CHP’nin Freedom House’un iftiralarla dolu Türkiye Raporu’na dayanarak hazırladığı Kalemi Kırılan Gazeteciler kitabı, hükümetin baskısıyla işten çıkarıldığı öne sürülen gazetecilerin ifadeleriyle yalanlandı. Gazeteciler ‘patron tasarrufu’ ve ‘küçülme’ nedeniyle işten çıkarıldıklarını söyledi.
Paralel Yapı ile birlikte hareket ederek 30 Mart Yerel Seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde fiyasko yaşayan CHP, bu kez de paralel yapının partneri İsrail destekli Freedom House adlı kuruluşun Türkiye’yi karalayan basın raporunu siyaset malzemesi yapmanın peşine düştü.
Kalemi Kırılan Gazeteciler adıyla kitaplaştırılan CHP raporunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümeti gazetecileri işten attırmakla suçlanıyor. Ancak skandal kitapta kendi hikayelerini anlatan gazeteciler “patron tasarrufuyla” ya da “küçülme” nedeniyle işten çıkarıldıklarını söylüyor. Ayrıca raporda gazetecilerin “işsiz” olduğu vurgusu yapılırken, gazetecilerin büyük çoğunluğunun çok kısa süre sonra “iş bulduğu” biliniyor. CHP raporunun her satırında olumsuz algı oluşturma amaçlı manipülasyon görülüyor.
Chomsky’nin suçladığı kuruluş
CHP’li milletvekilleri Veli Ağababa, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık, ünlü spekülatör George Soros ve ABD’deki Yahudi lobilerinden yüklü bağış aldığı bilinen Freedom House’a dayanan “Kalemi Kırılan Gazeteciler” raporunu kitap halinde yayımladı. Kitapta, Freedom House’nin 2014’te yayınlanan yanlış ve yanlı bilgilerle dolu olduğu ortaya çıkan raporuna uzun uzun yer veriliyor. Dünyanın en önemli entelektüellerinden ABD’li yazar Noam Chomsky’nin “ABD çıkarlarına uygun rapor hazırladığı”nı açıkladığı, Zambia, Kuveyt, Liberya, Nepal, Tanzanya, Bangladeş ile Lübnan’ı basın özgürlüğünde Türkiye’nin ilerisinde gösteren Freedom House raporuna dayanan kitap, basın dünyası adına pek çok çelişkiyle dolu.
Kalemi Kırılan Gazeteciler adlı kitapta, şu anda CHP İstanbul Milletvekili olan Oktay Ekşi’nin Hürriyet Gazetesi Başyazarı görevine son verilmesi, hükümet baskısına örnek gösteriliyor. Ama kitapta Oktay Ekşi’nin AK Parti hükümeti üyeleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “Analarını da satarlar” adlı küfrü nedeniyle patronu Aydın Doğan tarafından işten atıldığı ifadesi vurgulanmıyor. Ekşi, Doğan Yayın Holding’in yayın ilkelerine uymadığı için gazete yönetimi tarafından işten çıkarılmıştı.
Aldığı yüksek maaş nedeniyle giden de var siyasete giren de
Kitapta verilen diğer örnekler de Erdoğan ve AK Parti hükümetlerinin gazetecilere baskısı olarak değerlendiriliyor. Oysaki Akşam Gazetesi’ne TMSF tarafından el konulunca İsmail Küçükkaya görevinden alındı, Küçükkaya Fox TV’de çalışmaya başladı, siyasete girme isteği bilinen Can Ataklı’nın yazılarına Vatan gazetesi’nde son verildi. Ataklı CHP’din İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak için çamıştı olmayınca da Yurt Gazetesi’nde köşe yazmaya başladı. Ali Kırca, Show TV’ye TMSF el konulunca yüksek maaşı nedeniyle yolları ayrıldı. Kırca, Galatasaray TV’nin başına geçti. Mustafa Mutlu, Vatan Gazetesi’nden patron kararıyla gönderildi, daha sona Aydınlık Gazetesi’nde yazmaya başladı. Yılmaz Özdil de, sorun yaşadığı Hürriyet ile yollarını ayırdı, Sözcü’de yazmaya başladı.
Yeni gazete çıkardı
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal’in işine son verilme hikayesi anlatılırken, siyasi baskıdan söz ediliyor. Oysa Cemal, Milliyet’in sahibi Demirören Ailesince görevine son verildi. Cemal şu anda T24 adlı internet gazetesinin yazarı. Rahmi Turan, Hürriyet’Ten ayrılmasını ‘siyasi baskı’ya dayandırıyor, ancak Turan son yazısında “Tekdüze tempodan sıkıldım. Yeni ufuklara yelken açma zamanı geldi. Bugüne kadar 9 gazete çıkarttım. Hepsi de başarı kazandı. Bir gazete daha çıkartmam şart oldu” diye yazmıştı. Turhan, şu anda Sözcü Gazetesi’nde yazıyor…
(STAR)