PKK’nın Dağlıca baskınından yola çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında skandal bir yayın yapan Hürriyet, şimdi de AK Parti Milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ı hedef göstermeye başladı. Doğan Medya Grubu’nun önündeki protestoya katıldığı için linç edilen Boynukalın, “Evet oradaydım. Gerekirse bundan sonra da olacağım. Bu ülkeyi bölmeye çalışan, seçilmiş liderlerimizi hedef gösteren kim olursa olsun karşısında olmaya da devam edeceğim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayında söylediği sözleri, inanılmaz bir şekilde çarpıtıp büyük bir provokasyona imza atan Hürriyet, özür dilemek yerine saldırıya geçti. Doğan Grubu medya organları, dün akşamki skandal habere tepki göstermek için gazete önünde yapılan eyleme destek veren AK Parti İstanbul Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın’ı hedef gösteren yayınlar yaptı.
Hürriyet’in işaret fişeği ile hakkında sosyal medyada linç kampanyası başlatılan Boynukalın, Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada, “İstiyorlar ki kimse Recep Tayyip Erdoğan’ı, davasını, misyonunu savunmasın. Kim savunuyorsa da hedef gösteriyorlar, yok etmek istiyorlar. Evet ben dün oradaydım. Gerekirse bundan sonra da olacağım” dedi.
“Doğan Grubu bu protestolara alışsın”
Abdurrahim Boynukalın açıklamasında şunları kaydetti:
“Kırıp dökmek, taş atmak, şiddet kullanmak… Ne yapılırsa yapılsın, nasıl bir mağduriyet olursa olsun bunların hepsini reddederek, eleştirerek konuşuyorum. Doğan Grubu, Hürriyet gazetesi ilk defa böyle bir tepkiyle muhatap oldu. Bu zamana kadar karakter suikasti yaptılar, savcımızı şehit eden teröristlerin reklamını yaptılar, Cumhurbaşkanımızı idamla tehdit ettiler, şehitlerimiz üzerinden provokasyon yaptılar, fakat hiçbir toplumsal tepki görmeyip, basın özgürlüğünün arkasına sığınmanın verdiği rahatlıkla hareket ettiler. Artık böyle değil. Olmamalı. Askerimize polisime kurşun sıkan bölücüleri koruyup kollamak için yayınlar yapanlar, bu ülkenin yüzde 52 halkoyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanına akıl almaz bir şekilde saldırıyor. Böyle bir özgürlük dünyanın hiç ülkesinde hiçbir medya kurumunda yok. Kimse bu hakkı veremez. İstiyorlar ki kimse Recep Tayyip Erdoğan’ı, davasını, misyonunu savunmasın. Kim savunuyorsa da hedef gösteriyorlar, yok etmek istiyorlar. Evet ben dün oradaydım. Gerekirse bundan sonra da olacağım. Bu ülkeyi bölmeye çalışan, seçilmiş liderlerimizi hedef gösteren kim olursa olsun karşısında olmaya da devam edeceğim. Bu medya grubunun saldırılarına çok alıştık, her defasında sineye çekildi. Bundan sonra da onlar, bu medya organları demokratik protestolara, oturma eylemlerine alışsınlar. Aydın Doğan ve yöneticileri, gazetelerinin yanılttığı kitlelerden özür dileyene kadar susmayacağım.”
Helal olsun işte bu! Bölücülük yapmak, pkk nın partisini meclise sokmak basın özgürlüğü, bunlara isyan edip protesto etmek suç öyle mi? bundan sonra bu suçu hepimiz işleyeceğiz. Bu ülke sahipsiz değil kimse basın özgürlüğünün arkasına sığınarak bölücülük yapamaz, pkk ya destek veren yayın yapamaz yaparsa sonuçlarına katlanır.
Siz pkk ya silah taşıyan pkk sizi tükürüğüyle boğar arkamızı pkk ya dayadık diyen pkk vekillerine suş duyurusunda bulunun şerefsizler. Dün sadece camınız kırıldı yarın öbürgün nereniz kırılır Allah bilir.
Bu akşam CNN Türkde Sedat ERGİN’in açıklamalarını dinledim.
-Diyor ki bizim de hatamız olabilir? Hatamızla yüzleşiriz. Yüzleş o zaman ne bekliyorsun?
-Diyor ki hatalı olabiliriz, ama linçe kalkışmak yanlış. Tamam yanlış da, siz koskaca Ülkenin Cumhurbaşkanını linç etmeye kalkıyorsunuz ya! Bakın attığınız yalan her yerde doğruymuş gibi dolanıp duruyor.
-Diyor ki, protesto olabilir, gösteri yapılabilir, bir siyah çelenk bırakılabilir, ama şiddete başvurmak yanlış. İyi de Erdoğan ve Ak Parti yıllardır bunu söylüyor. Geziciler ortalığı yakıp yıkarken bunları söylediniz mi? Yoksa halkın olağan ve meşru tepkisi mi dediniz?
-Diyor ki, Ak Partililerin ilk defa böyle bir eylem yaptığına şahit oluyormuş? Ulan hep başkalarının mı sabrı taşacak he? Sabır sabır nereye kadar.
Ama gene de sizi Allah ‘a havale ediyoruz O gelsin sizin hakkınızdan.
Ben artık Allaha havale etmiyorum. Mütareke basını her yalan haber yaptığında ben o kapılarda olacağım o kapıları başlarına yıkacağım yok artık pasif direniş bundan sonra Ak partililer herkesle hakettiği dilden konuşacak. Kimse bizi artık kendi vatanımızda parya yerine koyamayacak. bizim seçtiğimiz c.başkanımıza dil uzatamayacak. bu yol uzun ve çetrefilli ama ölmek var dnmek yok