Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da kurulan kirli ittifakı deşifre etti. Erdoğan, Yeni Türkiye’yi hedef alan ‘benzemezler ittifakı’nın, ABD’li bir organizatörden destek aldığını söyledi. Erdoğan, “Biri onlara akıl veriyor: ‘Aynı yalanı söyleyeceksiniz’ diyor. Bunlar kampanya yürütücüsünün verdiği talimat” diye konuştu. Erdoğan’ın sözleri akla Twitter fenomeni Kuşcubaşı Eşref’in ABD’li organizatörle ilgili deşifrelerini akla getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Türkiye’yi hedef alan ‘benzemezler ittifakı’nın, ABD’li bir organizatörden destek aldığını söyledi
Erdoğan, “Biri onlara akıl veriyor: ‘Aynı yalanı söyleyeceksiniz’ diyor. Bunlar kampanya yürütücüsünün verdiği talimat” diye konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu’nda Memur-Sen tarafından düzenlenen “Millete Vefa Yolunda 20 Yıl” programında önemli mesajlar verdi:
İstanbul’un bir yerinde bu yapılar bir araya geliyor ve Amerika’dan gelen bir kampanya organizatörü bunlarla beraber bir araya oturup onlara istikamet veriyor. Diyor ki, ‘yalan söylemeden çekinmeyeceksiniz. Doğruyu bile defalarca yalan makinesi gibi kullanacaksınız, kullanacaksınız ve ondan sonra o aynen doğru olarak kabul edilir’ diyor. Kampanyayı da bunun üzerine bindiriyorlar. Bak son zamanlarda ne demeye başladı malum biri, ‘bizim PKK ile alakamız yok, PKK’nın da bizimle alakası yok.’ Buna bu millet inandı mı? İnanıyor mu? Ama bak bunu söylemenin sebebi, evet kampanya yürütücüsünün verdiği talimattır.
Saltanatları çöktü, dayatmaları çöktü, ondan dolayı bugün çok rahatsızlar.
Sanatçı, gazeteci, yazar, din alimi denildiğinde akla sadece bunlar geliyordu. Bunlar adeta birer virüs gibiydi. Gerçek sanatçıdan sorumluluk sahibi din adamları yetişmeye başlayınca altlarındaki zeminin kaymaya başladığını gördüler onun için saldırıyorlar. Şu noktaya özellikle dikkati çekiyorum. On yıllardır sürdürdükleri zorba iktidarları sarsılan kim varsa yeni Türkiye’ye karşı saldırmış durumda.. Terör örgütleri yeni Türkiye’ye ittifak halinde saldırıyorlar.
Dikkat edin, Pensilvanya medyası ile PKK medyası aynı dili kullanabiliyor. PKK ile DAEŞ aynı istikamet doğrultusunda hareket edebiliyor. Neden? Çünkü hedefler aynı. Hepsinin de hedefi yeni Türkiye.
Sanmayın ki bunlar saldırıyor, bunlar benim aileme arkadaşlarımıza saldırıyorlar sanmayın. Bunların hedefi Türkiye’dir.
Bizim edebimize güvenip hiç kimse edepsizlik yapmaya kalkmasın. Bu edepsizlere meydanı bırakmayız. Biz bu saldırıların bu ittifakın bu birbirine benzemezler korosunun bizi değil Türkiye’yi hedef aldığını görüyoruz.
Bunların meselesi yeni Türkiye, güçlü Türkiye. Bunlar Sultan Abdülhamit’e merhum Özal’a yaptıklarını bu kardeşinize yapmaya çalışıyorlar.
Telabyad kime ait. Yüzde 95’i Arap ve Türkmen, yüzde 5 Kürt. Böyle bir yerde şu anda orası boşaltıldı. Önce ülkemize geldi, sonra Tel Abyad’a geri döndüler. Dert orayı kantona dönüştürmek. Şimdi bu Türkiye’ye artık bir tehdit oluşturmaya başladı. Öyleyse gereğini Türkiye yapacaktır, bunu herkes böyle bilsin.
Ey Kürt kardeşlerim bunların bu oyununu gel 1 Kasım’da boz. Unutma rabbim bizi kavimler halinde yarattı. Ama unutma kavimler bir din değildir, ırkçılık bir din değildir. Biz bir olacağız, iri olacağız diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bunun başka çıkışı yok. Onun için pazar günü çok önemli. Bizi bölmek isteyenlere parçalamak isteyenlere 1 Kasım’da inanıyorum ki biz Rabia diyeceğiz, tek millet, tek bayrak, tek vatan diyeceğiz. Ve Rabia tek devlet diyeceğiz.
Askerimize, polisimize kahpece kurşun sıkıyorlar, ertesi gün PKK medyası, Pensilvanya medyası, Doğan medyası ve maalesef siyasi partiler, çıkıp utanmadan ‘bunu Saray yaptı, bunu devlet yaptı’ diyebiliyorlar. Aynı dili kullanıyorlar. Çünkü aynı merkezden talimat alıp ittifak halinde konuşuyorlar.
İstanbul’da Hilton arazisine el koymak isteyenler orayı milyar dolarlık ranta çevirmek isteyenler istedikleri olmayınca PKK ile aynı dili kullanabiliyor, PKK’yı meşrulaştırmak için ellerinden geleni yapabiliyorlar. Gruplarının televizyon kanallarına bakıyorsunuz teröre destek verenlerin cici kızlarını çıkarıyorlar. Bunların meselesi memleket meseleleri değil. Bunlar kendilerini düşünüyor bunun içinde gerekirse PKK ile gerekirse DAİŞ ile işbirliği yapabiliyorlar. Hepsi kolektif bir olay.