Türkmenistan ziyareti öncesi basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a son zamanlarda tartışma konusu olan Cumhurbaşkanlığı Saray’ı soruldu.
ÖZAL UÇAK ALINCA DA ELEŞTİRMİŞLERDİ
“Bu ülkede taş üstüne taş koyanlar var. Taş üstüne taş koymayı hayal edemeyenler var” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;
“Eskiden araba yoksa yayan gidelim düşüncesi vardı. Bu düşünceler eski Türkiye’de kaldı. Allah razı olsun Özal, uçak aldığında onuda eleştirdiler. Ama sonra hepsi uçağa bindi.
SOKAKTA TÖREN TÜRKİYE’YE YAKIŞIR MI
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ne sokağı kapat, caddeyi trafiğe kapat orada tören yap. Ya bu yakışır mı? Buralar bir ülkenin itibar makamlarıdır. Ama bunların öyle bir derdi yok çünkü bunlar eski Türkiye. Çankaya ve mevcut yeri de Başbakanlık makamı olarak değerlendirelim dedik. Yeni yapılan binayı da Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanacağız. Tüm merasimler artık konsept için yapılacak.”
Erdoğan’ın sözleri şöyle:
Bildiğim kadarıyla başbakanlık bu konuyla ilgili açıklama yapmış olması lazım yada yapacak.
Bakın bu ülkede taş üstüne taş koyanlar var, ama yine bu ülkede taş üstüne taş koymayı hayal edemeyenler var. Bu tür yaklaşımların içinde bulunanlar bunlar artık tamamen eski Türkiye’de kaldı.
Eski Türkiye’de araba yoksa yaya gidelim diyenler vardı. Allah rahmet etsin Özal geldi, başbakanlığa bir iki tane uçak aldı, ki onu ciddi manada eleştirenler hakaret edenler oldu. Ama o hakaret edenler sonra aynı uçaklara bindiler. Niye? Çünkü artık modern dünyada eğer büyüyecekseniz atılım içinde olacaksanız, dünya ile bir rekabetiniz olacaksa bir şeyler yapmanız lazım.
Ama bunların böyle bir şeyi yok. Biz şu anda cumhurbaşkanlığı makamı için eğer böyle bir yeri yaptıysak, başlangıcımız başbakanlık makamı olarak adımı attık
Ankara’daki başbakanlık makamının önü kendisine ait değildir, caddedir. Biz o cadde içinde hükümet başkanlarıyla tören yapardık. O gün trafik kesilirdi, törenlerimizi yapardık.
Yani koskoca Türkiye cumhuriyetine sokağı kapa, caddeyi kapa orada tören yap, bu yakışır mı? Biz dünyanın her tarafını dolaşıyoruz. Buralar ülkenin itibar makamlarıdır. Herkes buraya bakarak kararını verir. Ama bunların böyle bir derdi yok. Bunlar eski Türkiye. Onun içinde bu adımı attık. sonrasında cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanalım, Çankaya ve mevcut yeri başbakanlık makamı olarak değerlendirelim dedik.
Parasal noktada bu açıklanan rakamların hepsi tabi farklı farklı rakamlar açıklıyorlar, bunlar duymaz uydurur cinstendir. Tüm hassasiyetlerimiz kullanılarak bu yatırım yapılmıştır. Şu andaki eser meydana gelmiştir. Daha orada yapılacak işler var. İnşaatlar devam ediyor. Bir tarafta camisi olacak halka açık, diğer tarafta konferans salonu olacak. Burayı böyle bir konsept olarak ele alıyoruz. Konutuyla, diğer yapılması gereken ilaveler var. bu devam edecek, olaya farklı bakan bir yeni Türkiye’nin yönetimi var.
Bu, şunun bunun değil sonunda Türkiye cumhuriyetinin demirbaş kaydına giriyor. Başka bir yere girmiyor. Bu konuyla ilgili kontrol mekanizmaları bellidir. Bir yanlış suiistimal varsa, bunu yakalar gereğini yapar.
İkinci konu, uçak meselesi. Bu da tamamıyla ayıplanacak bir konudur, kusura bakmasınlar. Artık Türkiye cumhuriyetinin cumhurbaşkanı da başbakanı da meclis başkanı da uluslararası toplantılara gittiği zaman vakit nakittir anlayışıyla gidiyor. Tarifeli uçaklarla günlerini yollarda tüketen iktidar değil, icabında günü birlik gidip dönen bir hükümet. Biz öyle günler yaşadık ki, giderken uzun bir yolculuk, iki yerde üç yerde duruyorsun. Ama şimdi olay farklı ve daha yeni bu TUR uçağına sahip olduk. Artık non-stop gideceğimiz inşallah yerlerimiz olacak. Bu ziyaretlerimizde yeri geldiği zaman iş adamlarımızı da alacağız, milletvekili, basın mensuplarını da alacağız. Zamandan ciddi bir tasarrufumuz olacak. Türkiye’nin duruşunu ortaya koyacaktır.
Bu tür şeyleri böyle yazmakla çizmekle bu milletin bakışını bunlar değiştiremezler. Ben milletimizin aklı selimine zaten inanıyorum.