MEDYAGÜNDEM- Bugün Milliyet’te Onur Sazak isimli bir akademisyenin, “Gezi Parkı gerçeği” başlıklı bir yazısı yayınlandı.
Onur Sazak’a dair gazetedeki notta da, “İstanbul Politikalar Merkezi Araştırma ve Akademik İşler Yöneticisi; Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi Doktora Öğrencisi” dendi.
Ama asıl bilgi verilmedi?
Onur Sazak, Milliyet’in genel yayın yönetmeni Derya Sazak’ın oğluydu.
Gezi Parkı’ndaki eylemcilere tıbbi yardım malzemeleri ve su taşıyormuş kendisi. Öyle anlatıyor yazısında.
“Demokratik haklarının nasıl kısıtlandığı”nı iddi ediyor yazısında:
“11 Haziran akşam üzeri, ‘Demokratik haklarımızın sandıkla sınırlandırıldığı ülkemizde, bari poliarşik haklarımızı kullanalım; vicdanımızın sesine kulaklarımızı tıkamayalım, iki haftayı aşkın süredir özgürlük, hakkaniyet, çoğulcu temsil, doğaya ve canlıya saygı için Taksim Gezi Parkı’na sahip çıkan vatandaşlarımıza bir nebze de biz destek olalım’ diyerek bazı çalışma arkadaşlarımla birlikte Karaköy’deki merkezimizden Gezi Parkı’na gitmeye karar verdik.
Amacımız, eczaneden aldığımız tıbbi malzemeleri ve yanımızdaki suları, parktaki revirlere ulaştırmak ve saat 19:00’da yapılacağı duyurulan dayanışma mitingini izlemekti. Üç yıldan fazla birlikte çalıştığım arkadaşlarımın arasında bildiğim kadarıyla çapulcu yoktu; ama siyaset bilimi, eğitim, sosyal güvence, sağlık reformu, uyuşmazlık çözümü gibi alanlarda doktora ve yüksek lisansı olanların sayısı bir hayli fazlaydı.”
Oysa Onur Sazak, mevcut siyasi iktidarın genişlettiği bir alanda faaliyet gösteren İstanbul Politikalar Merkezi’nde çalışıyor. Bu merkezin başkanı da Milliyet yazarı Prof. Dr. Fuat Keyman…
Keyman, aynı zamanda akil adamlar arasında yer alıyor.
Hükümetin bugüne kadarki en cesur demokratik adımlarından biri olan çözüm sürecinin parçası yani…
Ancak nasıl bir mantık ise Onur Sazak, “demokratik haklarının kısıtlandığını” yazabiliyor. Doktora öğrencisi olmasına rağmen birkaç kitabi cümlenin dışında hangi haklarının kısıtlandığını ayrıntılı olarak yazamamış bile. Doktora öğrencisi olmasına rağmen ortalama bir hükümet muhalifinden farklı ve ikna edici bir argüman da ortaya koyamamış.
Günlerdir tekrar edilen ezberleri bir kez de o tekrar etmiş. Burjuvazinin imkanlarını iliklerine kadar kullanmasına rağmen utanmadan “sosyalizm güzellemesi” yapmış, parktaki “komün yaşamına” övgüler dizmiş…
Anlaşılan Derya Sazak, “hık deyicileri” ekibini yeterli görmedi, aile boyu bir direniş başlattı.
Gerçekten anlaşılabilir bir durum değil. Bu hükümetin doğrudan ya da dolaylı olarak sağladığı her türlü imkandan en çok yararlananlar bunlar. Ama aile boyu sokaklara dökülenler de bunlar.
Gerçekten çok yazık.
medyagundem.com