Diyanet İşleri Başkanlığı Sinan Erdem Spor Salonu’nda “Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet” temalı Kutlu Doğum programı düzenledi. Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cihat asla terör değildir. Terör örgütü kurup Müslümanlara zulmetmek değildir, masum insanların canlarına kast etmek değildir. Cihat diriliştir, hayat vermedir, ihya etmedir, inşa etmedir.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca, Kutlu Doğum Haftası kapsamında İstanbul’da düzenlenen program, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı.
Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen “Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet” temalı program için vatandaşlar erken saatlerden itibaren salona geldi. Salonu dolduran vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salona girişinin anons edilmesinin ardından, ellerindeki “Biriz” yazılı pankartları açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de salona girdi.
Sala-Salavat Tasavvuf Dinletisi ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Kutlu Doğum Haftası özel sinevizyonu gösterildi. Ayrıca Cemal Safi’nin bir dönem Orhan Gencebay tarafından da bestelenen “Gelin birlik olalım” şiirini vatandaşların okuduğu filmin gösterimi de yapıldı.
Orhan Gencebay ve eşi Sevim Emre’nin de katıldığı program, gençler tarafından “Kutlu Doğum Çağrısı” ve çeşitli kasidelerin okunmasıyla devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da katıldığı Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“Kutlu doğumun Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Babama ‘Laz mıyız, Türk müyüz?’ diye sordum. Büyük dedem bu soruya ‘Müslümanım de geç’ demiş.
“BİZ MEZHEPÇİLİK, IRKÇILIK VE TERÖR TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Kardeşlerim şu anda 2 değil 3 tehlike ile karşı karşıyayız. Mezhepçilik, ırkçılık ve terör belası. Biliyorsunuz bu hafta boyunda İslam İşbirliği Teşkilatı’nı yaptık. Dedik ki, biz ne Sünni ne Şii, böyle bir din tanımıyoruz. Bizim tek dinimiz var, İslam’dır. Biz İslam’ın o birleştirici çatısı altında toplanacağız. Gelin birlik olalım demenin anlamı bu.
“ŞU ANDA BİZ TERÖRÜN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ”
Hangi ırktan olursan, ne olursan ol bizi birleştiren şey İslam. Biz Müslümanız ve burada birleşeceğiz. Her ikisi de olmazsa başımızın belası terördür. Sonuna kadar devam edeceğiz bu operasyonlara.
Şu anda biz terörün bedelini ödemiyor muyuz? Terörün bedelini ödüyoruz. Bakın bunca insan ölüyor. Tabii biz, burada duramayız. Sonuna kadar devam edeceğiz bu operasyonlara. Niçin? Birliğimizi tesis etmek için, huzuru tesis etmek için devam edeceğiz. Bu toprakları vatan yapmak için şehadete koşan yavrularımız var.
“ALLAH’TAN BAŞKA KİMSEYE KUL OLMADIK, OLMAYACAĞIZ”
Bize asla ‘kula kulluk’ yakışmaz. Allah’tan başka hiçbir güce kul olmadık, olmayacağız. Ne yazık ki insanoğlunu aldatıp da birilerine farkında olmadan kul olmaya sevk edenler var. ‘Filanca efendi bize şah damarımızdan daha yakın’ diyenler var. Bize şah damarından daha yakın olan Allah’tan başka hiçbir güç yok. Bize şah damarından daha yakın olan sadece Rabbimizdir. Bunu böyle bilecek, böyle inanacağız. Allah’a itaat şart. Ama dikkat ediniz. Hemen arkasından Peygambere de itaat emrediliyor.
“DAİŞ, BOKO HARAM, EL KAİDE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN TÜM ZULMÜ İSLAM’A”
Maalesef baharımızı kara kışa çevirmek, umutlarımızı daha yeşermeden kurutmak isteyenler var. Bunların bir kısmı, Peygamber Efendimiz’in nübüvvetinin müjdelendiği günden beri zaten gördüğümüz, zaten bildiğimiz, zaten tanıdığımız kesimlerdir. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın, Anadolu merkezli mücadelemizin karşısında da hep bunlar olmuştur.
Maalesef her dönem olduğu gibi bugün de kendilerini İslam dairesinde gösteren, kendilerine Müslüman diyenler arasında da aynı gayeye hizmet edenler bulunmaktadır. DAİŞ adıyla, Boko Haram adıyla, El Kaide adıyla ortaya çıkan, İslam’a dair ne varsa hepsini de pervasızca istismar edenlerin tüm zulümleri, sadece ve sadece Müslümanlara karşıdır. Açık konuşuyorum, bu terör örgütlerinin İslam’a verdiği zararı, en azılı İslam düşmanları dahi veremez, verememiştir.
“CİHAT TERÖR DEĞİL, DİRİLİŞTİR, HAYAT VERMEKTİR, İHYA ETMEKTİR, İNŞA ETMEDİR”
Cihat asla terör değildir. Terör örgütü kurup Müslümanlara zulmetmek değildir, masum insanların canlarına kast etmek değildir. Cihat diriliştir, hayat vermedir, ihya etmedir, inşa etmedir. Bugün eğer bir cihattan söz edeceksek en büyük cihat, işte bu İslam ve Müslüman düşmanlarının ortaya çıkmasını sağlayan cehaletle ve fitneyle mücadele etmektir.
“TEK YOL İSLAM ALEMİNİN BİRLİĞİ”
Bugün Müslümanların içinde bulunduğu durum gerçekten çok can yakıcıdır. Müslümanlar bunu haketmiyor. Bizleri biraraya getirip sımsıkı saracak bir yol var; Allah’ın birliği ve ümmetin birliğidir. İslam aleminin birlik ve beraberliği için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
“TEVHİDE VE VAHDETE SARILMA ZAMANIDIR”
Hac için, ibadet için bir araya gelen Müslümanlar, kendi meselelerini çözmek, insanlığın geleceğine ışık tutmak için, niçin bir araya gelemez? Neden? Oysa önümüzde Kur’an-ı Kerim gibi bir kaynağımız, Peygamber Aleyhissalatu Vesselam Efendimiz gibi bir örneğimiz var. Artık mezhep, meşrep, köken farklarımızı bir kenara bırakarak, tevhide ve vahdete sarılma zamanıdır.
“MUHACİRLERİN YANI BAŞINDA HUZUR İÇİNDE UYUMAK BİZE HARAMDIR”
Dünyada tek bir insan dahi zulüm görüyorsa bu çok büyük bir sayıdır ki şu anda sadece İslam dünyasında, evet, yüzbinlerce, milyonlarca insan, hatta yüz milyonlarca, zulüm altındadır. Yiyecek ekmek, içecek su bulamadığı için bir deri, bir kemik kalıp hayata gözlerini yuman insanlarla aynı dünyada yaşadığımız her gün, bize haramdır.
Eğitim imkanı bulamadığı için diğer her şey bir yana, inancının gereklerini dahi öğrenemeyen kardeşlerimizin bulunduğu bir dönemde boşa geçirdiğimiz her dakika, bize haramdır. Evladını kaybettiği için yüreği yanan anne, babaların, tüm ailesini kaybettiği için öksüz, yetim kalan o muhacirlerin yanı başında huzur içinde uyumak, bize haramdır.”