Yargıtay’ın kararı, darbecilerin “emirlere uyduk”, “anlayınca vazgeçtik” ve de “emirleri uygularken hataya düştük” savunmalarını tek tek boşa çıkardı..
Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nin 15 Temmuz’u FETÖ’nün yaptığını tescillediği kararıyla, 15 Temmuz davalarında darbecilerin ileri sürdükleri argümanlar birer birer çürütüldü. Yargıtay, FETÖ’cülerin; “TSK, emirlere mutlak itaat esasına göre çalışır”, “üstlerimizin emirlerini yerine getirirken hataya düştük” ve “darbe olduğunu anlayınca gönüllü vazgeçtik” şeklindeki savunmalarına tek tek yanıt verdi:
1- MUTLAK İTAAT ALGISI: FETÖ’nün mahkemeleri etkilemeye yönelik argümanlarından ilki, askeriyedeki mutlak itaat kuralı oldu. Darbeciler astların üstlerinin emirlerini yerine getirmemelerinin söz konusu olamayacağını ileri sürdü. Hatta dayanak olarak da Orgeneral Hulusi Akar’ın geçen yıl Kurban Bayramı mesajındaki “TSK’nın bilinen en önemli vasfı disiplindir. Bu disiplinin temeli mutlak itaattir” sözünü gösterdiler. FETÖ’cüler TSK İç Hizmet Kanunu’ndaki, “emirlere karşı mırıldanmanın bile yasak olduğu” yönündeki hükümleri de savunmalarına taşıdı.
SORUMLULUKTAN KURTULAMAZSIN: Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi ise ‘mutlak itaat’in ancak yasal emirler karşısında geçerli olduğuna işaret ederek, “Amirin emri suç teşkil ediyorsa hem emri veren, hem de yerine getiren sonuçtan sorumlu olur. Suç teşkil eden emri yerine getiren sorumluluktan kurtulamaz” dedi.
2- GÖNÜLLÜ VAZGEÇME YALANI: FETÖ’cüler savunmalarında herhangi bir şiddet eylemine katılmadıklarını, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın televizyonlara canlı bağlantısından sonra darbe olduğunu anladıklarını ve o ana kadar “terörle mücadele etkinliği” olarak yürüttükleri faaliyetlerden kendi iradeleriyle vazgeçtiklerini iddia etti. Darbeciler, TCK’nın “teşebbüs aşamasında kalan eyleminden gönüllü vazgeçenlere ceza verilmeyeceği” hükmünün uygulanmasını istedi.
DIŞ ETKEN OLMAMALIYDI: Yargıtay ise darbecilere gönüllü vazgeçme nedeniyle ceza verilmemesi için halkın direnişi gibi dış etkenler bulunmaması gerektiğine işaret etti: “Gönüllü vazgeçenin, diğer müşterek faillerce suçun icrasına devam edilmemesi için elinden gelen gayreti göstermiş olması gerekir. Gönüllü vazgeçmenin özgür iradeye veya pişmanlığa dayalı olması gerekir.”
3- BİR HATADIR ETTİK: Özellikle general ve albay rütbesinin altındaki darbeciler, önce “gece eğitimi”, sonra “tatbikat” ve daha sonra da “terör saldırısı” gibi gerekçelerle birliklerinde tutulduklarını veya birliklerine çağrıldıklarını ileri sürdü. “Sağlıklı muhakeme yapma imkânımız üstlerimiz tarafından engellendi” diyerek TCK’nın “kaçınılmaz hataya düşen kişiye ceza verilmeyeceği” hükmünün uygulanmasını istediler.
ANLAMALIYDINIZ: Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi ise sanıkların gece eğitimi, tatbikat ve terörle mücadele faaliyetinin ne olduğunu bilebilecek bilgi düzeyi ve tecrübeye sahip olduklarına işaret etti.
.