Sabah Gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman, FETÖ’cülerin 15 Temmuz kalkışmasıyla ilgili olarak, “Darbe değil Sam amcanın planı” dedi.
Türkiye’de darbenin arkasındaki elin ABD olduğu ilk defa söylenmiyor. 1971 darbesinden sonra darbenin adresi olarak Süleyman Demirel ABD’yi göstermişti. Yıllar sonra bu gerçek ispatlanmıştı. Bu gerçeği bu kez yılların geçmesine gerek kalmadan biliyoruz.
Sabah gazetesinden Hasan Bülent Kahraman, “ABD var mı darbe girişiminde?…” başlıklı yazısında 1971 Darbesinin gerekçesinin ‘ABD’nin dediklerini yapmamak’, Rusya’yla yakınlaşmak olduğunu hatırlatarak, “Sam Amca’nın darbelerdeki mevcudiyeti neredeyse milimetrik olarak kanıtlandı.” diye yazdı.
Hasan Bülent Kahraman 15 Temmuz Darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu belirttiği yazısında şu ifadeleri kullandı:
Demirel karşıtları, 1960 darbesi gibi 1971 darbesini de sevinçle karşılamıştı. Hem (aşırı) soldan hem Demirel’den kurtulacaklardı. Bütün bunlardan sonra ayağı suya eren Demirel oturup düşündü, ‘darbenin arkasında Amerika vardır’ dedi. Hem kendisi söyledi, hem Dışişleri Bakanı Çağlayangil’e söyletti. Gerekçelerinin özeti, ‘ABD’nin dediklerini yapmamak’, Rusya’yla yakınlaşmak idi.
Bu Amerika meselesi daha önceki ve sonraki darbelerde de gündeme geldi. Sam Amca’nın darbelerdeki mevcudiyeti neredeyse milimetrik olarak kanıtlandı. Üstelik bu defa hem sol hem de sağ birlikte ABD’nin parmağı var demeye başladı. Ben de bu görüşün yıllar yılı şedit bir savunucusu oldum, şedit darbe karşıtlığımın yanı sıra.
Bugün de sonuna kadar inanıyorum ki, ABD işin içindedir. İncirlik’in kullanıldığı bir darbe girişiminden ABD’nin haberinin olmayacağına, hatta darbe hazırlıklarını bilmeyeceğine kargalar bile güler. Darbe sonrası Amerikan basınında çıkan yazılara bakın. ABD darbeyi 15 Temmuz gününün, darbe öncesinin mantığı ve yaklaşımıyla ele aldı. Erdoğan’a kızgındı. Sustu, bekledi, gözledi, ölçtü, biçti, olmayacağını görünce “karşıyız” dedi.
Bu sadece bir Erdoğan-Amerika meselesi değildir. Aynı zamanda dünyanın bu bölgesinin nasıl tasarlanacağıyla ilgili bir konudur. Ayrıntılarını yavaş yavaş öğreneceğiz. Ama görünen köyün kılavuz istemediği de aşikâr.