Seçilmiş hükümete darbe girişiminde bulunan Fethullah Gülen’in, 28 Şubat’ta olduğu gibi 12 Eylül darbesinde de darbeciler tarafından korunduğu kendi beyanlarıyla ortaya konuyor. Gülen, 3 Temmuz 1995 tarihinde Show TV’de Reha Muhtar’a verdiği röportajda, 12 Eylül yönetiminin kendisini yakalama imkanına sahipken yakalamadığını anlatıyor.
Örgütüyle birlikte AK Parti Hükümeti’ne karşı darbe girişiminde bulunan Fethullah Gülen’in darbecilerle arasında öteden beri sıcak bir ilişki var. Bazı paylaşım sitelerinde yer alan videolarda, Gülen’in 3 Temmuz 1995 tarihinde Show TV’de Reha Muhtar’a verdiği röportajda, 12 Eylül yönetiminin kendisini yakalama imkanına sahipken yakalamadığını anlatıyor. Gülen, Sızıntı dergisinde de, “Ordu imdadımıza yetişti” diye yazmıştı.
ASKERLER BENİ CİDDİ ARAMADI
Gülen örgütünün 12 Eylül darbesinin ardından palazlanmasının ipuçlarını da veren röportajda Fethullah Gülen, Reha Muhtar’ın Ateş Hattı programında sorulara şöyle karşılıklar veriyor: “Reha Muhtar: ‘Siz askeri yönetim döneminde bile yıllarca Türkiye’deymişsiniz. Hiç dışarı çıkmamışsınız. Türkiye’de kalabiliyorsunuz. Yakalanmıyorsunuz. Aranıyorsunuz. O dönemde şartlar ne olursa olsun aranıyorsunuz. Epey güçlüsünüz galiba, istemezlerse yakalayamıyorlar sizi? Fethullah Gülen: Meselenin bir yanı şudur: Benim inançlarım açısından yakalanmama gayretimin yanında birisi tarafından sanki yakalatmama gibi birşey de oldu. Yoksa isteselerdi yakalarlardı. Ya böyle arayanlar çok ciddi yürekten aramadılar. Eğer o işte de ihlas söz konusu ise ihlaslı aramadılar. Hatta asker kışlalarına gidiyor, dostları, arkadaşları ziyaret ediyordum, askeriye beni ararken. Hatta bazı askeri kışlalarda bazı komutanlar resimlerimi bile yapıştırmışlardı.”
SIZINTI’DAKİ YAZISI: ORDU HIZIR GİBİ YETİŞTİ
Fethullah Gülen, darbecilerle arasındaki sıcak ilişkiyi köşe yazısında da dile getirdi. Şimdilerde örgütün bulunmaması için yoğun çaba sarfettiği Sızıntı dergisinin Ekim 1980 tarihli sayısında Gülen, 12 Eylül kanlı darbesiyle ilgili olarak “Son Karakol” başlıklı yazısında şu ifadelere yer vermişti: “Karakol huzurun remzidir. Huzur oradadır. Orada kargaşa ve bunalımlar olmaz. Ve işte şimdi binbir ümit ve sevinç içinde asırlık beklentimize cevap veren bu son dirilişi, ümidimizin tükendiği yerde Hızır gibi imdadımıza yetişen ordumuza bir kere daha selam duruyoruz.” (AKİT)
Ozan Arif 12 Eylül Darbe Meclisine ve vatanını satan şerefsizlere;
Şerefli rütbenin, şerefsizleri,
Meclisi dolduran hayvan sürüsü,
diye boş yere demedi ya!