Memur-Sen kongresine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu. Burada Cemaat’e yüklenen Erdoğan “İlkesiz, pervasız, ahlaksız cemaat” diyerek şu şekilde konuştu: “En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Gidiyor ağlama duvarlarında mazlum edasıyla gözyaşı döküyorlar. Basının susturulduğunu iddia edecek kadar ilkesizler, pervasızlar ve ahlaktan yoksunlar. Bunlar gazeteciliği sadece kendileri için bir zırh gibi kullandılar.”
Erdoğan, “İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz, sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz” dedi. Gülen örgütüne yüklenen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin kirli mücadelesi, unutmayın eski Türkiye’yi diriltme mücadelesidir. Dönemin başbakanı diye fezleke hazırlayanlar dönemin haşhaşileri oldu. Hala beddua seansları düzenliyorlar ne sıfat yakıştırırsanız bilin ki tuzaklarınızın üzerinde Allah’ın tuzağı var.”
Erdoğan, “Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini bilemezsiniz. Karşıdan gelerek, erkekçe geldi beni öldürdü. Arkadan hançerleyerek öldüreni hazmedemiyorum diyor…Mesele bu. Siz dost zannedersiniz, dost bildiğinizin iradesini, idrakını karanlık odaklara pazarladığını bilemezsiniz. Önemli olan uyanık olmak. Açık konuşalım. Öz eleştiri yapıyorum. Bizde bu konuda yanıldık yanıltıldık. Biraz da daha erken netice alabilecekken geç kaldık. Son bir yıldır yaşananları gördünüz” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“Bu dava sancağı asla asla yere düşmeyecek. Bu sancağı taşıyacak yiğitler her zaman olacaktır. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış vatanımıza kast ettiler. Bu aziz mücadeleyi, bu sancağı silmek istediler. Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Kurtul Amare’de direndi.
Akif İnan, 15 Yıl önce aramızdan ayrıldı ama hayatından nasıl destanlar yayıldıysa mezarından da destanlar yayılıyor. O destanlardan biri belkide en önemlisi hiç kuşkusuz Memur-Sen’dir. Akif İnan ağabeyimiz, toprağa öyle bir tohum attı ki o tohum bugün Türkiye’nin en büyük STK’larından birine dönüştü. Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun, geride bıraktığı eserler daim olsun ve geride bıraktığı eserleri nedeniyle amel defteri hep açık kalsın.
Türkiye ekonomisi yılda ortalama yüzde 5 büyüyerek yeniden büyüme hayalini gerçekleştirmiştir. Özgürlükler her alanda daha da genişleyerek yeniden büyük Türkiye hayalini gerçekleştirmiştir.
“ESKİ TÜRKİYE İÇİN ÇABALADILAR”
Yeniden büyük Türkiye, tıpkı geçmişte olduğu gibi tarihi misyonuna sahip çıkmış, dünyadaki haksızlıklara ses çıkarmıştır. Kardeşlerim şunu da aklınızdan çıkarmayın. Bu millet yeni Türkiye için yüzyıllardır çabalarken bir kısım da eski Türkiye için her zaman mücadele vermiştir. Milletten hazzetmeyenler eski Türkiye’de ısrar etmiştir. Türkiye büyüdükçe, refaha, huzura kavuştukça o aktörler eski Türkiye için çabalamaya devam etmiştir.
Bizden öncekiler nasıl ki son nefesine kadar bu mücadelenin neferi oldularsa bizler de olacağiz. Eğer bir an bile rehavete kapılıp ihmalkarlık yaparsak bu aktörler engellemeye çalışacaklardır.
“HAZMEDEMİYORUM”
Karşımdan gelip beni vursa bir şey demeyeceğim. Ama arkamdan gelip vurdukları zaman bunu hazmedemiyorum. Önemli olan her an uyanık olmak, her ihtimal karşısında dimdik durmak. Ben de kendi adıma konuşayım yanıldım, yanıltıldık.
Buradan Memur-Sen’e teşekkür ediyorum. İhaneti görüp karşı durduğu için teşekkür ediyorum. İstiklaline ve istikbaline sahip çıktığı için, hainlerle mücadelede yanımızda durduğu için teşekkür ediyorum. Sancağı düşürmediği için şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
“DÖNEMİN HAŞHAŞİLERİ OLDULAR”
Siz oyunu, tuzağı, kumpası farkettiniz. Aziz milletimle birlikte o tuzağı bozdunuz. Milletin seçtiği bir başbakan azledildi, hapsedildi, idam edildi. Senaryo aynı. Aynı senaryoyu yazdılar. Şimdi de elimize geçenlere baktığımızda şunu görüyoruz. Seçilmiş başbakana dönemin başbakanı diyorlar. Ama siz buna müsade etmediniz. 17 Aralık’ta 25 Aralık’ta bunu yapmak istediler.
Dönemin başbakanı diye fezleke yollayanlar dönemin haşhaşileri oldular. Şimdi hala beddua seansları düzenliyorlar. Artık Pensilvanya’da düzenliyorlar. Ne yakıştırırsanız yakıştırın bilin ki sizin tuzaklarınızın üzerinde Allah’ın tuzakları var.
“GENÇLERİMİZİN HAKKINI SAVUNACAĞIZ”
Kırk yılın tuzağını bir yılda silip süpürmek mümkün değil ama üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Memur olmak için gece gündüz çalışan ama sınav soruları çalındığı için hayalleri gasp edilen gençlerimizin hakkını savunacağız hesabını soracağız.
Paralel yapıyı maşa olarak kullanan üst akıl kullandığı maşanın beceriksiz çıktığını anlayınca yeni maşalar arayacaktır. Bu mücadeleyi sürdürecek ve Türkiye’nin istikbalini savunacağız.
“AHLAKTAN YOKSUNLAR”
En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Gidiyor ağlama duvarlarında mazlum edasıyla gözyaşı döküyorlar. Basının susturulduğunu iddia edecek kadar pervasızlar ve ahlaktan yoksunlar. Bunlar gazeteciliği sadece kendileri için bir zırh gibi kullandılar. Şu anda tutuklanan isimler legal görünüm altında illegal işler yürüten isimler arasındalar.
“GZETECİ SUÇ İŞLEMEZ Mİ?”
Ey eli kalem tutanlar acaba gazeteciler suç işlemez mi? Suç işliyorsa bunun bedelini ödemek zorunda. Gazeteci sacede kalem tutmuyor yeri gelir silah da tutar. O gazetecilik zırhı altında bunlar masumdur diyebilir miyiz?
Biz gelene kadar cezaevinde olan yazar çizerlerin sayısını düşünsünler ve biz geldikten sonrakilerle karşılaştırsın bunun mukayesesini yapsınlar.
“SESLERİNİ ÇIKARMADILAR”
İngilterede telekulak skandalında 50 kadar isim gözaltına alındığında bize yaptıkları gibi basın susturuluyor dendi mi? Almanya’da 17 gazeteci baskınlar yapılıp gözaltına alındığında seslerini çıkardılar mı? İspanya’da gazeteci kimliği olan şahıs terörle bağlantısı var diye tutuklandığında seslerini çıkardılar mı?
Ferguson’da yaşanan olayları İsrail’de işinden kovulan öldürülen gazetecileri görmediler. Kendileri yapınca susuyorlar. ama Türkiye’de gazetecilik faaliyetinin dışında yapılanları bizim aleyhimize kullanıyorlar.
“AVRUPA ÖNCE KENDİNE BAKSIN”
Günlerce haftalarca gazetecilerimiz Mısır’da tutuklu kaldı. Ses çıkarmadılar. Önce kendi ellerindeki kanı temizleyecekler. Önce öz eleştiri yapacaklar. Biz Avrupa’nın günah keçisi değiliz. Kendine bakmadan laf söyleyeceği, parmak sallayacağı heleki azarlayacağı bir ülke değiliz. Eski Türkiye yok artık yeni Türkiye var.”