FEM dershanelerinin paralel devlet yapılanmasının şubeleri olduğu ortaya çıktı. FEM Dershanesi Pendik Şubesi’nde görev yapan Matematik öğretmeni Sabri Kandilli ve Rehberlik Öğretmeni Murat Demir’in, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde öğrencileri gruplar halinde toplayarak CHP’ye oy verilmesi yönünde baskı uyguladığı belgelendi.
FEM dershanelerinin paralel devlet yapılanmasının şubeleri olduğu belgelendi. FEM dershanelerindeki öğretmenlerinin 30 Mart yerel seçimleri öncesinde eğitim yerine AK Parti aleyhine kara propaganda yaptığı ortaya çıktı.. FEM Dershanesi Pendik Şubesi’nde görev yapan Matematik öğretmeni Sabri Kandilli ve Rehberlik Öğretmeni Murat Demir’in öğrencileri gruplar halinde toplayarak CHP’ye oy verilmesi yönünde baskı uygulamış. Matematik öğretmeni Sabri Kandilli, öğrencilere AK Parti’ye oy vermemenin gerekçelerini anlattığı ve “Şu anda biz burada CHP’yi Konya’da MHP’yi şurada şunu, güçlü olan kimse onu destekleyeceğiz. Siyaset gütmüyoruz ki burada. Ülke menfaatini düşünüyoruz. Onun içinde diyoruz kardeşim; Burada Pendik’te il ve ilçelerde CHP’ye oy vereceğiz” dediği iddia ediliyor.
İŞTE O KONUŞMA
Matematik öğretmeni Sabri Kandilli’nin, FEM Dershanesi Pendik Şubesi’nde öğrencilerine şunları söylediği, bizzat öğrenci tarafından anlatıldı:
“Biz de diyoruz ki kardeşim, Sen böyle diyor musun? Evet. Bizim derdimiz seni bitirmek, siyasi arenadan seni silmek değil ki. Senin oy oranın biraz düşsün. (…) Şimdi kavgaya giderken kardeşim güçlü olan kimse onunla kavgaya gidersin. Şu anda İstanbul’da en güçlü olan kim? CHP, sonra da AK Parti’dir. Bakın biz şimdi CHP’yi desteklemekle CHP’li olmuyoruz bir. (…) Osmanlı Devleti savaşa giderken Hristiyanlar yok muydu ordusunda? Vardı. Biz de o manada diyoruz ki; şu anda biz burada CHP’yi Konya’da, MHP’yi şurada şunu, güçlü olan kimse onu destekleyeceğiz. Siyaset gütmüyoruz ki burada. Ülke menfaatini düşünüyoruz. Onun için de diyoruz kardeşim; Burada Pendik’te il ve ilçelerde CHP’ye oy vereceğiz.
“ÖĞRENCİMLE İKİ SAAT KONUŞTUM İKNA EDEMEDİM”
“Bu sürecin başına bakarsan, bu zemine bizi çeken kim oldu? Başbakan olmadı mı? Hâlâ bak dikkat ediyorsan, ben bak kaç gündür öğrencilere konuştuğum ilk cümle şu; ağabeyciğim bak, ben şu anda bu mevzuyu konuşmaktan utanıyorum. Yahu ben dün bir öğrencimle iki saat konuştum. İki saat konuşmama rağmen ikna olmadı. Telefon kapandı. Tekrar açınca dedim ağabeyciğim ben iki saattir ne konuşuyorum seninle ya. Ben iki saattir Tayyip Erdoğan’ı konuşuyorum ya. ‘Allah’ını, peygamberini unutma’ dedim. Anlatabildim mi? Şimdi eğer hem bunu bizim başımıza aç, hem de bize emir ver oy ver diye. Ağabeyciğim hiçbir yerde gördün mü? Boynunu keseceğim al ulan diyeceğim. Yok ya yok.”
“İkincisi dün çocuğun bir tanesi ile konuştuğumda ‘İşte hocam benim babam CHP’ye şöyle böyle.’ ‘Ulan’ dedim CHP zamanında hacıya hocaya bunu yapmış güzel. Babana söyle dedim, ‘Şu anda ki AK Parti de anana babana bunu yapıyor’ dedim. Sonra çocuk ‘babam CHP’ye oy vermez’ dedi. ‘Eee tamam’ dedim. ‘CHP’ye vermezse Saadet Partisi’ne versin, MHP’ye versin’ dedim. Ağabeyciğim yapmayın bunu. Allah öte dünyada soracak mı? Bak kardeşim biz de şöyle bir özellik var; biz birilerinin rüzgârına kapılırız, oradan alırız fikri aktarırız, düşünmeyiz. Yahu sen camiye gidiyorsun da bütün AK Partililer camiye gidiyor mu? Gitmiyor. Eee şimdi sen niye CHP’yi böyle karşına alıyorsun? Tamam senin için CHP sol kesim ama oyunu ver. Şu şekilde anana babana da söyle onlar katı şekilde AK Partili olabilir. Biz AK Parti’nin bitmesini istemiyoruz ki. Ama burada Hazreti İbrahim Peygamberin ateşine kimileri odun taşıyor, kimileri de su taşıyordu ya. Şu anda fitne ateşi yanıyor. Biz elimizden geldiğince oraya su taşıyalım. Heh anana babana bunları da söyle.”
SORULARIMIZI CEVAPSIZ BIRAKTI
FEM Pendik Şubesi Matematik öğretmeni Sabri Kandilli, baskı amaçlı konuşmasını inkar etmedi ancak sorularımızı cevaplamaktan kaçındı. Kandilli, muhabirimize, “Beni niye arıyorsunuz? Elinizde (ses kaydı) böyle bir şey var mı? Kim verdi size böyle bir şeyi? Sorularınıza cevap vermek istemiyorum” dedi ve telefonunu kapadı. (AKİT)
