Dünyaca ünlü Rus Profesör Andrey Zdrojewski “ABD, Jimmy Carter döneminde ‘Yeşil Kuşak’ projesi kapsamında bir jeopolitik alan yarattı. Taliban, El Kaide/DAEŞ gibi örgütler bu stratejinin askeri ve terör tarafında, Gülen gibi örgütler ise derin yapılanma tarafında konumlandırıldılar. Kısaca Gülen örgütü cemaat maskesi altında ABD istihbaratı için çalışan çok yönlü bir ajandır.” şeklinde ilgi çekici bir değerlendirmede bulundu..
Obama’nın 15 Temmuz kalkışmasından haberi olmayabileceğini söyleyen Prof. Hasan Köni, karışıklıkların arkasında Clinton ile Biden ikilisinin olduğunu belirtiyor.
KALKIŞMANIN ESAS SEBEBİ SURİYE
♦ Türkiye’deki müdahalenin gerekçesi ne?
2014’te Biden geldi ve “Politikamız yanlış oldu. Esad gitmemeli” dedi. Çok keskin bir dönüş yaptı ABD ve Türkiye mevcut politikasını çevirmekte zorlandı. Bundan sonra karşılıklı anlaşmazlıklar çıktı. Türkiye yeni ABD politikalarına uymayınca bu yapıyı 15 Temmuz’da işbaşına getirmek istediler.
Uluslararası ilişkiler ve devletler hukuku konuşulunca akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Hasan Köni ile 15 Temmuz süreci, ABD’nin rolü ve bundan sonra olabilecek gelişmeleri konuştuk.
BÜYÜK DEVLETLERİN YAPACAĞI İŞ
♦ 15 Temmuz’a baktığımızda burada FETÖ’nün rolü ne kadar?
Ortadoğu’daki gelişmeleri incelediğimizde herhangi bir cemaatin devleti bu kadar büyük oranda ele geçirerek kendi başına darbe yapabildiğini hiç görmedik. Bu tür müdahaleleri genellikle büyük devletlerin, özellikle de ABD’nin yaptığını görüyoruz. Örneğin Arap Baharı’nın arkasında ABD var. Mesela Mısır’da Mursi seçilince asker müdahale etti.
♦ Darbeciler neye güvendiler de böyle bir girişimde bulundular?
Yabancı yatırımcıya bir garanti verilmiş olması lazım. Ekonomik ve siyasi garanti verilmeden FETÖ darbe yapamaz.
♦ Peki burada topyekun ABD devleti mi bu işin arkasında yoksa oradaki belli grupları mı?
Tabii belli gruplar. Ben Obama’nın olan biteni çok yakından takip ettiğini sanmıyorum. Ukrayna’da olanları da takip etmemişti. Sonra güçsüz başkan konumuna düştü.
ABD SEÇİMLERİ KORKUTUCU
♦ Türkiye’yi önümüzdeki dönemde nasıl bir süreç bekliyor?
Bölgede olayları patlatan Clinton-Biden ikilisi oldu. Şimdi ABD’deki seçimler korkutucu. Hillary Clinton kazanırsa Ukrayna üzerinden Rusya’yı sıkıştırmaya çalışacak. Suriye’ye müdahale etmekten yana, İsrail’e yüklü miktarda en gelişmiş silahları verecek. İran ile varılan nükleer anlaşmayı iptal etmek istiyor. Donald Trump ise hiçbir yere müdahale etmem, mülteci istemiyorum dediği için adama ‘deli’ diyorlar. Durum o kadar kötü ki bana Dışişleri Bakanlığı’nı verseler kabul etmem.
TÜRKİYE’NİN İLACI DENGE POLİTİKASI
Batı 1. Dünya Savaşı’nda sıkıştırdığı zaman Almanya’ya, Almanya yenilince Rusya’ya yanaştık. Rusya azdığında NATO’ya yanaşıldı. Bu kez sıkıştıran Rusya değil. Şimdi denge politikası şöyle olacak. Suudilerle Müslümanlık İran ile ortak kültür, Rusya ile geleneksel komşuluk ilişkileri, Çin ile de yatırımlar üzerinden bir yakınlaşma olacaktır. Türkiye yeni pazarlar bulmak zorunda.
BAHARA BELALAR…
♦ Yani ne olacak bu kadar korkutucu?
Sürekli rakip, düşman ve savaş arayan bir yapı var. Trump bunlara karşı çıktığı için ‘saçmaladığını’ söylüyorlar. ABD seçimlerini bekleyeceğiz. Kasımda seçim var. Mart-Nisan 2017 gibi adamlarını yerleştirmiş olurlar. O zaman da başımıza ne belalar geleceğini anlamış oluruz. Bu arada dünyanın başka yerlerinde de yeni olaylar olacaktır.
YÖNTEMİ İÇ KARIŞIKLIK
Dünyaca ünlü Rus Profesör Andrey Zdrojewski “ABD diplomasiden önce iç karışıklıkla sorunları çözmeye çalışır. Çatışmayı önce başlatır çözümü sonra arar. Vietnam’daki gibi” diyor.
‘Soğuk Savaş’ sonrası ve Rus dış politikası uzmanın Moskova Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Üyesi Profesör Andrey Zdrojewski, 15 Temmuz sürecini AKŞAM’a değerlendirdi.
ABD İLE TERS DÜŞÜLÜNCE…
♦ Darbe girişiminin arkasında hangi güçlerin olduğunu düşünüyorsunuz?
Gülen var ancak Gülen kimi ve neyi temsil ediyor burası önemli. Biz ABD için diplomasiyi kullanmayan ülke deriz çünkü ABD diplomasiden önce iç karışıklıkla sorunları çözmeye çalışır. Çatışmayı önce başlatır çözümü sonra arar. Vietnam’da da böyle oldu, soğuk savaştaki müdahalelerinde de böyle oldu.
♦ Türkiye’deki bu darbe girişimiyle yapılmak istenen neydi?
Türkiye’nin Ortadoğu’dan, Afrika coğrafyasına kadar benimsediği dış politika bir noktada ABD’nin politikasıyla çatışma haline girdi. Bunun için darbe girişimi oldu. Irak’ta da benzer bir taktik uygulamışlardı. Gülen örgütüne çok benzer bir yapılanma da devlet içinde güçlendi. İkinci Irak müdahalesinde işte orduyu ve emniyeti hareketsiz ve dirençsiz bırakan bu örgütlenmenin üyeleriydi. Amaç Saddam’ın devrilmesiydi ve başarıldı. Türkiye’deki gerçekleştirilmek istenen senaryo bana çok tanıdık geliyor. Ben artık Rusya-Türkiye ilişkilerinin çok daha güçlü olacağına inanıyorum.
DAEŞ VE FETÖ, CIA PROJESİ
“ABD, Jimmy Carter döneminde ‘Yeşil Kuşak’ projesi kapsamında bir jeopolitik alan yarattı. Taliban, El Kaide/DAEŞ gibi örgütler bu stratejinin askeri ve terör tarafında, Gülen gibi örgütler ise derin yapılanma tarafında konumlandırıldılar. Kısaca Gülen örgütü cemaat maskesi altında ABD istihbaratı için çalışan çok yönlü bir ajandır.”
-AKŞAM-