Hakan her türlü karakter zaafiyeti içinde beyaz Türklere yaranmak adına bu hallere düştü. Ama hala bir Burhan Altıntop gibi görülüyor.
Yani sözün özü hiçbir zaman Doğan medyasının temsil ettiği zihniyete yaranılmaz Selvi.
Birsel’in bu yazısı MEDYAGÜNDEM’in şu analizini de haklı çıkarıyor: