Cumhurbaşkanı Erdoğan Bezmialem Üniversitesi’nin 2014-2015 akademik yılı açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Kobani konusunda haksızlık yapan ve eleştirilerde bulunan provokatörlere sert tepki göstererek “Elinize dizinize dursun! Kobani’den 200 bin kişiyi içeri alan biziz, yaptığımız harcama 4 buçuk milyarı buldu” dedi.
Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları:
Bezmialem Üniversitesi’nin sadece sağlık alanında değil birçok alanda faaliyet gösteriyor olmasının üstünde duruyorum. Bezmialem’in çok iyi bir kampüse sahip olmasını ve çok etkin bir üniversite haline gelmesi bizim için büyük önem arz ediyor. Dünya ölçeğinde saygın bilinen bilim adamlarımız inşallah buradan yetişecektir. 3 Kasım tarihinin benim için farklı bir önemi var.
12 YILDA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
12 yıl boyunca genel başkanlığını yaptığım parti ile sözlerimizin arkasında durarak Türkiye’yi çok farklı alanlara ulaştırdık. Biz daha iyisini yapmalıyız. Kimse tabi 12 yıl öncesini düşünmüyor ve bugüne bakarak eksikleri sayıyor. Vakıf Gureba hastanesinin 12 önceki halini kimse bilmez. Eğitim imkanını fiziken ulaşılamaz olmaktan çıkardık. Anadolu’nun bir çok yerinde 110 kişilik sınıflar vardı, İstanbul’da İmam Hatip’te 70 kişilik sınıflar vardı. Şimdi sınıfta sayılar 30’u geçmiyor. Türkiye genelinde 76 üniversitemiz vardı bu sayıyı 175’e çıkardık. Tabi bu da eleştirildi, akademisyeniniz var mı dediler. Dayanışma içerisinde buna da çözüm bulunacak. Tıpta bizim açığımız var mı? Var. Gelin o zaman sağlık bilimleri üniversitelerini kuralım. İlk adımı da burada attık. Bezmialem Üniversitesi bizim sağlık bilimleri alanındaki ilk üniversitemiz olsun dedik. Sağlıkta çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdik.
“BEZMİALEM’DE HASTADAN PARA ALINMAMALI”
Valide Sultan 170 yıl önce gördüğü rüyayı yorumlatır. Kendisine bir hastane kurması tavsiye edilir. Hemen 200 yataklı Vakıf Gureba hastanesini kurar. Bir tek soğan bir altına dahi satılsa hastadan kesilmeyecek, tedavi devam edecek. Bezmialem Valide Sultan’da bir hastadan para alınmaması gerek. Bu vakıfnameye uygun hareket edilmesi gerekir. 170 yıl önce görülen bir rüyayı şimdi dahi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
“MAZLUM MAZLUM DÖNDÜM”
İlaç bulabilmek, bulunsa bile alınması büyük bir çileydi. Bir gün doktor bana 5 tane ilaç verdi, uzattım reçeteyi 2’si var dediler, kalanını eczaneden alacaksınız dediler. Ben mazlum mazlum döndüm. Ne zaman sorumluluk mevkisine geldik, bunları kaldırdık. Sistemi kurduk ve oturttuk. Şimdi bizim vatandaşımız tüm ilaçlarını eczanelerden temin edebiliyor.
“HAİNLER, İHANET ÇETELERİ”
Yüksekova’da hastane açtık, açılış sırasında bir doktor yanıma geldi ve “Başbakanım ben nasıl şehre ineceğim” dedi. Neden dedim? “Korkuyorum bize bu hastanenin kampüsü içinde lojmanlar yapın da biz oralar gitmeyelim” dedi. Orada bu doktorları korkuttular. Bunlar hain, ihanet çetesi. Ondan sonra barış diyorlar. Bunlar kendi halklarına ihanet içerisindeler. Hakkari’de havaalanı yapıyoruz, inşaatta engeller çıkarıyorlar.
EZİKLİK DÖNEMİ TARİHTE KALDI
Biz 2 asır önce temeli atılmış ve bugünlere ulaşmış kurumlara sahip bir ülkeyiz. Saygıdeğer hocalarım, sevgili öğrenciler eziklik yaşanan dönemler başka medeniyetlere karşı boyunların büküldüğü dönemler tarih olmuştur. Geçen hafta MGK toplantısını gerçekleştirdik, 10 buçuk saat gibi rekor bir süre içerisinde güvenlik konularını görüştük.
“SİSİ’YE MEŞRUİYET KAZANDIRMADIM”
Demokrasi egemen güçlerin çizdiği bir şey değildir. ABD’de bir masada bir baktım darbeci Sisi’de bizim masaya konmuş. Hemen o masadan kalktım ona meşruiyet kazandırmadım.
Bir çocuk için ortalığı yıktılar. Ekmek almaya gidiyormuş. Ne ekmeği çocuğu terörizmin içine atmışlar. Ekmek falan yok yalan bunlar Elinde sapan ve yüzünde maske var.
“GAZETECİ KİMLİĞİYLE ASKER ÖLDÜRDÜLER”
Gezi sırasında bir çocuk ekmek alıyordu dediler. Algı operasyonu yürüttüler ama Yasin Börü ve arkadaşlarını görmezden geldiler. Niye? Çünkü Yasin Börü inancını yaşayan bir delikanlıydı. Bu vahşet anlayışını anlamak mümkün değil. Batı medyasında da Türkiye’ye karşı bir savaş olduğunu görürsünüz. Bunların uluslararası bir derneği var, bize geldiler. Ellerinde bir liste vardı fakat soruları sorarken hangi gazeteden bu bilgileri edindiklerini söylemediler. Sizin söylediğiniz gibi içeride 100 tane gazeteci yok dedim. İçeride şu an 7 kişi var ve bu 7 kişinin de terörist olduğunu anlattık. Bunların mahkumiyetleri de kesinleşmiş, kimi banka soymuş kimi asker öldürmüş ve bunlar gazeteci kimliğiyle yapmışlar.
“YAHU DÜRÜST OLUN BE!”
Her gün bir takım gazeteler çıkıyor, Türkiye’ye karşı algı operasyonu yürüyor. Geçen de Fransa’da bir gazeteci siz Peşmergelere müsade etmediniz dedi. Dedim bana yalanları soruyorsun. Biz izin verdik, davul zurna ile sınıra geldiler üstelik. Niye böyle yalan söylüyorsunuz? Yahu dürüst olun be! Burada doğrusunu anlatmama rağmen biz ayrıldıktan sonra yanlışını yayınlamışlar.
CEMAAT YAZARI İHSAN YILMAZ’A HAİN TEPKİSİ
Türkiye içinden de tabii birtakım siyasiler, siyasi partiler, bir kısım medya bu algı operasyonunun değirmenine su taşıyor. Kaynakları burası. Yalan yanlış haberler. Hatta çok daha ileriye gidip ABD’de Türkiye’yi, (Bu da çok ilginç), sürekli imam hatip okulları açıyor, alkolü yasaklıyor diye aslı olmayan ithamlarla, iftiralarla karalayan, kendi ülkesine bu iftirayı atacak, bu ihaneti yapacak kadar alçalan zavallı hale gelen hainler var. Niye? Tayyip Erdoğan, imam hatip mezunu. Ben imam hatip mezunuyum, hem Eyüp Lisesi mezunuyum. Niye? İmam hatipliyi almadınız üniversitelere, gittik bir de Eyüp Lisesi’ni bitirdik. O olmazsa, biraz da buradan dedik. Bunları yaptık. Niye? Hendek atlattılar bunlar bize. Yapmadıkları kalmadı ki. Aynı şeyi yavrularımıza yaptılar. Getirdiler yok katsayı dediler. Katsayıya tabi tuttular.
“ELİNİZE DİZİNİZE DURSUN”
Kobani’ye en çok yardımı yapan biziz. Hala eleştirilen biziz. Elinize dizinize dursun ya! Kobani’den 200 bin kişiyi içeri alan biziz, yaptığımız harcama 4 buçuk milyarı buldu. Bizim DEAŞ’la ilişkimiz olduğunu göstermeye çalışan hainler var. Biz bağımsız hür bir ülkeyiz. Türkiye’yiz. İçeride ya da dışarıda Türkiye’ye bunun dışında bakanlar varsa bakış açılarını değiştirsinler. Biz gündemimizi kendimiz belirleriz. Politikalarımız kendimiz belirleriz. Yalan haberlerle algı operasyonları yürütenlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Türkiye dünyanın parlayan yıldızı olmaya devam edecek. Onların hesabı varsa, milletinde bir hesabı var, hepsinin ötesinde Allah’ın da bir hesabı var.
