Mahalle isyanı
Hayati Kamhi’nin cenaze fotoğraflarına bakarken bir KONUĞUMUNgeldiği söylendi. Gelen MUSEVİ CEMAATİNİN ileri gelenlerinden biriydi.
İlk kez görüyordum. Çok sıcakkanlıydı. Çaylarımızı alır almaz derin bir sohbete daldık. Anlattıkça hem Yahudi vatandaşların sıkıntısını öğreniyor hem de nasıl bu kadar uzak kaldığımızı sorguluyordum… Çok uzun bir görüşme oldu. 28 Şubat’tan Ergenekon’a, Üzeyir Garih cinayetinden, tehdit alan işadamlarına kadar her şeyi masaya yatırdık.
İşte o sohbetin satırbaşları…
* Hayati Kamhi intihar mı etti?
Belki de intihara zorlandı.
Bilemiyoruz. Cemaatte kimse intihar olduğuna inanmıyor. Çünkü iddia edildiği gibi ekonomik olarak hiç sorunu yoktu.
* Kim neden zorlasın? Amaç ne?
Daha önceki bütün intihar görünümlü cinayetler de dahil olmak üzere hepsi PARA için yapıldı.
Ergenekon’la, 28 Şubat’la ilintili olan bir çete YAHUDİ işadamlarını tehdit etti. Hala da ediyor!
* İçerideki bir çetenin işi yani!
Hayır değil. İşin içinde MOSSAD var. Ancak bu ortaya çıkmaz.
Devletler arasındaki ilişkilerle götürülen bir konu. Bizler bu ülkenin vatandaşlarıyız. Dinimiz farklı da olsa buranın çocuklarıyız. İsrail bundan çok rahatsız. Nüfusları yetersiz.
Türkiye’de YAHUDİ öldürerek göçe zorluyorlar. Para çok ama insan yok! 120 bin Yahudi’den geriye sadece 17 bin kaldı. Bunları da alıp oraya taşımak istiyorlar…
Hedeflerinde DAR gelirli Yahudiler var. Zaten zenginler asla gitmez…
* Peki para dedin, çete dedin!
O da var. Anlamak için Üzeyir Garih suikastına kadar gitmek lazım.
Garih, PARA için öldürüldü.
İstenilen parayı vermedi. Herkes verirken o direndi. Direnirken de BÜYÜK BİR HATA YAPTI!
Arafat’la yakın ilişki kurdu. Barış istiyordu. Bu sonunu hazırladı. Garih öldürüldüğünde polis görünümlü bir ekip kızının evine giderek TORUNU TAL’i kaçırdı. “İşin peşine düşerseniz KATİL olarak TAL’i gösteririz” dediler. Aile korktu. Çıt çıkaramadı.
Oğlunun HASDAL KIŞLASI’nda olduğunu öğrenen damat DORON bir gün bana “Dünyanın hiçbir yeri burası kadar tehlikeli değil” diye dert yandı.
Çok istedi ama o da işe karışmadı. Karıştırılmadı.
* Arafat nereden çıktı? Duymamıştım!
Üzeyir Bey’in eşi Lili, Ariel Şaron‘un akrabası olur.
Şaron o günlerde bir düğün için ANKARA‘ya geldi. Akraba oldukları için de LİLİ‘ye uğradı.
Cemaat o zaman şaştı kaldı. Bu hayra alamet değildi. Zaten iki hafta sonra Üzeyir Bey öldürüldü!
Bildiğimiz bir filmi izledik yani!
* Üzeyir Bey vermezken kimler para veriyordu?
Herkes… Bir gün Kemal Gülman önceden finans işlerine karışmış biri tarafından ofisine çağrıldı. Tehdit edildi.
Bir mafya babası ve dönemin önemli bir işadamı da oraya gelerek TOPLANTIYA katıldı.
5 milyon dolarlık istek 24 MİLYON dolara çıktı. Beyefendinin eşi sinir krizleri geçirdi. “Kocamı vuracaklar” diye günlerce ağladı.
Parayı verip kurtuldu. Bu sadece bir örnek. Vermeyen yaşamaz! Bu kural sessizce işler bizim mahallede…
* 28 Şubat ve giden onca paraya ne diyorsunuz?
Çok güzel bir operasyondu.
Milyarlarca dolar gitti. İçerideki bu şebekenin ABD’deki ABİLERİ bu işi kotardı. Herkes kazandı. Basını da yargısı da… Götürülen para o kadar büyüktü ki, dağıtılan KOMİSYONLAR devede kulaktı.
O dönemde yapılan yalan-yanlış yayınları ömrü hayatımda görmedim. Bütün planlar ABD’de yapıldı. Asker de işin içindeydi.
Vurulan VOLE süperdi!
* Sizce hala tehdit var mı?
Olmaz mı! “İçeri alınanlar sokakta değil” diye bittiğini düşünmeyin.
Bugün de herkes istenilen PARALARI veriyor. Vermek zorunda. Herkesin bir ailesi var.
Zaten 28 Şubat’ın FİNANS ayağına gidilmezse bu sorun ortadan KALKMAZ. Bir süre sonra bu adamlar yine insanların başına üşüşür. Ha bir de yanlış anlamayın, bunlar sadece Yahudiler’den değil Türkler’den de PARA koparıyor.
İş dünyası biliyor ama sesini çıkaramıyor!
* Peki “28 Şubat’ta işi organize eden kim?” diye sorsam..
Ünlü bir oyuncunun BABASI…
Bu kişi ABD’deki ailelerle, IMF ile ilişkileri kurdu. Giden paralar bir başka yoldan geldi. Bir kısmı da soyulan DEVLETE BORÇolarak verildi. İnanın 28 Şubat asrın operasyonuydu. O döneme bakın, YAHUDİ partneri olan her KURUM ve KİŞİ zenginliğini katladı.
* Sonuç!
Medya dahil olmak üzere bazı işadamları etkisizleştirilmeli. Yoksa ileride yine tehlike bunlar. Başka bir yoldan karşımıza çıkarlar. Bunlar doymaz. Zaten hortumları kesildiği için kıvranıp duruyorlar. Oturdukları yerde servetleri artıyordu. Artık yok.
Bu yüzden Erdoğan’a düşmanlar!
En çok üzüldüğüm de milletin neredeyse tamamı BAZI BÜYÜK gazeteleri Türkiye’nin malı sanıyor!
Yok öyle bir şey…
Ama önyargıyı kırmak çeliği bükmekten zor. Ülkenin zamana ihtiyacı var. İnşallah yol kazası yaşamayız!
* * *
NOT: Konuğum yukarıdaki her satırla ilgili çok önemli isimler verdi. Hemen hepsine ait belgeleri de gösterdi. Öyle bir ÇETE ki içinde Türk, Yahudi, Ermeni ne ararsan var! ABD’li partnerleri ise çok ilginç! Şimdilik bende kalsın!
ERGÜN DİLER/TAKVİM