Meğer bundan 5 yıl önce yani Sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçilmeden hemen önce Pensilvanyalı rüyasında ak sakallı bir dede görmüş…
Ah Şu CHP
NEZİF USALP YAZDI
Şu CHP’yi anlamaya çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum ama işin içinden bir türlü çıkamıyorum. Yıllardır proje üretemediği, siyaset yapamadığı için bir türlü İKTİDAR olmayı başaramayan CHP daha uzun yıllar da siyasi bir başarı elde edeceğe benzemiyor. Dürüstçe siyaset yapmak ve proje üretmek yerine, akıl almaz tutum ve davranışlar içindeler. Yıllardır tüm topluma “öcü” olarak lanse ettikleri “kara çarşaflı” kadınları partilerine üye ve aday yapmalar, düne kadar kuyusunu kazdıkları “Pensilvanyalalılar” ile sarmaş dolaş ittifak kurup seçime onlarla birlikte girmeler, bugün söylediğinin yüz seksen derece zıddını hemen ertesi gün söylemeler, yerel seçimler öncesi HDP ile ittifak masasına oturup MHP ile seçim ittifakı yapmalar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Pensilvanya ve 13-14 parti ile çatı ittifakı kurmalar ve daha neler neler…
Tüm bunların dışında dikkatimi çeken bir diğer konu da CHP’nin artık siyasi programını “hurafeler” üzerine kurmuş olmasıdır. CHP’yi her kim yönetip idare ediyorsa, ( Kemal Kılıçdaroğlu olmadığı kesin olmakla beraber Pensilvanyalının olma olasılığı KUVVETLE MUHTEMELDİR.) hurafelerle hareket etme furyasına Kemal Kılıçdaroğlu ile başlamıştır ve halen devam etmektedir.
2010 yılında sırf soyadı “OĞLU” ile bitiyor diye genel başkanlığa Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesinin ardından 2011 genel seçiminde soyadı “OĞLU” ile biten Ayşe Eser Danışoğlu, Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Bülent Kuşoğlu, Mustafa Moroğlu, Osman Faruk Loğoğlu, Selahattin Karaahmetoğlu, Mehmet Ali Ediboğlu, Mehmet Şevki Kulkuloğlu, Mehmet Siyam Kesimoğlu, Mehmet Volkan Canalioğlu CHP’den milletvekili seçildi. Bu da yetmedi, Enis Berberoğlu (çorap örme uzmanı-bir zamanların genel yayın yönetmeni-dış güçlerin piyonu-yaşasaydı soyadını aldığı ve berber olduğu anlaşılan dedesinin kendisinden utanç duyacağı (utanç duyacaktır, çünkü kuvvetle muhtemel dedesi Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna olumlu katkı sağlamışken kendisi bu ülke yıkılsın mahvolsun, ekonomik siyasi, toplumsal, bir sürü kriz ortaya çıksın diye yırtınmaktadır)), başkan yardımcısı oluyor; yetmiyor Refah, Fazilet, HAS Parti, Saadet Partisinde dolanıp duran hem dinci hem solcu olunabileceğini ispatlamak için çabalayan Mehmet Bekaroğlu’nu transfer ediyor ve başkan yardımcısı yapıyor, hala daha yetmiyor, TBB Başkanı artiz Metin Feyzioğlu’nu başa getirmek için kulis yapıyor. Sonra nedense bundan vazgeçiliyor (herhalde çömez olduğu için). Unutmadan bir de İzmir denen kendi kabuğuna çekilmiş, kalkınmadan bihaber bir zamanların cennet şehrinin belediye başkanı Aziz Kocaoğlu var.
Şimdi Haziran 2015 seçimleri yaklaşıyor ya, milletvekili aday belirleme çalışması da hızla sürüyor. Yalnız CHP hala aday belirleme konusunda hiç ders çalışmışa benzemiyor. CHP’yi destekleyen medyadan da gördüğümüz kadarıyla CHP “ondan kopanı”, “onun ESKİSİNİ” , “bundan kaçanı”, “şuna küseni”, “buna ihanet edeni” , “pili biteni”, “elini eteğini çekeni”, “zurnanın son deliğini” ve en önemlisi soyadı “OĞLU” ile biten kişileri aday gösteriyor.
Yukarda saydığım “OĞLU” soy isimli kişilere ilaveten CHP arenasına yeni yeni gelenler:
“ESKİ Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Çankırı Hakimi Ömer Faruk Eminağaoğlu, CHP’den milletvekili aday adayı olmak için tüm görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.”
” ESKİ Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’na CHP’den milletvekilliği teklifi”
” ESKİ AK Parti Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu’na CHP’den milletvekilliği teklifi”,
” ESKİ başbakan yardımcılarından ve AK Parti’nin kurucularından Abdüllatif Şener’e CHP’den milletvekilliği teklifi”,
“ ESKİ devlet bakanlarından Salim Ensarioğlu’na Diyarbakır’dan CHP’den milletvekilliği teklifi”,
“Kabul etmesi durumunda ESKİ bakanlardan Kemal Derviş’e CHP’den milletvekilliği teklifi” (Ama durun Kemal Derviş olmaz, sonunda “OĞLU” yok soyadının, DERVİŞOĞLU olsaydı kesin aday olurdu. Kemal Derviş yerine KKTC’den Derviş EROĞLU’nu mu transfer etsek acaba? )
Görüldüğü gibi CHP soyadının sonu “OĞLU” ile biten ve de “ESKİ” olan kim varsa kancayı takmış durumda. Oysa bilmezler ki sahtesi, kopyası, eskisine rağbet etmez millet. Yeni CHP diyeceksin bütün “ESKİ”leri toplayacaksın. “Cık! Olmaz!”
Uzun uzun düşündüm CHP’deki bu “OĞLU” soyadı takıntısı nedendir diye. İlk başlarda bu takıntının nedenini CHP Genel Başkanının soyadı da “OĞLU” ile bitiyor diye düşünmüştüm. Fakat yaptığım araştırma sonucu bunun gerçek nedenini öğrendim. Meğer bundan 5 yıl önce yani Sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçilmeden hemen önce Pensilvanyalı rüyasında ak sakallı bir dede görmüş. Mizahçı bir kişiliğe de sahip olduğu anlaşılan bu aksakallı dede Pensilvanyalıya; “35 yıldır çalıştınız çabaladınız. Artık zafer vaktidir. Üç vakte kadar CHP’nin başına bir ‘OĞUL’ geçecek ve siz onla birlik olup Erdoğan’dan kurtulacak, zafere ulaşacaksınız. CHP iktidar, sen de onun sahibi ve hamisi olacaksın.” demiş. Yaşı da epeyce olmuş olan Pensilvanyalı rüyada geçen oğul gelecek sözünü soyadında “OĞLU” olan birisi diye yorumlayarak başlamış çalışmaya. (Pardon çalışmak mı dedim entrikaya; kayıt/montaj/şantaj üçlemesiyle operasyonlara) İlk evvela büyük ümitlerle ve iğrenç kaset oyunuyla Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına getirmiş. Ama Pensilvanyadan yönlendirilse de iki lafı bir araya getiremeyen, bir dediği bir diğerini tutmayan bir liderle elbet CHP zafere ulaşamamış. Ama pes etmemiş hayatına rüyalarla yön veren Pensilvanyalı ve iktidarı ancak rüyasında gören CHP, o gün bu gündür bu rüyanın peşinden koşup zafer arar olmuşlar.
Siyaset ve bürokrasi dünyasında eski-yeni soyadı “OĞLU” ile biten kim varsa kancayı takıp CHP’ye katmışlar ama nafile.
Ne acıdır ki, bu kadar “OĞLU” ile biten soyadı bulunan kişilere, Pensilvanyalılar çetesinin gece gündüz yırtınarak CHP için çalışmasına, 13-14 parti ile CHP’nin ittifak yapmasına rağmen yine bir başarı yok, yine tutarlılık yok. İşin özü hepsini toplasan etmiyor bir KİZİROĞLU ya da Hoca Ahmet DAVUTOĞLU.