MEDYAGUNDEM.COM- Açık açık yazalım, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir “başkomutan” olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin tehdit olarak gördüğü paralel ihanet çetesine karşı mücadele “zaafiyet” gösterdiğine ilişkin artık bir kanı oluştu.
Gül yıllardır resmen bir Ak Parti’de “fitne” yaratmak için çabalayan Doğan medyasının ve paralel örgütün adamı olan basın danışmanı Ahmet Sever’i hep korudu. Korumakla kalmadı, Sever’in artık deşifre olan fitne faaliyetlerine rağmen onu baş üstünde tuttu.
Bir fitneci basın danışmanını bile değiştiremeyen, Çankaya Köşkü’ndeki paralel kadrolara dokunmayan Gül’e Ak Parti tabanı nasıl güvenecek?
İşte size bir örnek daha…
Bugün Hürriyet gazetesinde çıkan “Gül’ün 2015 planı” haberi…
Hürriyet’in haberindeki şu ifade önemli:
“Gül’ün yakın çevresi açıkladı.”
Bu şu demek:
Ahmet Sever bize açıkladı!
Aydın Doğan’ın adamı Sever dün Cumhuriyet’e o manşeti attırdı, bugün de Hürriyet’e böyle bir haber yaptırdı.
Haberdeki ifadeleri okuyalım:
“Gül’ün ‘Döneceğim’ açıklamasıyla ilgili yakın çevresi ise şu bilgiyi verdi: ‘Sayın Cumhurbaşkanı, partinin başına şimdi dönmek niyetinde değil. Genel başkan olabilir ama başbakanlık için milletvekili olmak zorunda. Cumhurbaşkanlığı sonrası partiye üye olacak. 2015 Haziranı’ndan önce partinin genel başkanı olmak isteyecek. Cumhurbaşkanlığı yapmış birinin partiye sade üye olarak dönmesi beklenmez.’ Gül’e yakın kaynaklar da ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın tek başına hareket etmediği de dikkate alınırsa, yeni bir durum değerlendirmesi doğaldır’ görüşünde.”
Ortalıkta fitne ateşini yakıp, Erdoğan ile Gül arasında çatışma varmış gibi gösterenler bizzat Gül’ün yakın çevresindeki adamlar…
Başında da Ahmet Sever geliyor. Onun da kimlerin talimatıyla bu işleri yaptığı iyi sorgulanmalı.
Öyle operasyonlara girişti ki, Pensilvanya tetikçisi haline getirilen Cumhuriyet gazetesine yerleştirilen yeni paralel kadrolarla Ahmet Sever’in ilişkisi ve bu operasyondaki rolü de sorgulanmalı.
Mesele açık; Abdullah Gül samimisse Ahmet Sever başta olmak üzere paralel kadroları neden yanından uzaklaştırmadı, fitne operasyonlarına neden engel olmadı?
KEMAL İLTER, GÜRCAN BALIK HALA NEDEN GÖREVDE?
Çankaya Köşkü’ndeki paralel kadrolar denildiğinde akla ilk gelen isimler Kemal İlter ve Gürcan Balık… Peki Gül, Recep Tayyip Erdoğan’ın “kurtuluş savaşı” dediği bir mücadele verirken, MGK’da “ulusal güvenlik tehditi” olarak görülen paralel yapıyla mücadelede bu kadroları neden hep korudu? O paralel kadroların hala Köşk’te ne işi var?
Sadece bu detay bile Gül’e dair soru işaretlerinin doğmasına yetmez mi?
Olay sadece bununla da sınırlı değil! Atmalarda istihbarat raporlarına göre hareket etmesi gerekirken bu Ahmet Sever denen danışmanın yanlış yönlendirmeleri sonucu başta üniversiteler olmak üzere CB tarafından atama yapılan tüm kurumların başına PİÇ ve OÇ terör örgütü elamanları yerleştirilmiştir. Bunun en büyük sorumlusu Ahmet Sever’dir. C. Başkanlığı makamından inip yargıya hesap verme korkusundan dolayı yanlış üzerine yanlış yapan bu danışman hakkında devletimizin kurumlarının gerekli çalışmaları yapacağını tahmin etmek hiçte zor olmasa gerekir. Gerek A. Gül’ü, gerek kamuoyunu yanlış yönlendirmek üzere konuşlandırılmış bu şahsiyetin görev süresinin bitimi beklenmeden azledilmesi aksi takdirde A. Gül’ün AK Partili seçmenler üzerinde inandırıcılığının hiçbir zaman olamayacağını bilemesi gerekir. Bu kişi C. Başkanlığının tüm yetkilerinin kendinde toplanmış edasıyla, keyfiyetiyle hareket ettiği bilinmesine rağmen, herhangi bir girişimde bulunulmaması kamuoyu tarafından da büyük bir hassasiyetle takip edildiğinin bilinmesi gerekir.